Fabrice Balanche Vakası: Üniversitede Gerilim ve Tartışmalar
Fabrice Balanche, Suriye konusunda önde gelen bir uzman ve Lyon 2 Üniversitesi’nde coğrafya alanında doçent doktor olarak görev yapmaktadır. Ancak, geçtiğimiz günlerde yaşadığı olaylar, onu sadece bir akademisyen olarak değil, aynı zamanda üniversite içinde yaşanan gerilimlerin ve ideolojik çatışmaların merkezindeki bir figür olarak ön plana çıkardı.
Olaylar, 1 Nisan Salı günü Bron kampüsünde verdiği bir ders sırasında meydana geldi. Balanche, ders anlatırken, yüzleri maskeli ve kapüşonlu yaklaşık on kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Grup, profesöre "Irkçılar, Siyonistler, teröristler sizsiniz" şeklinde sloganlar atarak yaklaştı ve onu doğrudan hedef alarak "Esad yanlısı, soykırım suç ortağı" olmakla suçladı.
Bu olaydan iki gün önce, Fabrice Balanche, CNews kanalında üniversite içinde bir odanın "Şubat ortasından beri" özellikle iftar için kullanıma açılmasını eleştirmişti. Figaro TV’de yayınlanan "Points de Vue" programında Balanche şunları söyledi: "Üniversitede iftarlar düzenliyorlardı. Instagram’da bu iftarları duyurmaya, Müslümanları katılmaya çağırmaya başladıklarında, başörtülü bir kadın ve İslami kıyafetler giyen bir adamla birlikte, üniversite rektörü bunun mümkün olmadığını söyledi ve onlardan bunun yerine ‘paylaşımlı bir yemek’ demelerini ve İslami nitelikteki reklamları kaldırmalarını istedi. Yirmi kişi yüzünden 27.000 öğrenci bloke edildi ve rektörün onlara önerdiği tek şey, birlikte bir laiklik şartı yazmaları. Ama sonuçta bunlar altıncı sınıf öğrencisi değiller! Laiklik şartı var, 1905 yasası var. Bu saflık, kiminle karşı karşıya olduğunu anlamadı. Zaten onu dinlemediler ve ona İslamofobik ve ırkçı dediler."
Bu açıklamaların ardından, Fabrice Balanche’nin ders sırasında şiddetli bir şekilde sindirildiği olay yaşandı. Bu olayın videosu sosyal medyada hızla yayıldı ve yaklaşık 10 milyon kez izlendi. Siyasi çevreler de olaya tepki gösterdi. Örneğin Rachida Dati, X platformunda şunları yazdı: "Nasıl oldu da yüzleri maskeli adamlar bir profesörü dersinden kovdu?"
Balanche, Yükseköğretim Bakanı Philippe Baptiste’in (5 Nisan’da) kendisini arayarak desteklediğini, ancak rektörün kendisine hiçbir zaman destek olmak için aramadığını veya yazmadığını belirtti. "Olaydan sonra sadece, güvenlik nedeniyle derslerimi Bron’dan şehir merkezindeki kampüse taşımamı öneren bir e-posta aldım" dedi. Ancak, Suriye uzmanı bu öneriyi reddetti, çünkü "bunun bir firar olacağını ve tam da bu tür bir sızmaya karşı durmamız gerektiğini" düşündü.
Üniversite içindeki desteğe gelince, profesör bazı meslektaşlarından ve hatta öğrencilerinden destek aldığını, "Hatta dolaşan videoda dört öğrencimin araya girdiğini görüyoruz" dedi. Ancak, hiyerarşinin sessiz kalması veya hatta belirsiz tutum sergilemesi onu şaşırttı. "Üniversite rektörü, Gazze hakkındaki sözlerimden sonra bunun başıma gelmesinin şaşırtıcı olmadığını söyledi. Şimdi, hangi sözlerimden bahsettiğini açıklamasını istiyorum, çünkü Orta Doğu üzerine çalışıyorum, ancak hiçbir görüş yok, sadece jeopolitik analizler var. Ayrıca ‘komplo teorileri içeren, zararlı, üniversiteye zarar veren sözler’den bahsetti. Neden bahsediyor? Çünkü bunun İslamcı-solcu bir grup olduğunu ve bu grubun sadece sosyal veya siyasi talepleri olan ve kendisinin de bana söylediği gibi ergenlik krizi geçiren bir grup olmadığını mı söyledim?" diye sordu.
Fabrice Balanche, "uzun zamandır nefret mesajları ve saldırılar aldığını" belirtmekle birlikte, "gerçek anlamda taciz edildiğini düşünmediğini" söyledi. Ancak, soruşturma devam etmesine rağmen, olayın faillerinin kimlikleri hala bilinmiyor ve yetkililer tarafından soruşturmanın ilerleyişi hakkında herhangi bir bilgi verilmediği için endişeler devam ediyor. "Şu anda, beni tehdit edenlerin öğrenci olup olmadığını bile bilmiyorum. Belki dışarıdan gelmişlerdir, bilmiyorum" diye ekledi.
Bu Salı günü, France 2 kanalında yayınlanan bir programda, Yükseköğretim Bakanı, "Balanche Vakası" olarak adlandırılan olaydaki son gelişmelere değindi: Lyon 2 Üniversitesi yönetim kurulu başkan yardımcısı, yaşadığı taciz nedeniyle istifa etti. Bakan, "Daha önce Hizbullah lideri [Hasan, NDLR] Nasrallah’a övgülerde bulunmuştu. (…) Terör propagandası olabilecek bu eylemler için bir ihbar yapıldı" dedi. Aynı zamanda Le Figaro TV’de Anne-Emmanuelle Isaac’e konuşan Fabrice Balanche, "Willy Beauvallet (başkan yardımcısı, NDLR) beni tamamen batırdı ve Blast’ın bu konuyla ilgili bir videosunu sosyal medya hesaplarında paylaştı ve herkesin okumasını tavsiye etti, çünkü iddiaya göre Bolloré medyasından çok daha profesyoneldi. Oysa ki, kendisi Orta Doğu hakkında kişisel görüşler dile getirdi, örneğin Hasan Nasrallah için ağıtlar yaktı ve onun kalplerimizin panteonunda olması gerektiğini söyledi."
Bu olaylar, sadece Fabrice Balanche’nin kişisel deneyimi olmanın ötesinde, Fransız üniversitelerinde giderek artan bir şekilde yaşanan ideolojik gerilimlerin ve ifade özgürlüğü tartışmalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Balanche’nin yaşadığı olay, üniversite yönetiminin tutumu, siyasi çevrelerin tepkisi ve sosyal medyadaki yankıları, konunun çok boyutlu ve karmaşık yapısını gözler önüne sermektedir.
Bu vaka, üniversitelerin sadece bilimsel bilginin üretildiği ve paylaşıldığı yerler olmanın ötesinde, farklı görüşlerin çarpıştığı, ideolojik mücadelelerin yaşandığı ve toplumsal sorunların tartışıldığı platformlar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Üniversitelerdeki bu tür olaylar, ifade özgürlüğünün sınırları, akademik özerklik, laiklik ilkesi ve hoşgörü gibi temel değerler üzerine yeniden düşünmeyi ve tartışmayı zorunlu kılmaktadır.