Columbia Üniversitesi’nde Gergin Anlar: Anti-İsrail Protestoları, Gözaltılar ve Uluslararası Yankıları
New York’taki Columbia Üniversitesi, Çarşamba günü kampüste yaşanan şiddetli protestolarla sarsıldı. Yüzden fazla maskeli anti-İsrail eylemci, öğrenciler finallere hazırlanırken Butler Kütüphanesi’ni basarak kampüs güvenliğini aşmayı başardı. Olayın ardından üniversite yetkilileri, kontrolü sağlamak amacıyla New York Polis Departmanı’nı (NYPD) çağırmak zorunda kaldı.
Fox News’in NYPD kaynaklarına dayandırdığı bilgilere göre, olayla ilgili olarak 80’den fazla öğrenci gözaltına alındı. Ayrıca, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) de durumu yakından takip ediyor. Gözaltına alınanların parmak izleri alınarak, aralarında ABD vatandaşı olmayanların olup olmadığı belirlenecek. Bir ICE kaynağı Fox News’e "Bir mesaj verme zamanı," şeklinde konuştu.
Protestolara katılmayan öğrenciler, Fox News’e yaptıkları açıklamada, final sınavlarına hazırlanmayı bırakmak ve kütüphaneyi terk etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Columbia Üniversitesi, artan protestolar nedeniyle kampüsteki anti-İsrail protestocuları gözaltına almak ve kamp alanlarını kaldırmakla tehdit etti.
Kaos ortamında, Dışişleri Bakanlığı yabancı öğrencileri yasa ihlallerinin sonuçları konusunda uyardı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, "Amerika’daki yabancı üniversite öğrencileri dikkatli olmalı: Ülkemizde yasaları çiğnerseniz veya terörizmi desteklerseniz, vizeniz iptal edilecektir. Bu yönetim, üniversite kampüslerimizde kargaşaya neden olan yabancı uyruklulara tolerans göstermeyecektir," dedi. Rubio ayrıca, Columbia Üniversitesi kütüphanesini işgal edenlerin vize durumlarını incelediklerini ve "Hamas yanlısı haydutların" ülkeye hoş gelmediğini vurguladı.
Protestocuların, Columbia Üniversitesi’ndeki Filistin yanlısı protestoların lideri olduğu iddia edilen Mahmoud Khalil’e ve diğer öğrencilere destek amacıyla toplandığı bildirildi. Columbia mezunu olan Khalil, geçen ay üniversiteye ait bir dairede tutuklanmış ve Avukatı Amy Greer’in ifadesine göre, İç Güvenlik Soruşturmaları (HSI), Khalil’e oturma izninin ve öğrenci vizesinin iptal edildiğini bildirmiştir. Khalil daha sonra Louisiana’da bir gözaltı merkezine gönderildi.
Paylaşılan el ilanlarında, protestocuların Butler Kütüphanesi’nin adını "Basel Al-Araj Halk Üniversitesi" ve "özgürleştirilmiş bölge" olarak değiştirdiği görüldü. Columbia öğrencileri, protestocuların sıraların üzerine çıktığını, "Filistin’e Özgürlük" sloganları attığını ve üniversitenin İsrail’den yatırımlarını çekmesini talep ettiğini söyledi. Öğrenciler ayrıca, kampüste yeniden bir kamp kurulmasından endişe duyduklarını dile getirdi.
Olay yerine gelen kamu güvenliği yetkilileri, maskeli protestoculara kimliklerini göstermeden kütüphaneden çıkmalarına izin verilmeyeceğini bildirdi. Columbia Üniversitesi güvenlik görevlileri, kampüs girişinde "Kimse içeri giremez, kimse dışarı çıkamaz," şeklinde bir açıklama yaptı.
Columbia Üniversitesi’nin vekaleten başkanlığını yürüten Claire Shipman, yaptığı açıklamada, binanın güvenliğini sağlamak için New York Polis Departmanı’ndan yardım istediklerini ve iki üniversite polis memurunun yaralandığını belirtti. Shipman, "Bu eylemler kabul edilemez. 301 numaralı okuma odasında yaşanan olaylara katılan kişilerden defalarca kimliklerini göstermeleri ve ayrılmaları istendi. Uymamaları halinde, üniversite kurallarını ve politikalarını ihlal edecekleri ve izinsiz girişten tutuklanabilecekleri defalarca belirtildi," dedi. Shipman ayrıca, NYPD’nin varlığının istenen bir sonuç olmadığını, ancak toplumun güvenliğini sağlamak için kesinlikle gerekli olduğunu vurguladı.
Bir kaynak, Fox News’e, şüphelilerin kimliklerinin belirlenmesi için NYPD’nin tutuklamaları yapması gerektiğini söyledi. New York Belediye Başkanı Eric Adams, şehrin Yahudi New Yorkluların ve özellikle Columbia’da okuyanların yanında olduğunu belirtti. Adams ayrıca, protestocuların ailelerine seslenerek, "Yasa dışı davranışların yanlış olduğunu ve derhal binayı terk etmeleri gerektiğini açıkça belirtmelerini," istedi. Adams, Columbia’da okumayan protestoculara da "Derhal kampüsü terk edin, aksi takdirde tutuklanacaksınız," uyarısında bulundu ve "Şehrimizde hiçbir şekilde nefret veya şiddete tolerans göstermeyeceğiz," dedi.
Üniversite sözcüsü, daha önce yaptığı açıklamada, "Bu tür aksaklıklara tolerans gösterilmeyecektir. Üniversite kurallarını ve politikalarını ihlal edenler, disiplin cezalarıyla karşılaşacaktır. Toplum üyelerimizden, yakın zamanda Butler Kütüphanesi’nin yakınındaki alandan kaçınmalarını rica ediyoruz," şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Columbia Üniversitesi, daha önce de kampüslerde yeniden kamp kurulması girişiminde bulunulması halinde, kamp alanlarının yıkılacağı ve eylemcilerin tutuklanabileceği uyarısında bulunmuştu. Bu sert uyarı, üniversitenin geçen yılki protestoların tekrarının planlandığını öğrenmesinin ardından geldi. Geçen yılki protestolar, öğrencilerin Hamilton Hall’u ele geçirmesi ve polisle çatışmasıyla sonuçlanmış, İsrail’in Gazze’deki savaşına tepki olarak 200’den fazla kişi tutuklanmıştı.
Üniversite yetkilileri, çadır veya diğer yapıların derhal kaldırılacağını ve göstericilere dağılmaları yönünde talimat verileceğini belirtmişti. Columbia Üniversitesi, ifade özgürlüğüne ve protesto hakkına değer verdiğini, ancak bu tür faaliyetlerin güvenliği sağlamak ve akademik ve diğer kampüs faaliyetlerinin kesintisiz devam etmesini sağlamak için üniversite kurallarına ve politikalarına uygun olarak yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Columbia Üniversitesi Rektörü Minouche Shafik, protestoların yönetimi ve kampüsteki antisemitizm konusundaki eleştirilerin ardından görevinden ayrılmıştı. Columbia Üniversitesi, kampüsteki antisemitizm vakalarının artması nedeniyle yoğun bir şekilde eleştirilmiş ve Trump yönetimi, Mart ayında üniversiteye verilen 400 milyon dolarlık hibeyi iptal etmişti. Bu durum, Columbia Üniversitesi’nin bazı talepleri kabul ederek fonları geri almaya çalışmasına neden olmuştu.
Salı günü yapılan protestolar, Columbia Üniversitesi’nin Trump yönetiminin Mart ayında Yahudi öğrencileri antisemitik tacizden koruyamaması nedeniyle 400 milyon dolarlık federal hibeyi iptal etmesinin ardından 180 personeli işten çıkarabileceğini duyurmasının ardından geldi. Shipman, "Araştırma portföyümüzde zor seçimler yapmak zorunda kaldık ve ne yazık ki bugün, etkilenen federal hibelerle kısmen veya tamamen finanse edilen yaklaşık 180 meslektaşımız, sözleşme yenilenmemesi veya fesih bildirimleri alacak," dedi.
ABD Temsilcisi Lisa McClain, Demokratların anti-İsrail protestolarının çıktığı üniversiteler hakkında soruşturma çağrılarını eleştirdi ve "Soruşturma yapmamıza gerek yok. Sorunun ne olduğunu biliyoruz. Yasaları var ve uygulamıyorlar. Columbia, eylemlerin sonuçsuz kalmasının ne anlama geldiğinin en önemli örneği," dedi.
ABD Temsilcisi Elise Stefanik, Trump’ı antisemitizmdeki artış nedeniyle okuldan fon kesmesi nedeniyle övdü. Stefanik, X’te "Columbia öğrencileri finallere çalışmaya çalışırken, ‘küresel intifada’ sloganlarıyla bombardımana tutuluyorlar. Başkan @realDonaldTrump haklı: Kaos, antisemitizm ve sivil hak ihlallerine izin veren bir üniversiteye tek bir vergi mükellefi doları bile gitmemeli. Columbia harekete geçmeli—artık yeter," diye yazdı.