Stephen Yarborough’nun 2007’de Kuzey Karolina, Roxboro’daki evinde cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürüldüğü, bıçaklanarak hayatını kaybettiği belirtildi. Ev, fiziksel kanıtlarla doluydu: kanlı bir avuç içi izi, gözlüklerinde kan, iç çamaşırında lekeler, yere dökülmüş bir küllükten iki sigara izmariti. Bu kanıtların çoğu DNA için test edildi. Ancak hiçbir kanıt, suçtan dolayı ömür boyu hapis yatan adamla eşleşmedi.
Kurbanın tecavüz kitinin en son teknolojiyle 15 yıl sonra analiz edilmesine rağmen, Dominaque Thorpe’un DNA’sı da bulunamadı. Ancak Kuzey Karolina yasalarına göre, bu sonuçlar ona hiçbir şekilde yardımcı olmadı. Çünkü bir eyalet yasası, hüküm giydikten sonra yapılan DNA testlerinin sonuçlarının savunma için "olumlu" mu yoksa "olumsuz" mu olduğuna karar verme yetkisini bir hakime veriyor. Eğer bir hakim sonuçları olumsuz bulursa, mahkumiyet ve ceza geçerli kalıyor. Benzer yasalar 20’den fazla eyalette yürürlükte.
Thorpe’un davasında, kurbanın tecavüz kitinde hiçbir yabancı DNA bulunamadı. Kuzey Karolina Yüksek Mahkemesi Hakimi John M. Dunlow, tanıklıkları, eyalet ve sanık tarafından sunulan delilleri, tarafların tüm sunumlarını ve avukatların argümanlarını dikkate aldıktan ve resmi dosyayı inceledikten sonra, DNA’nın yokluğunun olumsuz olduğuna karar verdi.
Thorpe’un avukatlarından Kuzey Karolina Gerçek Masumiyet Merkezi’nden Christine Mumma, DNA’nın yokluğunun olumlu olduğunu, çünkü savcıların jüriye sunduğu davanın teorisini baltaladığını söylüyor. Mumma, "Bu cinayetin bir parçası olarak şiddetli bir oral ve anal tecavüz şeklindeki eyalet teorisi göz önüne alındığında, bunun olumlu olduğundan asla şüphemiz olmadı," dedi. "Kararı aldığımızda, şok olduk ve daha büyük bir sorun olduğundan endişe ettik. Hala da öyleyim. Sonuçların olumsuz olduğu hiçbir durum yok."
Eyalet yasalarına göre, Thorpe hakimin kararını temyiz edemiyor. 24 Nisan’da, kararı bozması ve sonuçları olumlu olarak sınıflandırması için eyalet Yüksek Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Eğer mahkeme bunu yaparsa, ilk hakimin "adaletin çıkarına hizmet eden" bir karar vermesi gerekecek; örneğin, yeni bir duruşma emri vermek, suçlamaları düşürmek veya yeni bir ceza vermek.
Thorpe’un hikayesi, birikmiş tecavüz kitleri olan davalarda masumiyetini iddia eden kişilerin, Kuzey Karolina gibi sorunla başa çıkmak için federal hibeler alan eyaletlerde bile karşılaşabileceği sayısız engeli gösteriyor. 2015’ten bu yana, Cinsel Saldırı Kiti Girişimi olarak bilinen federal program, ülke çapında onlarca yıldır birikmiş yüz binlerce test edilmemiş ve kısmen test edilmiş tecavüz kitini test etmek için 90 eyalet ve yerel kuruma yaklaşık 350 milyon dolar hibe verdi.
Kuzey Karolina da dahil olmak üzere bazı kurumlar, hibe fonlarının bir kısmını kısmen test edilmiş kitleri en son teknolojiyle yeniden analiz etmek için kullandı. Birçok eski vakada, kanıtlar başlangıçta seroloji kullanılarak incelendi; bu yöntem, meni gibi sıvıların varlığını tespit ediyor. Eğer negatif bir sonuç varsa, DNA testi yapılmıyordu. Bu, DNA teknolojisinin ilk zamanlarında ülke çapında yaygın bir uygulamaydı, çünkü bir DNA profili geliştirmek için daha fazla genetik materyale ihtiyaç duyuluyordu. Artık bilim insanları, bir profil geliştirmek için sadece birkaç cilt hücresine veya ter damlasına ihtiyaç duyuyor.
Kuzey Karolina, soğuk vakalarda bu tür kitleri yeniden test etti ve bu da Charlotte’ı içeren Mecklenburg County’de en az üç mahkumiyete yol açtı. Ancak haksız yere mahkum edildiğini iddia eden kişiler, bir hakim onaylamadığı sürece yeni testlere erişemiyor. Bazı eyaletlerde, hibe alanlar, önceki bir itiraf, suçunu kabul etme veya mahkumiyet olmasına veya şüphelinin DNA’sı zaten ulusal veri tabanında bulunmasına rağmen, birikmiş kitleri otomatik olarak test etti. Ancak Kuzey Karolina, bunun gerçekleşmediği en az 10 eyalet arasında yer alıyor. Kuzey Karolina’nın genel birikiminin yaklaşık %5’i – 832 kit – bir kişi zaten suçtan mahkum edildiği için test edilmedi.
Thorpe gibi masumiyetini kararlılıkla sürdüren mahkumlar için herhangi bir istisna bulunmuyor. Savcılıkla bir anlaşmaya varmaları veya DNA testi için bir mahkeme emri almaları gerekiyor. Thorpe’un davasında, Gerçek Masumiyet Merkezi test için 11.500 dolar harcadı. Thorpe, Aralık ayında hapishaneden USA TODAY’e verdiği telefon röportajında, "Beni bilmediğim bir şeyden dolayı yanlış yere suçladılar," dedi. 2016’daki mahkumiyet ve ömür boyu hapis cezasıyla sonuçlanan duruşmadan önce, Thorpe (ilk adı kayıtlarda bazen Dominique olarak yazılıyor), yaklaşık 15 ila 19 yıl sonra hapishaneden serbest bırakılmasını sağlayacak bir pazarlığı reddetti. "Yapmadığım için kabul etmedim," dedi Thorpe. "Yapsaydım kabul ederdim, ama yapmadığım bir şey için suçumu kabul etmiyorum."
Ağustos 2007’de Yarborough, Kuzey Karolina, Roxboro’daki küçük bir kasabanın kalabalık bir bölgesinde, bir bakkalın yakınında beyaz bir evde yaşıyordu. 46 yaşındaki Yarborough, iki yeğeninin sevgi dolu amcasıydı, bir keresinde Paskalya’da sundurmalarında sepetler ve bahçede saklanmış yumurtalarla onları şaşırtmıştı. Yarborough, komşuları ve Pizza Hut ve Dollar General’da kendisiyle birlikte çalışan insanlar tarafından da seviliyordu. Bir kadın, Thorpe’un duruşmasında, "Havalıydı," diye hatırladı. "O, dolar dükkanı adamıydı. Dolar dükkanında bir şeye ihtiyacınız olursa, o oradaydı. Bozuk şeyleri veya modası geçmiş şeyleri eve getirirdi. Onları bize çok ucuz fiyatlara verirdi." Başka bir tanık, Yarborough’nun cömertliğini anlattı. "Steve iyi bir insandı," diye hatırladı adam. "Gömleğini bile verirdi."
Yarborough’nun cesedi, 26 Ağustos 2007’de saat 17:00 civarında evinin küvetinde bulundu. 20 kez bıçaklanmıştı ve vücudu ayrışmaya başlamıştı. Evdeki kan, polisi Yarborough’nun oturma odasında öldürüldüğüne ve banyoya sürüklendiğine inanmaya yöneltti. Eski bir erkek arkadaşı olan Maurice Paylor, cesedi bulan kişi olarak bildirildi. Roxboro Polis Departmanı’ndan Keith Daye ve Kuzey Karolina Soruşturma Bürosu’ndan Phillip Stevens liderliğindeki soruşturmacılar, Paylor’u en az altı kez sorguladı.
Paylor ve Yarborough’nun cinayetten kısa bir süre önce Dollar General’ın otoparkında kavga ettiğini öğrendiler. O zamana kadar Paylor’un bir kız arkadaşı vardı. Yarborough, kadına Paylor ile geçmiş ilişkisini anlattı ve Paylor, Yarborough’u birkaç kez yumrukladı, polis ve mahkeme kayıtları gösteriyor. Polis, Paylor’un yaşadığı kadının evinde ve arabasında arama yapmak için emir aldı, ancak onu cinayete bağlayan hiçbir şey bulamadı.
Şu anda Granville County Şerif Ofisi için cinayetleri soruşturan Daye, "Gerçekten birini suçlamak ve iyi bir davamız olsaydı, o Maurice Paylor olurdu," dedi. "Maurice’e karşı çok fazla dolaylı kanıtımız vardı. Ona, ‘Şu anda seni suçlayabilir ve mahkum edebilirim’ dedim." Ancak hiçbir fiziksel kanıt ve hiçbir motif yoktu. Daye, "Maurice o adamı seviyordu" dedi. "Ve Steve, para kaynağıydı. Maurice’in ihtiyacı olan her şey için Steve’i arardı."
İki sigara izmaritinden birinde ikinci bir şüpheli olan Winston Williams’ın DNA’sı bulundu. Diğerinde başka bir adamın DNA’sı bulundu. Williams, Haziran 2007’ye kadar Yarborough ile birlikte yaşıyordu. Yarborough, insanların evde crack içmesine izin verdiği için onu kovdu ve Williams, Yarborough’yu bir bıçakla tehdit etti, polis ve mahkeme kayıtları gösteriyor. Williams polise, o zamandan beri evin içine girmediğini söyledi. Eğer bu doğruysa, küllüğü 2,5 aydır kimse boşaltmamış demektir.
Kurbanın iç çamaşırındaki lekeler, tam bir profil için yeterli DNA içermiyordu, ancak onlardan geliştirilen kısmi profil, mahkum edilen adam olan Thorpe’u hariç tutsa da, Williams’ı hariç tutmuyordu. Daha sonra, Williams başka bir suçtan dolayı hapisteyken, kendisiyle aynı hücreyi paylaşan bir adam, bölge savcısına bir mektup yazarak Williams’ın davada yapılan DNA testleriyle çok ilgileniyor gibi göründüğünü söyledi. Adam, Williams’ın Yarborough’nun son gecesini onunla geçirdiğini iddia etti. İkisi tartıştı ve Williams sabah uyandığında Yarborough ölmüştü.
Savcılar mektuba yanıt vermedi, bu yüzden adam savunma avukatıyla iletişime geçti. Hakim, hücre arkadaşının Thorpe’un duruşmasında ifade vermesine izin vermedi. Daye ifade verdi. Hem kürsüde hem de USA TODAY ile yaptığı röportajda, dedektif cinayetin üçüncü bir şüpheli tarafından işlendiğine inandığını söyledi. Jerome Lamberth daha önce Yarborough ile birlikte yaşamıştı, ancak cinayetten kısa süre sonra şehri terk etti. En az altı farklı kişi, Lamberth’i suça bağlayan bilgileri polise sağladı ve Yarborough’nun evinde bulunan kıyafetler Lamberth’e tam uyuyordu. Daye, "Bu adamın yaptığından emindik ve onu bulmak istedik," dedi bir muhabire.
Ancak bulamadılar. Lamberth’i Virginia’daki bir adreste takip ettiler, ancak orada değildi. Bir uyarı yayınladılar, ancak adı, Sosyal Güvenlik numarası veya doğum tarihi temelinde hiçbir izine rastlanmadı, bu da adını değiştirmiş olabileceği ve saklanmış olabileceği düşüncesine yol açtı. Arabası Roxboro’daki bir hurdalıkta bulundu. Lamberth hiç suçlanmadı. Daye ve Stevens davayı yaklaşık beş yıl boyunca takip etti. Soruşturmanın başlarında, Thorpe ve daha sonra davada suçlanan diğer iki adam olan Quentin Royster ve Kenneth Snead’i sorguladılar. Dedektifler üçünü de serbest bıraktı.
Daye, "Onları cinayete bağlayan hiçbir fiziksel kanıt yoktu," dedi. "Sadece orada değildi." Dahası, bıçak yaralarının sayısı, bir tutku suçuna işaret ediyordu, ancak Thorpe, Royster ve Snead Yarborough’yu pek tanımıyordu. O zamanlar, üç adam da crack bağımlısıydı. Thorpe ve Royster, yerel bir satıcı olan Kimwon Street için çalışıyordu ve onunla müşterileri arasında aracı görevi görüyordu. Uyuşturucuyla ödeniyordu, Street, Thorpe’un duruşmasında ifade verdi.
Daye, USA TODAY’e Snead’in hiçbir zaman şüpheli olmadığını söyledi. Royster’ın güvenilir bir mazereti vardı. Daye, Yarborough’nun öldürülmesinden aylar sonra Royster’ı farklı bir suçtan tutukladıktan sonra Royster’ın masumiyetine daha da ikna olduğunu bir duruşma sonrası duruşmada ifade etti. Daye kürsüden, "Tutuklama emrini okumaya başladım. Bunun cinayet emri olduğunu düşündü," diye hatırladı. "Ve okuyamadım bile çünkü ayağa kalkıp sürekli ‘Ben katil değilim, Keith Daye, ben katil değilim!’ diye bağırmaya devam etti. Bu da beni ikna etti."
Thorpe’a gelince, Daye onu toplum için "bir tehdit" olarak nitelendirdi. Daye, USA TODAY’e "Soruşturma sırasında, Dominaque’nin cinayet sırasında bölgede olduğuna dair dolaylı kanıtlar vardı," dedi. "Aslında, Dominaque olay yeri incelemesi yaparken olay yerinden 50 metre ötede (mopediyle) daireler çizerek bölgede kaldı." Daye, Thorpe’un birkaç kez sorgulandığını, ancak cinayet gecesi Yarborough’nun evine girmediği konusunda ısrar etmekten asla vazgeçmediğini söyledi. Daye, "Domonaque’i çok iyi tanıyordum. Onu birçok şeyden tutuklamıştım," dedi. "İnsanları soyar ve döverdi, ama bence bir katilin içgüdüsüne sahip değildi." Dava soğudu.
2012’de, Yarborough’nun öldürülmesinden beş yıl sonra, Daye Roxboro Polis Departmanı’ndan istifa etti ve Dedektif Ricky Hughes davayı devraldı. Kayıtlar, Hughes’un bir yıldan kısa bir süre sonra hapishaneden bir telefon aldığını gösteriyor. Uyuşturucu suçundan tutuklanan Blanche Smith adlı bir kadın, kendi davasında bir indirim almak umuduyla uyuşturucu satıcıları hakkında bilgi vermek istiyordu. Dedektif, Yarborough’nun cinayeti hakkında bir şey bilip bilmediğini sordu. Hughes, Thorpe’un duruşmasında, "Davayı devraldığımda, onu yaşadım. Onu yedim. Onu uyudum," diye ifade verdi. "Bu yüzden yaptığım her şeyin bu cinayetle bir ilgisi vardı. Bu yüzden kiminle konuşursam konuşayım, onlara Steve Yarborough’nun cinayetini soracağım."
Smith, Hughes’a cinayetten sonraki gün Thorpe’un kanlı bir gömlek tuttuğunu gördüğünü söyledi. Birkaç ay sonra New York’ta onunla karşılaştığını ve ona bunu sorduğunu söyledi. Thorpe ona, Royster’ın Yarborough’yu bir buz kıracağıyla "mahvettiği" zaman orada olduğunu söyledi. Tıbbi muayene uzmanı, yaraların bir "bıçak" ile daha tutarlı, "keskin bir kesme aleti" ile yapıldığını belirlemesine rağmen, soruşturma yeniden açıldı. Savcıların daha sonra jüri üyelerine sunduğu teori, Thorpe ve Royster’ın crack için paraya ihtiyacı olduğu ve Yarborough’nun onlara seks için ödeme yapmayı kabul ettiğiydi. İkili, Street’in evindeki bir mangal partisine tekrar tekrar gidip gelerek Yarborough’nun evine daha fazla para için gitti. Ödeme yapmayı bıraktığında, onu oral sekse zorladılar, tecavüz ettiler ve öldürdüler, savcılar iddia etti. Savcılar, Snead’in diğer ikisinin suçunu örtbas etmeye çalıştığını iddia etti.
Üç adam da suçsuz olduğunu iddia etti. Thorpe’un duruşmasında Smith, Roxboro Polisi’nden telefon faturası, elektrik faturası ve yeni bir yatak gibi masraflar için kullandığı 1.000 dolardan fazla para aldığını kabul etti. Hughes, paranın gizli ve güvenilir muhbirleri ödemek için kullanılan bir fondan geldiğini ifade etti. Hughes, Maryland’den Roxboro’ya taşınması için Smith’e ödeme yapıldığını ifade etti. Geri kalanını neden aldığını hatırlamadığını söyledi.
Smith’e ek olarak, savcılık için kilit tanıklar arasında farklı zamanlarda Thorpe ile birlikte hapse atılan iki adam vardı. Biri, Thorpe’un Yarborough’yu "uyuşturucu ve para ve bunun gibi şeyler" yüzünden öldürdüğünü itiraf ettiğini ve cinayetin "bir tür cinsel durum" içerdiğini iddia etti. Diğeri, Thorpe’un Yarborough’ya şiddetli bir şekilde cinsel saldırıda bulunduğunu övündüğünü duyduğunu söyledi. Adam ayrıca Thorpe’un "Onu öldürmek zorunda kaldım. Hiçbir tanık bırakamazdım" dediğini duyduğunu iddia etti. Savcı tarafından sorgulandığında, muhbir ifadesi karşılığında hiçbir şey almadığını söyledi. Ancak savunma tarafından çapraz sorgulamada, adam, Thorpe’u suçladıktan 44 dakika sonra cezasının bitmesine dokuz gün kala hapishaneden serbest bırakıldığını kabul etti.
Uyuşturucu satıcısı Street de Thorpe aleyhine ifade verdi. Street, Thorpe ve Royster’ın para için Yarborough’nun evine gitmeyi tartıştıklarını duyduğunu söyledi. Street ayrıca, ceset bulunmadan önceki gece veya sabahın erken saatlerinde iki adamı Yarborough’nun sundurmasında bira içerken gördüğünü ifade etti. Street o zamandan beri ifadesini geri çekti. Tıbbi muayene uzmanı, Yarborough’nun penisi veya anüsünde herhangi bir yaralanma olmadığını ifade etti. Ağzının köşelerinde "sığ, yırtılma lezyonları" olduğunu belirtti.
Jüri Thorpe’u suçlu bulduktan sonra, sanık arkadaşlarına daha hafif suçlamalara Alford suçlamaları girmelerine izin verildi, yani masumiyetlerini korudular, ancak savcıların onları mahkum edecek kadar kanıta sahip olduğu kabul edildi. Royster dört yıl hapis yattı ve serbest bırakıldı; Snead 31 ay hapis yattı. Daha sonra intihar ederek öldü. Kuzey Karolina Gerçek Masumiyet Merkezi’nin yöneticisi Mumma, Royster’dan 2018’de bir mektup aldıktan sonra hem Thorpe hem de Royster’ı temsil etmek için anlaştı. Bir uzman tuttu ve Yarborough’nun ölümünün, savcılığın iddia ettiği gibi 17 saat değil, cesedinin bulunmasından en az 24 ila 48 saat önce gerçekleştiğini söyledi. Eğer uzmanın zaman dilimi doğruysa, bu, Yarborough’nun mangal partisi başlamadan çok önce ölmüş olacağı anlamına geliyor. Uzman Dr. Christena Roberts, duruşma sonrası bir duruşmada, "Bence, hızlandırıcı faktörler olmadan bu kadar kısa sürede olay yerinde gördüğümüz ayrışma düzeyine ulaşmak mümkün değil ve bu faktörler mevcut değildi," diye ifade verdi. "Kesinlikle, sadece 17 saat içinde bu ayrışma seviyesini beklemem."
Aynı duruşma sırasında, Thorpe’un duruşma avukatı, duruşma öncesinde Yarborough’nun vücudundan toplanan tecavüz kiti kanıtlarının ek testleri için talepte bulunmadığını ifade etti. Ayrıca, Thorpe’u hariç tutan iç çamaşırı veya sigara izmaritleri üzerinde yapılan DNA testlerinin sonuçlarını da sunmadı. Tecavüz kiti suç zamanında yalnızca kısmen test edilmiş olmasına rağmen, Thorpe’un cezai mahkumiyeti, teknoloji ilerledikten sonra otomatik olarak ek testlere hak kazanmadığı anlamına geliyordu.
Kuzey Karolina’da, onunki gibi davalarda, sanık bir hakimin test emri vermeden önce yeni tecavüz kiti kanıtının davayla ilgili olacağını kanıtlamak zorundadır. Thorpe’un davasında, savcılık bu noktayı kabul etmeden test yapmayı kabul etti. Hakim anlaşmayı imzaladı ve güncellenmiş DNA analizinin yolunu açtı. Kanıtın lehte olup olmadığına dair cevaplar her zaman açık değildir. Bir tecavüz kitinde başka birinin DNA’sı ilk bakışta lehte görünebilir, ancak savcılar bunun rızası olan bir partnerden ve hatta ikinci bir tecavüzcüden geldiğini iddia edebilir.
Dahası, tecavüz kitinde DNA bulunmadan da tecavüz meydana gelebilir. Bu nedenle, sanığın genetik materyalinin yokluğu otomatik olarak suçu işlemediği anlamına gelmez. Savcılık Thorpe’un davasında bunu savundu. Bölge Savcısı Yardımcısı Hollie McAdams 2023’te yapılan bir duruşma sonrası duruşmada, "Bu sonuçlar… hiçbir şey yeni sağlamıyor ve sanığın duruşmasında var olan hiçbir şeyi almıyor," dedi. "Sanık tecavüz suçundan değil, cinayet suçundan yargılandı ve mahkum edildi. Bu sonuç seti hiçbir şeyi değiştirmiyor."
McAdams gazetecilerin telefonlarına geri dönmedi. Mumma, eğer jüri Thorpe’un DNA’sının olmadığını, ancak diğer iki şüphelinin genetik profillerinin Yarborough’nun evinin içindeki kanıtlarda bulunduğunu bilseydi, muhtemelen farklı karar vereceğini savundu. Hakim aynı fikirde değildi ve eyalet Temyiz Mahkemesi davayı ele almayı reddetti. Eğer eyalet Yüksek Mahkemesi Thorpe aleyhine karar verirse, bir sonraki adımı federal mahkemede bir dava açmak olacaktır. Eğer Yüksek Mahkeme onun lehine karar verirse, kararı eyaletin 2001’de çıkarılan duruşma sonrası DNA yasasında değişikliklere yol açabilir.
Mumma, bilimdeki gelişmelerin bunu gerektirdiğini söylüyor. "DNA testi yasaları zamanın gerisinde kaldı," dedi. "Artık sınırlı cilt hücreleri mevcut olduğunda DNA testi yapılabiliyor. Ve bazı durumlarda, ‘kanıt eksikliği, yokluğun kanıtı değildir’ sözü basitçe doğru değil."
Gina Barton, USA TODAY’de araştırmacı bir gazetecidir.
