CIA’den Çin’e Yönelik Casusluk Reklamları: Trump Yönetimi’nin Çin Politikası Devam Ediyor
Washington – Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Çinli muhalifleri Amerika Birleşik Devletleri için casusluk yapmaya teşvik etmeyi amaçlayan Hollywood tarzı iki video yayınladı. Her iki video da yaklaşık üç dakika uzunluğunda ve Mandarin dilinde. CIA’in amacı, Amerika Birleşik Devletleri’ne yardım etmek isteyen Çinli casusları işe almak.
Eski Ulusal İstihbarat Direktörü ve mevcut CIA Direktörü John Ratcliffe, Fox News’e yaptığı özel açıklamada, CIA’in temel rollerinden birinin başkan ve politika yapıcılarımız için istihbarat toplamak olduğunu belirtti. Ratcliffe, bunu yapmanın yollarından birinin sırları çalmamıza yardımcı olabilecek ajanlar işe almak olduğunu vurguladı.
Videolar şu anda CIA’in YouTube, Facebook, Telegram, Instagram ve X gibi sosyal medya kanallarında yayınlanıyor. İlk video, ABD istihbarat yetkililerinin konuşmaya istekli olabileceğine inandığı üst düzey Çin Komünist Partisi (ÇKP) liderlerine yönelik. Bu liderlerin birçoğu meslektaşlarının işten çıkarıldığını, hapse atıldığını ve bazı durumlarda ortadan kaybolduğunu görüyor. Video, izleyiciye "Kaderini eline al" mesajıyla sona eriyor.
Ratcliffe, bu videonun onlara CIA ile karanlık web sitemiz aracılığıyla nasıl iletişim kurabileceklerini ve kendilerinin ve ailelerinin güvenliğini ve refahını nasıl artırabileceklerini açıkladığını belirtti.
Ratcliffe, Trump’ın ilk döneminde ulusal istihbarat direktörü olarak görev yaptığı süre boyunca Çin’in Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomik, siyasi ve askeri olarak en zorlu rakibi olduğunu söyledi.
İkinci video ise özellikle ÇKP içindeki daha alt düzey memurlara yönelik. Ratcliffe, bu alt düzey çalışanların yukarıya doğru çok fazla kariyer imkanına sahip olmadığını ve çalışmalarının yalnızca ÇKP hükümeti elitlerine fayda sağladığını ifade etti.
İkinci video "Tanrı kendine yardım edene yardım eder. Kaderin senin kontrolünde" ifadesiyle sona eriyor.
Ratcliffe, videoların "Çin’in Büyük Güvenlik Duvarı"nı aşacağından ve Çin anakarasındaki doğru kişiler tarafından görüleceğinden emin olduğunu dile getirdi. CIA daha önce karanlık ağ üzerinden ajansla nasıl bağlantı kurulacağına dair Mandarin dilinde talimatlar yayınlamış ve bu talimatlar milyonlarca kişiye ulaşmıştı. Ratcliffe, ajansın hattının açık olduğunu belirtiyor. Şimdi, Çin’deki insanların konuşmalarının gizli kalacağını anlayarak öne çıkmalarını istiyor.
Ratcliffe, "Trump yönetiminin başlarında Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki mesafeyi artırıyoruz ve bu devam edecek" dedi.
CIA’in bu hamlesi, Trump yönetiminin Çin’e karşı sert tutumunu sürdürdüğünü ve Çin içindeki potansiyel casusları işe almaya odaklandığını gösteriyor. Videoların yayınlanması, ABD’nin Çin’e karşı istihbarat toplama çabalarını artırmaya yönelik stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bu casusluk reklamlarının Çin hükümeti ve ÇKP tarafından nasıl karşılanacağı merak konusu. Çin’in bu tür faaliyetlere karşı önlemlerini artırması ve kendi istihbarat operasyonlarını yoğunlaştırması bekleniyor.
ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin zaten gergin olduğu bir dönemde, bu videoların yayınlanması iki ülke arasındaki rekabeti daha da artırabilir. Özellikle ticaret, teknoloji ve insan hakları gibi konularda anlaşmazlıkların yaşandığı bu süreçte, casusluk faaliyetlerinin artması gerilimin daha da tırmanmasına neden olabilir.
CIA’in bu hamlesi, ABD’nin Çin’e yönelik stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor. İstihbarat toplama çabalarını artırmak ve Çin içindeki potansiyel muhalifleri desteklemek, ABD’nin Çin’e karşı rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor. Ancak, bu tür faaliyetlerin iki ülke arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirebileceği ve bölgesel istikrarı tehdit edebileceği unutulmamalıdır.
CIA’in Çin’e yönelik casusluk reklamları, Trump yönetiminin Çin politikalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu politikalar, ekonomik rekabetin yanı sıra istihbarat alanında da yoğun bir mücadeleye işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceği, bu tür faaliyetlerin yanı sıra diğer faktörlere de bağlı olacak. Ancak, istihbarat alanındaki bu rekabetin artması, iki ülke arasındaki gerilimin süreceği ve bölgesel istikrarın risk altında olabileceği anlamına geliyor.