Wednesday, May 21, 2025
HomeKüreselÇin ABD'ye meydan okuyacak mı? Pekin'den küresel düzene ilişkin mesajlar

Çin ABD’ye meydan okuyacak mı? Pekin’den küresel düzene ilişkin mesajlar

Wang Huiyao'nun Çin hükümetine yakın danışman olması, Donald Trump'ın Çin Halk Cumhuriyeti'ne olan bakış açısının büyük ölçüde değiştiğini belirtmesi, Çin'in önümüzdeki yıllarda bir numaralı ekonomi olabileceği, Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa ile transatlantik ittifakını bozması, Çin'in Washington için artık en önemli rakip olmaması, Wang Huiyao'nun Trump'ın Çin politikasının onun ilk döneminde ticaret savaşına odaklandığı ancak şu anda dinamikleri değiştirdiği yönündeki yorumları, Trump'ın Amerika için daha büyük bir gündemi olduğunun düşünülmesi, Trump'ın Amerika'nın dünya ile ilişkilerinde yeniden yapılanmaya gitmek istemesi, Trump'ın demokratik ve otokratik yönetimler arasındaki rekabeti sorun etmez gözükmesi, Trump'ın daha iyi anlaşmalar istediği, Trump'ın Çin'in kendi sorunlarına odaklanmasının ABD ile Çin arasındaki ilişkileri iyileştirebileceği, Wang Huiyao'nun Çin'in dünyanın ikinci büyük ekonomisi olduğunu ve Trump için ondan daha iyi bir ortak olmadığını ifade etmesi, Trump'ın Amerikalı şirketlerin Çin'e yatırım yapmalarını teşvik ettiği, Çin'in büyük bir pazar olduğu, Trump'ın TikTok yasağını ertelediği, hatta Başkan Xi'yi göreve başlama törenine davet ettiği,  Çin ve ABD'nin birlikte çalışabileceğini söylediği, Wang Huiyao'nun Trump'ın geçmişte Çin ile rekabeti sıfır toplamlı bir oyun olarak tanımladığını ancak Trump'ın bakış açısında temel bir değişiklik olduğunu ifade etmesi, Trump'ın Amerikalı çıkarları yeniden tanımlayan bir başkan olarak tarihe geçebileceği, Trump'ın ABD'nin müdahaleci tutumundan uzaklaştığını fark ettiği, her ülkenin kendi sorunlarına odaklanarak dünyanın daha iyi bir yer olabileceği, Wang Huiyao'nun Çin'in Trump'ın ilk başkanlık döneminde ABD'ye fazla güvenmemesi gerektiği dersini çıkardığını söylemesi, Çin'in ABD'nin yarı iletken yaptırımlarına rağmen yapay zeka alanında ilerleme kaydettiğini, Trump'ın gümrük vergilerinin Çin'i çok fazla etkilemediğini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2020'den bu yana yüzde 20 artarak 500 milyar dolardan 600 milyar dolara çıktığını, Trump'ın ABD'yi WHO ve BM gibi kuruluşlardan çekmesi ve kalkınma yardımlarını kesmesiyle Çin'in daha fazla sorumluluk üstlenebileceğini, Çin'in mevcut dünya düzeninin istikrarını sürdürmek istediğini, Çin'in dünya düzenini tersine çevirmek değil geliştirmek ve genişletmek istediğini, Trump'ın yeni gümrük vergileri getirirken Çin'in 40'tan fazla gelişmekte olan ülkeden gümrük vergilerini kaldırmayı taahhüt ettiğini, Çin'in Paris İklim Anlaşması'na uyduğunu ve tüm dünyada Kuşak ve Yol Girişimi ile aktif rol oynadığını, Çin'in WHO'da ABD'nin bıraktığı finansman boşluğunu tek başına dolduramayacağını, ABD'nin daha fazla geri çekilmesi halinde AB ve Çin'in birlikte alternatifler geliştirebileceğini, G20'nin bir bütün olarak daha fazla çaba göstermesi gerektiğini, Çin'in Ukrayna'daki savaşa ilişkin arabuluculuk teklifinin beklentileri karşılamadığını, Çin'in atom silahlarının kullanılmasına karşı olduğunu ve bu mesajın Başkan Putin için önemli olduğunu, Çin'in Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladığını, Çin'in Ukrayna'nın yeniden inşasında ve hatta Gazze'de önemli bir rol oynayabileceğini, Çin'in ABD'nin yokluğunun ortaya çıkardığı sorumlulukları üstlenebileceğini düşündüğü

Çin’in ABD ile İlişkileri Trump’ın İkinci Döneminde Değişiyor

Giriş

Çin Ulusal Başkanlık Danışmanı Wang Huiyao, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik bakış açısının önemli ölçüde değiştiğini ve Çin’in önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük ekonomisi haline gelebileceğine inanıyor.

Trump’ın Çin Politikasındaki Değişim

Trump yönetiminin ilk döneminde ABD-Çin ilişkileri, ticaret savaşıyla damgasını vurmuştu. Ancak Wang Huiyao, Trump’ın ikinci döneminde Çin politikasının farklılıklar göstereceğini öne sürüyor. Trump’ın şimdi Amerikan ilişkilerinde daha geniş bir gündem üzerinde çalıştığını ve Çin’in artık Trump’ın bir numaralı hedefi olmadığını ifade ediyor.

ABD’de Çin’e Yönelik Yeni Bakış Açısı

Wang, Trump’ın ikinci döneminde ABD’nin dünyayla ilişkilerini yeniden yapılandırmak istediğini belirtiyor. Trump’ın artık Çin’e odaklanmadığını, bunun yerine Kanada, Meksika Körfezi, Grönland ve Panama Kanalı gibi konulara ilgi duyduğunu ifade ediyor. Wang, Trump’ın Amerika için daha iyi anlaşmalar istediğini ve Çin’in bu anlaşmalara yardımcı olabilecek bir ortak olduğunun altını çiziyor.

Demokrasi ve Otokrasiler Arasındaki Rekabetin Önemi Azalıyor

Trump’ın önceki başkanlardan farklı olarak demokrasiler ve otokrasiler arasındaki rekabete önem vermediğini öne süren Wang, bunun ABD-Çin ilişkilerini iyileştirebileceğine dikkat çekiyor. Trump’ın çıkar odaklı politikalarının Çin’in çıkarlarına uygun olduğunu ve Çin’in ikinci en büyük ekonomi olarak Trump’ın anlaşmalar yapmak için ideal bir ortak olduğunu belirtiyor.

Çin’in İlk Trump Başkanlığı’ndan Çıkardığı Dersler

Wang, Çin’in ilk Trump başkanlığından ABD’ye fazla güvenmemeyi öğrendiğini ifade ediyor. ABD’nin yarı iletkenlere yönelik yaptırımlarına rağmen Çin, yapay zeka alanında ilerleme kaydetmenin yollarını bulmuştur. Çin’in Trump’ın gümrük vergilerinden fazla etkilenmediğini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin %20 arttığını belirten Wang, Trump’ın Yeni İpek Yolu Girişimi’ni desteklediğini ve Çin’in Paris İklim Anlaşması’na uyduğunu hatırlatıyor.

Çin’in Uluslararası Düzende Rolü

Çin’in mevcut uluslararası düzeni istikrara kavuşturmak istediğini ve bunu kendi olanakları dahilinde geliştirmeyi amaçladığını belirten Wang, Trump’ın yeni gümrük vergileri uygularken Çin’in 40’tan fazla gelişmekte olan ülkeye gümrük vergilerini kaldırdığını söylüyor. Çin’in Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ABD’nin bıraktığı boşluğu dolduramayacağını, ancak AB ve Çin gibi ülkelerin alternatifler geliştirebileceklerini öne sürüyor.

Çin ve Rusya-Ukrayna Savaşı

Wang, Çin’in Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk yapmaya çalıştığını ancak Çin’in barış planının beklentileri karşılamadığını ifade ediyor. Bununla birlikte, Çin’in nükleer silahların kullanımına karşı açık bir tavır aldığını ve Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini vurguladığını belirtiyor. Wang, Çin’in Ukrayna’nın yeniden inşasında ve Gazze’de önemli bir rol oynayabileceğini sözlerine ekliyor.

Sonuç

Wang Huiyao, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde ABD-Çin ilişkilerinin önemli ölçüde değişeceğine ve Çin’in daha sorumlu bir küresel güç haline geleceğine inanıyor. ABD’nin giderek daha izolasyonist bir politika izlemesiyle Çin’in uluslararası düzeni istikrara kavuşturma çabalarında daha önemli bir rol üstlenebileceğini öne sürüyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular