Bill Maher, Donald Trump ile samimi bir görüşme gerçekleştirmesine rağmen, eski başkanı eleştirdi.
Ünlü siyasi komedyen Bill Maher, geçtiğimiz ay eski ABD Başkanı Donald Trump ile dostane ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirmesine rağmen, Trump’ın görevdeki ilk 100 günündeki performansını acımasızca eleştirdi. Maher’in bu beklenmedik dönüşü, Amerikan siyasi ve medya çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
The Free Press için kaleme aldığı makalede Maher, Trump’ın ikinci döneminin başındaki icraatlarına hiç merhamet göstermedi. HBO’nun sevilen sunucusu ve uzun süredir Trump eleştirmeni olan Maher, bu durumu tek kelimeyle "rezalet" olarak nitelendirdi.
Beyaz Saray Muhabirleri Derneği Başkanı’nın, Trump’ın yokluğunu ve basın için "son derece zor" geçen bir yılı vurguladığı akşam yemeği, Maher’in eleştirilerinin arka planını oluşturdu. Maher, Trump’ın yeniden seçilmesiyle birlikte herhangi bir "önyargılı nefret" duymamaya özen gösterdiğini belirtirken, "Ancak 100 gün sonra, meşru olarak nefret edilecek muhtemelen 100 şey var" ifadelerini kullandı.
Maher, yıllarca süren sert eleştirilerin ardından, son zamanlarda Trump ile daha medeni bir ilişki geliştirmeye çalışmıştı. Komedyen, Nisan ayının başlarında Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve izleyicilerine, Trump ile hoş bir sohbet ettiğini, onu "nazik ve ölçülü" olarak tanımladığını aktarmıştı. Maher, HBO izleyicilerine, "Onun hakkında sevmediğim her şey, yemin ederim ki, en azından o gece bu adamda yoktu" dedi ve Trump’ın "kamuya yansıttığından çok daha fazla öz farkındalığa sahip" olduğunu ekledi.
Ancak Maher’in Trump ile olumlu görüşmesi, Trump’ın politikaları hakkındaki kötü izlenimini kurtarmaya yetmedi. Maher, ayrıca başkan konusunda yumuşadığını düşünen liberal eleştirmenlere de bir mesaj gönderiyor gibiydi.
The Free Press’e verdiği demeçte Maher, Trump’ın ilk 100 gününde "meşru olarak nefret edilecek" 100 şeyin arasında "insanları ortadan kaybetmesi, DOGE’nin verimsizliği, Yüksek Mahkeme’yi görmezden gelmesi, denizaşırı ülkelerde yardımları keserek insanları öldürmesi, seçim dürüstlüğü ofisinin başındaki adamı 2020’nin hileli olduğunu söylemediği için kovması, tarife kaynaklı piyasa çöküşü, Amerika’nın artık güvenli bir yer olarak görülmemesi, üçüncü dönem konuşmaları, medyaya dava açması, Andrew Tate… Yani, daha saymaya devam edebilirim" olduğunu belirtti. Pundit, Trump’ın gündemini herhangi bir "refleksif Cumhuriyetçi muhalefet" nedeniyle eleştirmediğini de açıklığa kavuşturdu.
Maher, "Tüm bu konularda, bu sadece objektif olarak kötü. Ve bunu onlar da biliyor" dedi.
Maher, Trump’ın ilk 100 gününü HBO’nun "Real Time" programının son bölümünde de eleştirerek, bunların liberallerin tahmin ettiğinden bile daha kötü olduğunu söyledi.
Maher’in bu sert eleştirileri, özellikle Trump’ın destekçileri arasında büyük tepkilere yol açtı. Bazı muhafazakarlar, Maher’in daha önce Trump’a karşı daha ılımlı bir tavır sergilemesinin ardından, şimdi yeniden eski eleştirel tutumuna dönmesini ikiyüzlülük olarak değerlendirdi. Öte yandan, bazı liberaller ise Maher’in Trump’a karşı daha sert bir duruş sergilemesini memnuniyetle karşıladı ve onun bu tutumunu, Trump’ın politikalarına karşı bir uyarı olarak yorumladı.
Maher’in bu eleştirileri, Amerikan siyasetindeki kutuplaşmanın ve medyanın bu kutuplaşmadaki rolünün bir yansıması olarak da görülebilir. Maher, bir komedyen ve siyasi yorumcu olarak, farklı kesimlerden insanlara ulaşabilen ve onları düşündürebilen bir figür. Ancak, onun gibi kamuoyunu etkileyen kişilerin, siyasi görüşlerini ifade ederken daha dikkatli ve sorumlu olmaları gerektiği de tartışılıyor.
Sonuç olarak, Bill Maher’in Donald Trump’a yönelik eleştirileri, Amerikan siyasi ve medya dünyasında önemli bir tartışma başlattı. Bu tartışma, Trump’ın politikalarının doğruluğu, medyanın rolü ve siyasi figürlerin sorumlulukları gibi önemli konuları gündeme getirdi. Maher’in bu eleştirileri, önümüzdeki dönemde de Amerikan siyasetini şekillendirmeye devam edecek gibi görünüyor.
