Çin’in ABD ile İlişkileri Trump’ın İkinci Döneminde Değişiyor
Giriş
Çin Ulusal Başkanlık Danışmanı Wang Huiyao, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik bakış açısının önemli ölçüde değiştiğini ve Çin’in önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük ekonomisi haline gelebileceğine inanıyor.
Trump’ın Çin Politikasındaki Değişim
Trump yönetiminin ilk döneminde ABD-Çin ilişkileri, ticaret savaşıyla damgasını vurmuştu. Ancak Wang Huiyao, Trump’ın ikinci döneminde Çin politikasının farklılıklar göstereceğini öne sürüyor. Trump’ın şimdi Amerikan ilişkilerinde daha geniş bir gündem üzerinde çalıştığını ve Çin’in artık Trump’ın bir numaralı hedefi olmadığını ifade ediyor.
ABD’de Çin’e Yönelik Yeni Bakış Açısı
Wang, Trump’ın ikinci döneminde ABD’nin dünyayla ilişkilerini yeniden yapılandırmak istediğini belirtiyor. Trump’ın artık Çin’e odaklanmadığını, bunun yerine Kanada, Meksika Körfezi, Grönland ve Panama Kanalı gibi konulara ilgi duyduğunu ifade ediyor. Wang, Trump’ın Amerika için daha iyi anlaşmalar istediğini ve Çin’in bu anlaşmalara yardımcı olabilecek bir ortak olduğunun altını çiziyor.
Demokrasi ve Otokrasiler Arasındaki Rekabetin Önemi Azalıyor
Trump’ın önceki başkanlardan farklı olarak demokrasiler ve otokrasiler arasındaki rekabete önem vermediğini öne süren Wang, bunun ABD-Çin ilişkilerini iyileştirebileceğine dikkat çekiyor. Trump’ın çıkar odaklı politikalarının Çin’in çıkarlarına uygun olduğunu ve Çin’in ikinci en büyük ekonomi olarak Trump’ın anlaşmalar yapmak için ideal bir ortak olduğunu belirtiyor.
Çin’in İlk Trump Başkanlığı’ndan Çıkardığı Dersler
Wang, Çin’in ilk Trump başkanlığından ABD’ye fazla güvenmemeyi öğrendiğini ifade ediyor. ABD’nin yarı iletkenlere yönelik yaptırımlarına rağmen Çin, yapay zeka alanında ilerleme kaydetmenin yollarını bulmuştur. Çin’in Trump’ın gümrük vergilerinden fazla etkilenmediğini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin %20 arttığını belirten Wang, Trump’ın Yeni İpek Yolu Girişimi’ni desteklediğini ve Çin’in Paris İklim Anlaşması’na uyduğunu hatırlatıyor.
Çin’in Uluslararası Düzende Rolü
Çin’in mevcut uluslararası düzeni istikrara kavuşturmak istediğini ve bunu kendi olanakları dahilinde geliştirmeyi amaçladığını belirten Wang, Trump’ın yeni gümrük vergileri uygularken Çin’in 40’tan fazla gelişmekte olan ülkeye gümrük vergilerini kaldırdığını söylüyor. Çin’in Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ABD’nin bıraktığı boşluğu dolduramayacağını, ancak AB ve Çin gibi ülkelerin alternatifler geliştirebileceklerini öne sürüyor.
Çin ve Rusya-Ukrayna Savaşı
Wang, Çin’in Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk yapmaya çalıştığını ancak Çin’in barış planının beklentileri karşılamadığını ifade ediyor. Bununla birlikte, Çin’in nükleer silahların kullanımına karşı açık bir tavır aldığını ve Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini vurguladığını belirtiyor. Wang, Çin’in Ukrayna’nın yeniden inşasında ve Gazze’de önemli bir rol oynayabileceğini sözlerine ekliyor.
Sonuç
Wang Huiyao, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde ABD-Çin ilişkilerinin önemli ölçüde değişeceğine ve Çin’in daha sorumlu bir küresel güç haline geleceğine inanıyor. ABD’nin giderek daha izolasyonist bir politika izlemesiyle Çin’in uluslararası düzeni istikrara kavuşturma çabalarında daha önemli bir rol üstlenebileceğini öne sürüyor.