Burundi parlamentosu, Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları temsilcisiyle mücadele etmek amacıyla yeni bir insan hakları komisyonu atadı. Eski komisyon başkanının sürgüne gitmesinin ardından pazartesi akşamı gerçekleştirilen atama, uluslararası insan hakları örgütlerinin Burundi hükümetini uzun süredir sivil toplumu, muhalefeti ve medyayı baskı altına almakla suçladığı bir dönemde gerçekleşti.
Eski insan hakları komisyonu hükümete yakın olarak görülüyordu ancak ocak ayında yüzlerce ihlali detaylandıran bir rapor yayınladı. Bu durum, komisyon başkanı Sixte Vigny Nimuraba’nın Ulusal Meclis başkanı tarafından eleştirilmesinin ve ardından yolsuzlukla suçlanmasının ardından sürgüne gitmesine yol açtı. Diplomatik bir kaynak ve yerel medyaya göre, eski komisyon başkanı, Ulusal İstihbarat Servisi ve polis tarafından evine yapılan baskının ardından geçen ay Avrupa’ya kaçtı.
Uzun bir tartışmanın ardından Ulusal Meclis, geçmişte muhalefete karşı sert bir şekilde konuşan Piskopos Martin Blaise Nyaboho başkanlığındaki yedi komiserden oluşan yeni bir yönetim kurulunu onayladı. Meclis Başkanı Gelase Daniel Ndabirabe, BM’nin Burundi insan hakları özel raportörü Fortune Gaetan Zongo’yu eleştirdi. Zongo’nun Ağustos 2024’te yayınlanan raporu, "insan hakları ihlallerini işleyenlerin yararlandığı yaygın cezasızlığı, güvenlik durumunun kötüleşmesini ve zorla kaybetme ve keyfi tutuklama vakalarının sayısındaki artışı" detaylandırıyor.
Meclis başkanı, yeni insan hakları komisyonuna sosyal medya üzerinden paylaşılan bir mesajda, "Göreviniz Fortune Gaetan Zongo ile savaşmak ve onu düşürmek ve insan hakları ihlallerine ilişkin bu haksız suçlamalara son vermek olacak" dedi. Sürgündeki bir diğer insan hakları aktivisti Pacifique Nininahazwe, AFP’ye Burundi yasalarına göre parlamentonun görevdeki insan hakları komiserlerini değiştirmesinin yasa dışı olduğunu söyledi.
Nininahazwe, yeni komiserlerin hepsinin iktidardaki partiye yakın olduğunu ve insan hakları konusunda çok az deneyime sahip olduğunu da sözlerine ekledi. Ona göre bu, "şimdiye kadar kurulan en kötü ekip". Ülkenin Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun iki üyesi, Rahip Noe Clement Ninziza ve Aloys Batungwanayo da yerel basına göre "düşmanla istihbarat paylaşmakla" suçlandıktan sonra şubat ayında ülkeden kaçtı.
Burundi’deki bu gelişmeler, ülkedeki insan hakları durumuna ilişkin ciddi endişeleri artırıyor. Hükümetin BM temsilcisiyle mücadele etmek amacıyla yeni bir komisyon kurması, uluslararası toplumun insan hakları ihlallerini soruşturma ve raporlama çabalarını engelleme girişimi olarak değerlendiriliyor.
Eski komisyon başkanının sürgüne gitmesi ve yeni komisyon üyelerinin iktidardaki partiye yakın olması, insan hakları ihlallerine ilişkin bağımsız ve tarafsız soruşturmaların yürütülmesinin zorluğunu gösteriyor. Muhalefete yönelik baskılar ve sivil toplumun kısıtlanması, ülkedeki insan hakları durumunu daha da kötüleştiriyor.
BM ve diğer uluslararası kuruluşların, Burundi hükümetini insan haklarına saygı duymaya ve sivil toplumun faaliyetlerini serbestçe yürütmesine izin vermeye çağırması önem taşıyor. İnsan hakları ihlallerini işleyenlerin hesap vermesi ve mağdurlara adalet sağlanması için etkili mekanizmaların oluşturulması gerekiyor.
Burundi’deki insan hakları savunucularının ve aktivistlerinin güvenliği de büyük önem taşıyor. Onların korunması ve desteklenmesi, insan hakları ihlallerini belgeleme ve kamuoyuna duyurma çabalarının devamlılığı açısından kritik önem taşıyor.
Uluslararası toplumun Burundi’deki insan hakları durumunu yakından izlemesi ve hükümeti insan haklarına saygı duymaya teşvik etmek için diplomatik ve ekonomik baskı uygulaması gerekiyor. Burundi halkının temel hak ve özgürlüklerinin korunması, uluslararası toplumun sorumluluğundadır.
Son gelişmeler, Burundi’de insan hakları konusunda ciddi bir gerileme olduğunu gösteriyor. Uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması ve insan haklarının korunması için aktif rol oynaması gerekiyor. Aksi takdirde, ülkedeki insan hakları durumu daha da kötüleşebilir ve bu durum, bölgesel istikrarsızlığa katkıda bulunabilir.