Disney’nin Çifte Standardı mı? Şirketin ‘Eşcinsel Deme’ Yasası Eleştirisi ve BAE’deki Yeni Tema Parkı Kararı Tartışma Yaratıyor
Disney’in, Florida Valisi Ron DeSantis ile "Eşcinsel Deme" olarak adlandırdığı yasa tasarısı yüzünden girdiği tartışmaların ardından, eşcinselliği suç sayan Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yeni bir tema parkı inşa etme planı büyük yankı uyandırdı. Şirketin bu kararı, geçmişte LGBTQ+ haklarına verdiği destekle çelişmesi nedeniyle eleştirilerin odağına yerleşti.
Disney, geçtiğimiz Çarşamba günü yedinci parkını Abu Dabi’deki Yas Adası’nda açacağını duyurdu. Disney CEO’su Bob Iger, "Abu Dabi’de heyecan verici bir Disney tema parkı resortu inşa etme planlarımızı duyurmaktan dolayı şirketimiz için çok heyecanlıyız. Abu Dabi’nin kültürü sanat ve yaratıcılığa değer veriyor" dedi. Iger, Disneyland Abu Dabi’nin "otantik Disney" ve "ayrıca Emirliklere özgü" olacağını da sözlerine ekledi.
Ancak, BAE’nin insan hakları ihlalleri konusundaki sicili oldukça kabarık. Ülkede, yetişkinler arasındaki rızaya dayalı eşcinsel ilişki suç sayılıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2023 tarihli raporuna göre, "rızaya dayalı eşcinsel ilişki" suçundan hüküm giyenler için en az altı ay hapis cezası öngörülüyor. Ayrıca, kadın kılığına giren veya kadınların alanlarına giren erkekler için ise bir yıla kadar hapis ve yaklaşık 2.700 dolarlık para cezası uygulanabiliyor.
BAE, 2022 yılında Disney-Pixar yapımı "Lightyear" animasyon filminin gösterimini de yasaklamıştı. Bu kararın nedeni, filmde iki kadın karakter arasındaki bir öpücük sahnesinin yer almasıydı.
Disney’in bu ülke ile ortaklık kurma kararı, şirketin LGBTQ+ hakları konusundaki geçmişteki duruşuyla tam bir tezat oluşturuyor.
2022’de, o dönemdeki Disney CEO’su Bob Chapek, şirketin yıllık hissedarlar toplantısında DeSantis’in "Ebeveyn Hakları Eğitimde" adlı yasa tasarısına karşı çıkmıştı. Bu yasa tasarısı, anaokulundan üçüncü sınıfa kadar olan okullarda "cinsel yönelim" veya "cinsiyet kimliği" hakkında eğitim verilmesini yasaklamayı amaçlıyordu. Chapek, LGBTQ+ kuruluşlarına 5 milyon dolar bağışlama sözü de vermişti.
Chapek toplantıda, "Vali DeSantis’i bu sabah aradım ve yasanın yürürlüğe girmesi halinde gey, lezbiyen, non-binary ve trans çocukları ve ailelerini haksız yere hedef alabileceğine dair hayal kırıklığımızı ve endişelerimizi dile getirdim" demişti.
Walt Disney Şirketi ayrıca, yasayı kınayan ve yanlış bir şekilde "Eşcinsel Deme" yasası olarak etiketleyen bir açıklama yayınlamıştı. Açıklamada, "Florida’nın HB 1557 sayılı yasası, ‘Eşcinsel Deme’ yasası olarak da bilinir, asla geçmemeliydi ve asla yasalaşmamalıydı" denildi. Açıklama şöyle devam etti: "Bir şirket olarak hedefimiz, bu yasanın yasama organı tarafından yürürlükten kaldırılması veya mahkemelerde iptal edilmesidir ve bu hedefe ulaşmak için çalışan ulusal ve eyalet kuruluşlarını desteklemeye kararlıyız."
Bu karşı duruş, Disney ile DeSantis arasında, ikincisinin Walt Disney World için kendi kendini yöneten vergi bölgesi olan Reedy Creek İyileştirme Bölgesi’ni feshetmesiyle sonuçlanan çok yıllı bir hukuk mücadelesini başlattı.
Şirket, 2023 yılındaki yıllık SEC (Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) raporunda, kültür savaşlarına çok fazla dahil olmanın bir dizi film başarısızlığının ardından markalarına zarar verdiğini kabul etmiş gibi görünüyordu.
Disney’in bu kararı, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, şirketin LGBTQ+ haklarına verdiği destekle çelişen bu adımı eleştirdi. Bazıları Disney’i "ikiyüzlü" olarak nitelendirirken, bazıları ise şirketin sadece kâr amacı güttüğünü ve değerlerini hiçe saydığını savundu.
Konuyla ilgili olarak Fox News Digital, Disney’e yorum talebinde bulundu.
Bu gelişmeler, Disney’in sosyal ve politik meselelere yaklaşımında bir değişiklik olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Şirketin BAE’deki tema parkı kararı, geçmişteki söylemleri ve eylemleriyle karşılaştırıldığında, önemli bir çelişkiyi ortaya koyuyor. Bu durum, Disney’in bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceği ve değerlerini nasıl koruyacağı konusunda belirsizlik yaratıyor.
Disney’in BAE’deki tema parkı projesi, şirketin küresel pazardaki büyüme stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu stratejinin, şirketin etik değerleri ve sosyal sorumluluk ilkeleriyle ne kadar uyumlu olduğu sorusu, tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.