Tarihin En Büyük Oscar Snobları
Oscar ödülleri dağıtıldığından beri, A listesindeki birçok aktör, yönetmen ve çarpıcı film bu prestijli törenden eli boş dönmek zorunda kaldı. Judy Garland (iki kez aday gösterildi), Marilyn Monroe (hiç aday gösterilmedi) ve Richard Burton (tam yedi kez aday gösterildi!) gibi efsaneler çoğu zaman hayatları boyunca bir altın heykelcik kazanamadan göçüp gittiler. Ayrıca, yarı yüzyılı aşkın süredir kültürel açıdan önemini koruyan filmlere kıyasla, bazı şaşırtıcı filmler en iyi film ödülünün sahibi oldu. "Harika Bir Hayat" filminin 1947 yılında "En İyi Yıllarımız" filmine yenildiğini bize hatırlatmak yeterli olacaktır. Peki siz hangi filmi hatırlıyorsunuz?
Oscar Akademi’nin soğuk omuz attığı hak eden yeteneklerin onuruna, 2 Mart Pazar günü ABC ve Hulu’da yayınlanacak olan Akademi Ödülleri’nin (ET/PT saatine göre 19.00) gelmiş geçmiş en büyük 10 snub’ını sizler için derledik.
1. Citizen Kane (1942)
1942’de film tarihinin en büyük şoklarından biri 14. Akademi Ödülleri’nde yaşandı: "Citizen Kane" yerine "How Green Was My Valley" ödülün sahibi oldu. Bu film hakkında hiç duymamış mısınız? Şaşırmadık. Bu arada, Orson Welles’in yönettiği "Citizen Kane", Amerikan Film Enstitüsü’nün Tüm Zamanların En İyi 100 Filmi listesi de dahil olmak üzere eleştirmenlerin listelerinde en üst sıralarda yer almaya devam ediyor.
2. Alfred Hitchcock (1968)
"Vertigo", "Psycho" ve "The Birds" gibi filmlerde yer alan ve günümüzde bir sıfat olarak kullanılan kendine has bir sinematik tarz yaratan, Gerilim Ustası beş kez aday gösterildi ancak hiç kazanamadı. Akademi, 1980’de 80 yaşında hayatını kaybeden Hitchcock’u 1968’de Irving G. Thalberg Anma Ödülü ile onurlandırarak bu hatayı düzeltmeye çalıştı.
3. Glenn Close (1988 – 2019)
Glenn Close, en çok Oscar adaylığı (sekiz) almasına rağmen hiç ödül kazanamayan bir oyuncu olarak rekoru elinde tutuyor. Close, "Fatal Attraction", "Dangerous Liaisons" ve "Albert Nobbs" gibi filmlerle kaybettikten sonra, tahminciler "The Wife" filmindeki yetenekli çalışması sayesinde 2019’da ödülü kazanacağından eminlerdi. Ancak ödülü, "The Favourite" filminde Kraliçe Anne’i canlandıran Olivia Colman aldı.
4. Shakespeare in Love (1999)
Shakespeare’in Steven Spielberg’in etkileyici II. Dünya Savaşı filmi karşısında zafer kazanması 1999’da Hollywood’u şok etti ve artık itibarsızlaşmış film kralı Harvey Weinstein tarafından yönetilen acımasız perde arkası kampanyalarının yeni bir dönemi başlattı. Ayrıca, "Shakespeare in Love" filminde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Paltrow’un bir zamanlar Weinstein tarafından hedef alındığını da biliyoruz. Bu durum, en iyi film ödülünü ve açıkçası filmi bugün kutlamayı zorlaştırıyor.
5. Spike Lee (1990 – 2019)
"Do the Right Thing", "Malcom X" ve "Inside Man" gibi filmler kariyerine kazandıran Lee, En İyi Yönetmen dalında yalnızca bir kez "BlacKkKlansman" filmiyle aday gösterildi. Ayrıca, çığır açan "Do the Right Thing" filminin 1990 yılında En İyi Film ödülüne aday gösterilmemesinden insanlar hala öfkeli. Aynı yıl "Driving Miss Daisy" ödülü kazandı. Ancak evinde altın dolu var: Lee, 2019’da En İyi Uyarlama Senaryo ödülünü kazandı ve 2015’te kariyer başarısı nedeniyle Onursal Oscar ödülüne layık görüldü.
6. Stanley Kubrick (1960 – 1999)
Kubrick’in filmleri, "Spartacus" ve "A Clockwork Orange" ile "2001: A Space Odyssey" ve "Dr. Strangelove" gibi filmlerden oluşan kültürel değerleri nedeniyle kalıcı bir iz bıraktı. Ancak dört En İyi Yönetmen adaylığına rağmen hiç kazanamadı. 1999’da vefat eden yönetmen, "2001: A Space Odyssey" filmindeki görsel efektleriyle bir Oscar ödülü aldı.
7. Pam Grier (1997)
Hayranlar, Grier’in 1997 yapımı "Jackie Brown" filmindeki snub’ından dolayı hala üzülüyorlar. Quentin Tarantino, Grier için bir uçuş görevlisi ve yarı zamanlı kaçakçı rolünü yazmıştı ve Grier, unutulmaz bir performans sergilemesine rağmen bir adaylık bile alamadı (ancak rol arkadaşı Robert Forster aday gösterildi). O yıl, Helen Hunt, "As Good As It Gets" filmindeki performansıyla ödülünü aldı ve Kate Winslet ("Titanic"), Julie Christie ("Afterglow"), Judi Dench ("Mrs. Brown") ve Helena Bonham Carter ("The Wings of the Dove") adaylarını geride bıraktı.
8. Peter O’Toole (1962 – 2007)
Sekiz kez aday gösterildi, bunlar arasında 1962 yapımı "Lawrence of Arabia" da var, ancak hiç kazanamadı. Sonuçta O’Toole, 2003 yılında Onursal Oscar ödülüne layık görüldü ve Akademi Ödülleri’nde ödülünü kabul etmek üzere hazır bulundu. "Her zaman nedime, asla gelin değilim," dedi sahnede. O’Toole, son oyunculuk adaylığını 2007 yapımı "Venus" filmiyle aldı. 2013 yılında 81 yaşında hayatını kaybetti.
9. Cicely Tyson (1973 – 2018)
Merhum Tyson, 1973 yılında Büyük Buhran dönemi dramasındaki "Sounder"daki performansıyla bir kez aday gösterildi ancak ödülü "Cabaret" filmindeki performansıyla Liza Minnelli’ye kaptırdı. Daha sonraki yaşamında televizyonda Viola Davis’in annesini "How to Get Away With Murder" dizisinde canlandırmasıyla sevgi kazansa da sinemadaki katkıları, "The River Niger", "Fried Green Tomatoes", "The Heart Is A Lonely Hunter", "Diary of A Mad Black Woman", "The Help" ve "Last Flag Flying" gibi filmleri kapsayan şekilde silinmezliğini koruyor. Tyson, 2018 yılında Onursal Akademi Ödülü kazanan ilk renkli kadın oldu. Tyson, Governors Ödülleri töreninde ödülü kabul ederek bunu "sahip olduğum ve sahip olmadığım tüm yılların bir sonucu" olarak nitelendirdi. Sevilen oyuncu 2021’de 96 yaşında hayatını kaybetti.
10. Brokeback Mountain (2006)
Jack Nicholson, 2006 Akademi Ödülleri’nde "Brokeback Mountain"ın en iyi filmi "Crash" filmi olarak açıkladığında şaşkınlığını gizleyemedi (hatta kürsüde "Vay canına!" bile dedi). İki kovboy (Jake Gyllenhaal ve Heath Ledger) arasındaki eşcinsel aşk hikayesi olan "Brokeback", kazanması beklenen filmdi ancak Los Angeles’taki ırksal gerilimleri konu alan bir drama olan "Crash", sonuçta en iyi film ödülünün sahibi oldu. Bu olay, Akademi tarihindeki en büyük şaşkınlıklardan biri olarak kaydedildi – hatta "Crash" filminin yazarı/yönetmeni Paul Haggis bile kendi zaferini sorguladı.
"Yılın en iyi filmi miydi? Sanmıyorum," dedi Haggis 2015 yılında HitFix’e verdiği bir röportajda.