Thursday, May 8, 2025
HomeSiyasetDonald Trump'ın Sinema Vergisi Cannes'ı Sallayacak mı?

Donald Trump’ın Sinema Vergisi Cannes’ı Sallayacak mı?

Festival de Cannes 2025, Donald Trump, Gümrük Vergisi, Hollywood, Film Endüstrisi, Sebastian Stan, The Apprentice, Ali Abbasi, Film Finansmanı, Film Dağıtımı, Bağımsız Filmler, Ortak Yapımlar, Mubi, Neon, Parasite, Anatomie d'une chute, Deadline, Avrupa Film Satışları, Çin Film Pazarı, Jon Voight, Film Teşvikleri, Robert De Niro, Spike Lee, Kristen Stewart, Jennifer Lawrence, Scarlett Johansson, Pedro Pascal, LGBTQ+ Hakları, Transgender, Siyasi Duruş, Film Pazarı, Film Üretimi, Oscar Ödülleri, Cannes Film Festivali, Sinema Sektörü, Film Bütçeleri, Oyuncu Ücretleri, Film Yatırımları, Film Prodüksiyonu

Festival de Cannes 2024’te Donald Trump’ın gençlik yıllarını anlatan, Ali Abbasi’nin yönettiği ve Sebastian Stan’in Trump’ı canlandırdığı "The Apprentice" filmiyle Croisette’te adından söz ettirmişti. Bu yılki festivalde de Trump’ın gölgesi yine etkili olacak gibi görünüyor. Önümüzdeki Salı günü başlayacak olan 2025 edisyonunda, Trump’ın "yabancı filmlere" %100 gümrük vergisi uygulama önerisi, Cannes’da toplanacak yapımcılar, yönetmenler, oyuncular, menajerler ve finansman arayan projelerin ana gündem maddesi olacak.

Bu gümrük vergilerinin tam olarak nasıl uygulanacağı henüz net değil. Özellikle Amerikan yapımlarının Avrupa, Okyanusya veya Kanada’da çekim yaparak vergi avantajlarından yararlanmasını hedeflediği düşünülüyor. Bazı uzmanlar, başkanın bu önlemi sonuna kadar uygulayıp uygulamayacağını sorguluyor, çünkü bu durum Hollywood’daki yapım ekosistemini derinden sarsabilir. Bağımsız filmler, ortak yapımlara bağımlı oldukları için ve Mubi veya Neon gibi dağıtımcılar, "Parazit" ve "Bir Düşüşün Anatomisi" gibi uluslararası ödüllü filmleri satın aldıkları için bu durumdan olumsuz etkilenebilirler. Sektördeki kaynaklara göre, Deadline gibi uzman siteler "kırmızı alarmda" olduğunu belirtiyor ve Cannes pazarının müdavimlerinin endişelerini dile getiriyor.

Bir Avrupalı satıcının Deadline’a yaptığı açıklamada, "Cannes öncesinde böyle bir bomba! Gümrük vergisi ihtimali bile, grevlerden sonra toparlanmaya başlayan Amerikan pazarı için gereksiz bir belirsizlik yaratıyor" ifadelerini kullandı. Trump’ın politikalarının Çin’deki satışları zaten etkilediğini, ancak bu gümrük vergisi uygulamasının tüm küresel pazarı daraltabileceğini belirtiyor. Alıcılar, Cannes’daki filmlere veya zaten satın aldıkları filmlere vergi uygulanması durumunda asgari garantileri ödemeyi reddedebilirler. Bu durum, ulusal dağıtım anlaşmalarını ve sinemaya yatırım yapan finansörleri de etkileyebilir, çünkü filmlerinin değeri aniden düşecektir. Bu durum, aynı bütçelerle film üretmeyi zorlaştıracak, oyuncular aynı ücretleri alamayacak ve bağımsız sektör yok olacaktır.

Basında çıkan haberlere göre, Donald Trump’ın bu konuya müdahale etme kararı, hafta sonunu Hollywood’daki "elçilerinden" biri olan Jon Voight ile geçirdikten sonra ortaya çıktı. "Macadam Cowboy" filminin yıldızı olan Voight, ABD’de ve özellikle Kaliforniya’da işgücü maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle azalan çekimlere karşı, federal bir vergi kredisi (stüdyoların tercih ettiği bir çözüm) ve yabancı ülkelerle ortak yapım anlaşmaları öneriyordu. Jon Voight, gümrük vergisi uygulamasının sadece "sınırlı" bir şekilde kullanılmasını tavsiye ediyordu.

Donald Trump’ın sinema sektörüne müdahalesi, Cannes’da siyasi duruşların daha belirgin hale gelmesine yol açacak mı? Mart ayındaki Oscar ödüllerinde, adayların ve kazananların sessizliği dikkat çekmişti. Trump’ın stüdyoların çeşitlilik programlarına yönelik saldırılarına rağmen, dikkatli ve temkinli bir yaklaşım hakimdi. Ancak Cannes’da durum farklı olabilir. Robert De Niro’ya onursal Altın Palmiye ödülü verilecek. 81 yaşındaki oyuncu, daha önce Trump’ı "mutlak kötülüğün" ve "palyaçonun" vücut bulmuş hali olarak nitelendirmişti. Trump ise De Niro’nun "akıl hastalığı sendromu" yaşadığını iddia etmişti. Oyuncu ayrıca, trans haklarına karşı hamleler yapan Trump’a rağmen, trans kızı için kamuoyu önünde destek açıklaması yapmıştı.

Gözler ayrıca, yarışma dışı "Highest 2 Lowest" adlı gerilim filmini gösterime sokacak olan Amerikalı yönetmen Spike Lee’ye çevrilecek. 2018’de Lee, Croisette’deki varlığını, Beyaz Saray’daki ilk dönemini geçiren Trump’a hakaret etmek için kullanmıştı. "BlacKkKlansman" filmiyle Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan yönetmen, "Bu orospu çocuğu, lanet olası (Klu Klux) Klan’ı (…) ve o lanet olası Nazileri kınamadı" demişti.

Croisette’de çok sayıda Amerikalı yıldız boy gösterecek. Başta Kristen Stewart, Jennifer Lawrence, Scarlett Johansson ve Pedro Pascal gibi yeni neslin önde gelen isimleri, geçmişte çekinmeden tavır almışlardı. Son olarak, "The Last Of Us" dizisinin yıldızı Pedro Pascal, trans ve LGBTQ+ topluluğuna desteğini gizlememişti.

Festivalde bu tartışmaların yanı sıra, yeni filmlerin keşfi, yeteneklerin sergilenmesi ve sektör profesyonellerinin bir araya gelerek iş birliği fırsatlarını değerlendirmesi de her zamanki gibi ön planda olacak. Ancak Trump’ın politikalarının gölgesi, festivalin atmosferini ve geleceğini etkileyecek önemli bir faktör olarak varlığını sürdürecek gibi görünüyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular