"Alıntı" Podcast’inde Feminist Düşüş ve Pop Kültürünün Rolü
Giriş
"Alıntı" podcast’inin 1 Mayıs 2025 tarihli özel bölümünde, günümüzün önemli kültürel meselelerinden biri olan feminizmin yirmi birinci yüzyıldaki durumu ele alınıyor. Kültür eleştirmeni Sophie Gilbert’in yeni kitabı "Kızdan Kıza: Pop Kültürü Bir Nesil Kadını Kendine Nasıl Düşman Etti?" (Girl on Girl: How Pop Culture Turned a Generation of Women Against Themselves) bu sorunun derinlemesine bir analizini sunuyor. Gilbert, pornografinin uzun süren kültürel etkisinin kadınların aşırı nesneleştirilmesine ve birer gösteri nesnesi haline gelmesine yol açtığını savunuyor. Bu podcast bölümü, post-feminist döneme eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşarak, kadınların kendilerini daha güçlü ve sağlıklı bir şekilde görmeleri için neler öğrenilebileceğini irdeliyor.
Sophie Gilbert’in Pornografi ve Pop Kültürü Analizi
Sophie Gilbert, pornografinin 1990’ların sonlarından itibaren yükselişini ve teknolojinin ilerlemesiyle Amerikan eğlence dünyasına nüfuz etmesini, zamanımızın belirleyici kültürel ürünü olarak nitelendiriyor. Gilbert, bu konuyu araştırmaya başladığında pornografinin kitabında bu kadar merkezi bir rol oynayacağını tahmin etmediğini belirtiyor. Ancak, film, televizyon, sanat, moda ve müzik gibi farklı medya türlerini inceledikçe, pornografinin her şey üzerinde derin bir etkisi olduğunu fark ediyor.
1980’lerin sonu ile internetin başlangıcı arasındaki dönemde pornografi, VHS teknolojisi sayesinde büyük bir patlama yaşıyor. 1985 ile 1995 arasında pornografik VHS kasetlerinin kiralanma sayısında on kat artış oluyor. 1990’ların ortalarında bu sayı yılda yaklaşık 700 milyon kiralamaya ulaşıyor. İnternetin ortaya çıkışıyla birlikte, pornografi tüketimi daha da artıyor. Ancak, bu tüketim büyük ölçüde gölgelerde kalıyor; insanlar bu ürünlerle etkileşimde bulunuyor, ancak bu konu hakkında pek konuşulmuyor veya analiz yapılmıyor. Gilbert, pornografinin o dönemdeki kültür üzerindeki etkisinin güçlü bir şekilde hissedildiğini, ancak o zamanlar yeterince incelenmediğini belirtiyor.
Post-Feminizm ve Kadınların "Tuzağa Düşürülmesi"
Gilbert, post-feminizmin 1990’lar boyunca kadınları feminizmin artık gerekli olmadığına ikna ettiğini savunuyor. Post-feminizm, kadınların eşit haklara sahip olduklarını, üreme özgürlüğüne kavuştuklarını ve artık güçlerini, özellikle de harcama güçlerini kutlamaları gerektiğini öne sürüyor. Gilbert’e göre post-feminizm, kadınları tüketici olarak para harcamaya teşvik etmede son derece etkili oluyor. "Sex and the City" ve "Bridget Jones" gibi kültürel ürünler, kadınların statüsüyle ilgili bazı endişeler taşısa da, büyük ölçüde kutlayıcı bir yaklaşım sergiliyor. Bu ürünler, kadınlara eğlenme, cinsel özgürlüğe sahip olma, istedikleri gibi yaşama, erkek gibi davranma, güzel ve seksi olma çağrısında bulunuyor. Gilbert, post-feminizmin herhangi bir gündemi olmadığını ve herhangi bir şeyi savunmadığını, oysa 1990’ların başındaki üçüncü dalga feminizmin aktivist bir enerjiye sahip olduğunu ve somut hedeflere ulaşmak istediğini belirtiyor. Post-feminizm, kadınları endişelerini bir kenara bırakmaya, istedikleri veya ihtiyaç duydukları şeyler için mücadele etmeyi bırakmaya ve sadece para harcayıp hayatın tadını çıkarmaya ikna etmede oldukça başarılı oluyor.
Yeni Geleneksellik ve Yeni Gözetleme
Gilbert, 1990’larda etkili olan iki zıt gücün (Yeni Geleneksellik ve Yeni Gözetleme) itme-çekme durumunu inceliyor. AIDS krizi, 1990’lardaki kültür üzerinde derin bir etki yaratıyor. Bu kriz, cinsellikle ilgili büyük bir kaygıya yol açıyor ve bu kaygı iki farklı şekilde kendini gösteriyor. Birincisi, dünyanın artık güvenli olmadığı, cinselliğin güvenli olmadığı ve bu nedenle özellikle kadınların ev yaşamına geri dönmeleri, evde eş ve anne statüsünü kutlamaları gerektiği düşüncesi. "Fatal Attraction" gibi filmlerde, baş karakter olan Michael Douglas’ın karakteri, özgür ruhlu, özgürleşmiş bir kadınla yaşadığı ilişki nedeniyle cezalandırılıyor ve sonunda karısına geri dönerek evde her şey kutsallaştırılıyor.
İkinci düşünce akımı ise Gilbert’in kitapta "Yeni Gözetleme" olarak adlandırdığı ve günümüzde seks pozitifliği olarak bilinen şeyi savunmaya çalışıyor. Bu akım, cinselliği insanlar için bir neşe ve anlam kaynağı olarak görmeye devam ediyor. Medyada ise bu durum, çok açık olmasa da, cinsel içerikli ve gözetlemeci bir sanat anlayışı olarak kendini gösteriyor. Örneğin, Madonna’nın "Sex" adlı fotoğraf albümü, onun fantezilerini tasvir ediyor ve fotoğrafların çoğunda kendisi yer alıyor. Gilbert, 1990’larda cinselliğin kültürde nasıl tasvir edilmesi gerektiği ve bunun kadınlar için ne anlama geldiği konusunda kararsızlık yaşandığını ve bu nedenle medyada çok fazla cinsel içerik bulunduğunu belirtiyor. Bu durumun kadınlar için anlamı, bir yandan cinsel nesneler olarak görülürken, diğer yandan evde kalmaya, giyinmeye ve güvende olmaya teşvik edilmeleri oluyor. Bu iki zıt fikir, 2000’lerin reality televizyonunda bir araya geliyor.
Müzik Endüstrisi ve Pornografinin Etkisi
Gilbert, müziğin pornografinin pop kültür üzerindeki etkisini nasıl artırdığını inceliyor. 1990’larda müzik, aktivist kadınlar için inanılmaz bir sanat biçimi oluyor. Riot Girl hareketi gibi kadın rock müzisyenleri, punk sahnesindeki kadınlar için belirli taleplerde bulunuyor, kapsayıcı bir yaklaşımla kadınları yükseltmeyi ve güvende tutmayı amaçlıyor. Sonic Youth’tan Kim Gordon ve Sinead O’Connor gibi birçok sanatçı, cinsel saldırı ve cinsel taciz hakkında müzik yapıyor. Riot Girls, "Kız gücü" sloganıyla kızların ve kadınların kendi güçlerine sahip olabileceği fikrini yaymaya çalışıyor.
Ancak, 1990’lar boyunca bu müziği yapan kadınlar, daha sonra gelen gruplara göre daha az kârlı bulunuyor. Örneğin, Spice Girls da "Kız gücü" sloganını kullanıyor, ancak bu slogan hiçbir şeyi temsil etmiyor, daha çok neşeli ve etkisiz bir ifade olarak kalıyor. Spice Girls başarılı oluyor ve kısa sürede ticari anlaşmalardan yarım milyar dolar kazanıyor. Bu durum, insanlara değişimi savunmayan, kolayca cinselleştirilebilen ve satılabilen kadınlardan ne kadar para kazanabileceğini gösteriyor. Bu da Britney Spears ve Christina Aguilera gibi, cinselleştirilmesi ve kontrol edilmesi daha kolay olan pop yıldızlarının yükselişine zemin hazırlıyor. Aynı dönemde, pornografinin müzik endüstrisi üzerindeki etkisi artıyor. NWA’nın bir üyesi pornografik filmler yönetmeye başlıyor. Birçok hip hop sanatçısı pornografiyle işbirliği yapıyor. Snoop Dogg, iki yıl üst üste Amerika’da en çok satan hardcore filmin sunuculuğunu yapıyor. Gilbert, pornografinin ana akım kültüre girmesinin hızlandığını belirtiyor.
Pornografinin Kültürel Eleştirilerde Eksikliği
Pornografi, birçok kültürel eleştiri ve analizde fark edilir derecede eksik olan bir konu. Gilbert, pornografiyi reality televizyonuna benzetiyor; her ikisi de çok sayıda insanın etkileşimde bulunduğu ürünler olmasına rağmen, kimse onları ciddiye almak veya dikkate almak istemiyor. Ancak, her ikisi de büyük bir etkiye sahip. Gilbert, pornografiyi uzun zamandır kültürel bir gölge ürünü olarak tanımlıyor; kenarda var oluyor. Amerika’nın en popüler eğlencelerinden biri olsa da, insanlar genellikle onunla etkileşimde bulunduklarını kabul etmek istemiyor. Bu durum, pornografinin kültürümüz, hayatımız, ilişkilerimiz ve birbirimizi görme biçimimiz üzerinde bir etkisi olmasına rağmen, çoğu insanın düşünmek veya kabul etmek istemediği bir şey haline getiriyor. Gilbert, bu nedenle pornografinin ciddi bir çerçevede ele alınmasının ve ciddiye alınmasının daha da önemli olduğunu savunuyor.
Manosfer ve Kadın Düşmanlığı
Manosfer, kadın düşmanlığını ve anti-feminizmi destekleyen çevrimiçi toplulukları tanımlıyor. Bu aynı zamanda Proud Boys ve Oath Keepers gibi aşırılık yanlısı grupların yükselişiyle gerçek hayatta da kültürel bir fenomen. Gilbert, bu topluluklarla ilgili en çok endişe duyduğu şeyin, kendilerini eğlence olarak görmeleri ve eğlence olarak savunmaları olduğunu belirtiyor. Ancak, bu toplulukların genç erkekler üzerinde çok gerçek bir etkisi olduğuna inanıyor. Gilbert, genç kadınların kendi nesillerinde medyadaki cinsiyetçiliğin ironisini anlamakta zorlandığı gibi, genç erkeklerin de bazı podcast’lerde, YouTube videolarında ve Twitch yayınlarında söylenenlerin ironi ve kopukluk katmanlarını ayrıştırmakta zorlandığını düşünüyor. Bu durum, çok fazla kadın düşmanlığını ve birçok kişiye, özellikle de kadınlara karşı nefreti normalleştiriyor. Gilbert, bu durumun genç erkekleri gerçek bir mutsuzluğa sürüklediğini savunuyor. Kadınları tam bir insan olarak, saygı ve güvenliği hak eden, belirli bir şekilde muamele görmeyi hak eden insan olarak kabul edemezseniz, anlamlı ilişkiler içermeyen ve gelecekte mutsuzluğa yol açacak bir hayata hazırlanıyorsunuz demektir. Gilbert, bu tür eğlencenin sadece kadınlara değil, erkeklere de neler yaptığını düşünmenin endişe verici olduğunu belirtiyor.
Geleneksel Eş Hareketinin Popülaritesi
Geleneksel eş hareketinin popülaritesindeki patlama, Gilbert’in eleştirisine nasıl dahil oluyor? Gilbert, bu hareketin çoğunun geçmişte olanların bir yankısı gibi hissettirdiğini belirtiyor. Yeni geleneksellik, evciliğin yeniden canlanması ve bunun zor zamanlarda belirli türden kadınlar için güvenli bir alan olduğu fikri, kültürde her zaman yeniden ortaya çıkacaktır. Geleneksel eşi, diğer kadınları çalışmamaya, evde kalmaya ve ev yaşamı içinde kalmaya teşvik eden biri olarak tanımlarsak, bunu yapmanın bir tür iş olduğunu belirtiyor. Bu, etkilemenin, çevrimiçi bir influencer olmanın, etkileşimde bulunmanın ve içerik oluşturucusu olmanın bir biçimidir. Bu nedenle, Gilbert, her zaman kendi içerik biçimlerinde tepkiyi kutlamanın ve kendileri için neyin işe yaradığını ifade etmenin yollarını bulan insanlar olacağını belirtiyor. Gilbert, geleneksel eş içeriğini ne kadar ciddiye alacağını veya bunun bir tür performans sanatı olup olmadığını asla tam olarak bilemediğini ifade ediyor.
Muhafazakar Kadınlar ve Güçlendirme
Muhafazakar çevrelerdeki kadınlarla ilgili olarak Gilbert, "Kapsayıcı mesaj, 25 yıl önceki popüler kültürdekiyle aynıdır. Güç sekstir ve seks güçtür. Söz konusu gücün gerçek olmadığı tam olarak meseledir." diye yazıyor. Muhafazakar kadınlar, muhafazakar haberlerdeki bu güçsüzleşmeyle nasıl mücadele edebilir ve bu, liberal kadınların güçsüzleşmeyle mücadele etme biçiminden farklı mıdır? Kadınların güçlerini yeniden kazanması için ne gerekecek? Gilbert, ileriye dönük olarak tüm kadınlar için sorunun ne istediğimiz olduğunu belirtiyor. Siyasette mevcut haliyle tezahür eden bu anda bizim için ne işe yarıyor? Ücretli aile izni veya ebeveyn izni gibi şeyleri geçirmek için birlikte çalışabileceğimiz yollar var mı? Veya işleri daha güvenli hale getirebilir miyiz? Kadınların doğum yapması için daha güvenli bir ortam yaratabilir miyiz? Kadınlar ve çocuklar için sağlık hizmetlerini iyileştirebilir miyiz? Gilbert, kadınların aynı fikirde olabileceği alanlar bulabileceğimiz gerçekten iki partili meseleler olduğunu belirtiyor. Gilbert’in ileriye dönük odağı bu olacaktır.
Sonuç
"Alıntı" podcast’inin bu özel bölümü, feminizmin günümüzdeki durumu ve pop kültürünün bu durumdaki rolü hakkında düşündürücü bir analiz sunuyor. Sophie Gilbert’in perspektifi, post-feminizm ve pornografinin kültürel etkileri hakkında önemli sorular ortaya koyuyor. Gilbert, kadınların kendilerini daha güçlü ve sağlıklı bir şekilde görmeleri için, toplumun kadın düşmanlığı ve cinsiyetçilikle mücadele etmesi, kadınların ortak hedefler için bir araya gelmesi ve medyanın kadınları nesneleştiren temsillerine karşı eleştirel bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguluyor. Podcast bölümü, bu önemli konuda daha fazla tartışma ve eyleme ilham vermeyi amaçlıyor.