Columbia Üniversitesi’ndeki Gerginlik Tırmanıyor: Anti-İsrail Göstericiler Kütüphaneyi İşgal Etti, Yahudi Öğrenciler Saldırı İddiasında
Columbia Üniversitesi kampüsünde yaşanan olaylar, İsrail-Filistin çatışmasının yankılarının akademik ortama nasıl yansıdığını bir kez daha gözler önüne serdi. Çarşamba günü, yüzlerce maskeli göstericinin Butler Kütüphanesi’ni işgal etmesiyle birlikte kampüs, gergin ve kaotik bir atmosfere büründü. Olaylar sırasında Yahudi öğrencilerin saldırıya uğradığı iddiaları ise tartışmaları daha da alevlendirdi.
Kütüphane İşgali ve Yaşanan Kaos
Olaylar, yüzlerce göstericinin kütüphaneye zorla girmesiyle başladı. Maskeler ve kefiyelerle kimliklerini gizleyen göstericiler, güvenlik görevlilerini iterek içeriye girdi. İçeride sloganlar atan, davul çalan ve megafonlarla bağıran göstericiler, kütüphaneyi adeta bir miting alanına çevirdi. Bu durum, yaklaşan final sınavlarına hazırlanan öğrencilerin çalışmalarını engelledi ve büyük bir huzursuzluğa yol açtı.
Kütüphanede bulunan bir Columbia Üniversitesi doktora öğrencisi, Fox News Digital’e yaptığı açıklamada, yaşananları "sürreal" olarak nitelendirdi. İsrail asıllı öğrenci, göstericilerin kütüphaneyi işgal etmesiyle birlikte içeride mahsur kaldığını ve "son derece düşmanca bir ortamda" üç saat geçirmek zorunda kaldığını belirtti.
Saldırı İddiaları ve Antisemitik Söylemler
Olaylar sırasında Yahudi öğrencilerin saldırıya uğradığı iddiaları, büyük tepki çekti. İsrail asıllı doktora öğrencisi, kendisinin ve arkadaşlarının itildiğini, daha sonra ise bir göstericinin kendisine dirseğiyle vurduğunu iddia etti. Öğrenci, saldırının nedeninin Yahudi kimliği olup olmadığından emin olmadığını, ancak yaşananların kendisini derinden etkilediğini söyledi.
Öğrenci ayrıca, göstericiler tarafından antisemitik sözlü tacize maruz kaldığını da belirtti. Kendisine "soykırımcı" ve "sürekli mağdur" gibi hakaretlerde bulunulduğunu ifade eden öğrenci, bu tür olayların ilk kez yaşanmadığını vurguladı.
Bir başka olayda ise, kütüphaneye girmeye çalışan bir Yahudi öğrencinin, bir gösterici tarafından "O adamı içeri almayın, o bir lanet olası Siyonist" şeklinde bağırılarak engellendiği iddia edildi. Bu iddia, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve antisemitizm suçlamalarını daha da güçlendirdi.
Üniversite Yönetiminin Tepkisi ve Öğrenci Görüşleri
Columbia Üniversitesi rektörü Claire Shipman, yaşananları "kesinlikle kabul edilemez" olarak nitelendirdi ve olayları kınadı. Üniversite yönetimi, olaylara karışan öğrencilerin tespit edilmesi ve gerekli cezaların verilmesi için soruşturma başlattı.
Olaylara tanık olan öğrenciler ise farklı görüşler dile getirdi. Bazı öğrenciler, göstericilerin eylemlerini desteklerken, diğerleri ise yaşananlardan dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade etti.
Josh Segal adlı bir öğrenci, göstericilerin Hamas’ın askeri kanadı olan El Kassam Tugayları lehine sloganlar attığını duyduğunu belirtti. Segal, bu durumun kendisini şoke ettiğini ve yaşananların kabul edilemez olduğunu söyledi.
Eden Yadegar adlı bir öğrenci ise, göstericilerin güvenlik görevlileri tarafından kötü muamele gördükleri yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Yadegar, güvenlik görevlilerinin öğrencilerin güvenliğini sağlamak için ellerinden geleni yaptığını ve göstericilerin kimliklerini gizlemek için maske taktıklarını iddia etti.
Yadegar ayrıca, üniversite yönetiminden olaylara karışan göstericileri uzaklaştırmasını veya okuldan atmasını talep etti. Yadegar, göstericilerin "nefret dolu antisemitik şeyler söylediklerini, gerçek bir savaşla alay ettiklerini ve terörist bir örgüt tarafından rehin tutulan Amerikalı rehinelerin varlığını görmezden geldiklerini" belirtti.
Olayların Ardından Yapılan Tutuklamalar ve Devam Eden Soruşturma
Olayların ardından polis, 80 kişiyi tutukladı. Tutuklananlar arasında öğrencilerin yanı sıra, üniversite dışından gelen göstericiler de bulunuyor. Üniversite yönetimi, olaylara karışan öğrencilerin tespit edilmesi ve gerekli cezaların verilmesi için soruşturmayı sürdürüyor.
Olayların Türkiye’deki Yansımaları
Columbia Üniversitesi’nde yaşanan olaylar, Türkiye’de de yakından takip edildi. Türk basınında geniş yer bulan haberler, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Olaylar, Türkiye’deki İsrail-Filistin tartışmalarını daha da alevlendirdi ve farklı görüşlerin dile getirilmesine neden oldu.
Sonuç
Columbia Üniversitesi’nde yaşanan olaylar, İsrail-Filistin çatışmasının akademik ortama nasıl yansıdığını ve antisemitizm tartışmalarını nasıl tetiklediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Olaylar, üniversite yönetimi, öğrenciler ve kamuoyu tarafından farklı şekillerde yorumlanırken, soruşturma ve tartışmaların devam edeceği öngörülüyor. Üniversite yönetiminin, benzer olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemleri alması ve kampüs ortamının huzurunu sağlaması bekleniyor.