Küçük Çocuklar ve Ekran Süresi: Yeni Bir Araştırma Ne Gösteriyor?
Günümüzde birçok aile için tanıdık sahneler: Bir aile kalabalık bir restoranda oturuyor ve ebeveynlerden biri, küçük çocuğuna yüksek sandalyesine yerleşirken bir oyun oynaması için telefonunu veriyor. Sabahlar karmaşık bir telaş içinde geçerken, anne duş alıp baba hızlı bir kahvaltı hazırlarken, birinci sınıf öğrencisi kanepede oturup tabletinden YouTube videoları izliyor. Bu örnekler, birçok modern ailenin gerçekliğini yansıtıyor: Birçok küçük çocuk, çeşitli nedenlerle ve farklı şekillerde, her zamankinden daha fazla teknoloji kullanıyor.
Ancak, medya ve teknolojiyi ve bunların çocuklar üzerindeki etkilerini takip eden kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Common Sense Media’nın yeni bir araştırması, 8 yaş ve altı çocukların çevrimiçi ortamda düşündüğümüzden daha fazla zaman geçirebileceğini gösteriyor. Common Sense, 2011, 2013, 2017 ve 2020’de benzer çalışmalar tamamladı. Çarşamba günü yayınlanan son çalışma, Ağustos 2024’te 8 yaş ve altı çocuğu olan 1.578 ebeveyni kapsadı. Rapor, yalnızca küçük çocukların akıllı telefonlar, tabletler ve diğer cihazlarda ne kadar zaman geçirdiğine değil, aynı zamanda bu zamanı nasıl geçirdiklerine de odaklanıyor. İşte bilmeniz gerekenler:
Ekran Süresi Sabit Kaldı
Rapora göre, ekran süresi 2020’den bu yana sabit kaldı. Pandemi, okulların ve işyerlerinin uzun süre kapalı kalması nedeniyle her yaştan insanın daha uzun süre çevrimiçi olduğu bir dönemdi. Ancak, bu durumun ardından ekran süresindeki artış durulmuş gibi görünüyor.
Yaşa Göre Ekran Kullanımı
Araştırmaya göre, 2 yaşına geldiğinde çoğu çocuk günde yaklaşık 2,5 saatini teknoloji kullanarak geçiriyor. 5 ila 8 yaş arasındaki çocuklar ise ortalama olarak günde yaklaşık 3,5 saat ekranlara bakıyor. Bu rakamlar, küçük yaştaki çocukların teknolojiye erken yaşta maruz kaldığını ve bu durumun uzun vadeli etkileri hakkında endişelere yol açabileceğini gösteriyor.
Geleneksel TV Azalıyor, Kısa Videolar Artıyor
Özellikle gençler arasında geleneksel TV izleme alışkanlığı azalmaya devam ederken, çocuklar TikTok ve YouTube Shorts gibi platformları kullanarak daha fazla kısa video izliyor. Bu oran, 2020’de günlük ortalama 1 dakika iken 2024’te ortalama 14 dakikaya yükseldi. Kısa videoların hızlı ve dikkat dağıtıcı yapısı, çocukların dikkat süreleri ve öğrenme yetenekleri üzerinde olumsuz etkileri olabileceği endişesini artırıyor.
Oyun Oynama Süresi Önemli Ölçüde Arttı
Common Sense, çocukların geçmişe kıyasla çevrimiçi oyunları çok daha fazla oynadığını buldu: Oyun oynama süreleri 2020’den bu yana %65 oranında önemli ölçüde arttı. Bu artış, oyunların çocuklar üzerindeki potansiyel etkileri, özellikle de şiddet içeren veya bağımlılık yapıcı oyunlar söz konusu olduğunda, daha fazla araştırma yapılması gerektiğini gösteriyor.
Duygu Düzenleme ve Uyku İçin Cihaz Kullanımı Yaygın
Çocuklar bu cihazları sadece ödevlerini bitirdikten veya okul sonrası bir spordan sonra kullanmıyor: Ebeveynlerine göre, 8 yaş ve altındaki her beş çocuktan biri, duygularını düzenlemek, yemek saatlerinde veya uykuya dalmak için mobil cihaz kullanıyor. Ebeveynlerin bazıları (%17), çocuklarının kızgın, üzgün veya moralsiz hissettiğinde kendilerini sakinleştirmek için bir mobil cihaz kullandığını söyledi. Yaklaşık aynı oranda çocuk (%23 ve %22), evde veya restoranda yemek yerken dijital bir cihaz kullanıyor. Araştırma, çocukların %20’sinin her gece veya çoğu gece uykuya dalmak için dijital bir cihaz kullandığını buldu. Bu durum, çocukların sağlıklı uyku düzenleri ve duygusal gelişimleri için endişe verici bir tablo çiziyor.
Tablet ve Telefon Sahibi Olma Yaşı Düştü
Çocuklar kendi tabletlerine ve telefonlarına sahip oluyor ve bunları kullanıyor. Common Sense, 2 yaşına geldiğinde çocukların %40’ının kendi tabletine, 4 yaşına geldiğinde ise %58’inin kendi tabletine sahip olduğunu buldu (2020’ye yakın). 8 yaşına geldiğinde kendi cep telefonuna sahip olan çocukların sayısı (4’te 1) de aynı kaldı. 8 yaşın altındaki çocukların yarısından fazlasının (%51) kendi telefonu veya tableti var ve bu oran 2020’den beri sabit kaldı. Çocukların erken yaşta kendi cihazlarına sahip olması, ebeveynlerin denetimini zorlaştırabilir ve çocukları potansiyel olarak zararlı içeriklere maruz bırakabilir.
Ebeveyn Denetimi Değişkenlik Gösteriyor
Common Sense, ebeveyn denetiminin büyük farklılıklar gösterdiğini buldu: Ebeveynlerin %62’si zaman zaman çocuklarıyla YouTube izliyor, ancak %17’si çocuklarıyla TikTok izlediğini söylüyor. Yapay zeka da küçük çocuklarla yol kat ediyor; ebeveynlerin yaklaşık üçte biri çocuklarının okul ile ilgili öğrenme için yapay zeka kullandığını söylüyor. TikTok gibi platformların ebeveynler tarafından daha az denetlenmesi, çocukların uygunsuz içeriklere maruz kalma riskini artırabilir.
Gelir Eşitsizliği Ekran Süresini Etkiliyor
Düşük gelirli hanelerden (yıllık 50.000 dolardan az kazananlar) çocuklar, yüksek gelirli akranlarına göre ekranlara neredeyse iki kat daha fazla zaman ayırıyor; sırasıyla günde yaklaşık dört saat (3 saat 48 dakika) ve neredeyse iki saat (1 saat 52 dakika). Bu durum, sosyoekonomik faktörlerin çocukların teknoloji kullanımını nasıl etkilediğini ve bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini gösteriyor.
Uzmanlardan Uyarılar ve Öneriler
Common Sense Media’nın kurucusu ve CEO’su James Steyer, rapora eşlik eden bir açıklamada, küçük çocukların "eşsiz bir dijital dönüşümün ön saflarında" olduğunu söyledi. "Yapay zekadan sürükleyici oyunlara kadar, birkaç yıl önce bile var olmayan teknolojileri deneyimliyorlar," diye ekledi Steyer. "Yeni bir ebeveyn olarak yönetmek çok zor." Bu endişe, ankete katılan ebeveynler arasında da görüldü. Kısa video platformlarının "hızlı tempolu ve algoritma odaklı yapısı", ebeveynlerin aşırı ekran süresinin çocuklarının ruh sağlığını nasıl etkileyebileceğine dair endişelerini dile getirmelerine neden oluyor.
Yine de, ebeveynlerin %75’i çocukların dijital medya aracılığıyla yeni şeyler öğrendiğini görmekten heyecan duyuyor. Common Sense’in içerik şefi Jill Murphy, "Teknoloji gelişmeye devam ederken, çocukların neye ihtiyacı olduğu değişmedi" dedi. Ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi tüketiminde aktif olarak yer almalarını, birlikte keyif alabilecekleri içerikleri seçmelerini veya çevrimiçi içeriği gerçek hayattaki deneyimlerle ilişkilendirmelerini önerdi. Ebeveynler ayrıca net sınırlar ve zaman limitleri belirleyebilir ve yemeklerde ve yatma vakti civarında ekransız zamanlar oluşturabilir.
Sonuç
Bu araştırma, küçük çocukların teknoloji kullanımının yaygınlığını ve potansiyel etkilerini vurgulamaktadır. Ebeveynlerin, çocuklarının teknoloji kullanımını aktif olarak denetlemesi, sınırlandırması ve onlara dengeli ve sağlıklı bir dijital deneyim sunması önemlidir. Ekran süresinin, uyku düzeni, duygusal gelişim, dikkat süresi ve sosyalleşme gibi alanlarda olumsuz etkileri olabileceği unutulmamalıdır. Çocukların dijital dünyadaki deneyimleri, onların gelecekteki başarıları ve refahı için kritik öneme sahiptir.