Bill Maher Demokratları Uyardı: Deregülasyona Sarılmazlarsa Whig Partisi’nin Kaderini Paylaşabilirler
"Real Time" programının sunucusu Bill Maher, Demokrat Parti’nin deregülasyonu kucaklamaması halinde Whig Partisi’nin yaşadığı akıbete uğrayabileceği konusunda uyardı. Maher, programında konuklarıyla yaptığı tartışmada, NBC’nin Demokratların yalnızca %27’lik bir onay oranına sahip olduğunu gösteren anketine dikkat çekti ve bu oranın parti için rekor bir düşüklük olduğunu belirtti.
Maher, "Hayatımda bu kadar kötüsünü görmedim," diyerek endişesini dile getirdi. Daha sonra Amerikan Yeniden Paylaştırma Projesi’ni (American Redistricting Project) kaynak göstererek, Demokratların 2030 yılına kadar Kaliforniya, New York, Illinois, Minnesota, Rhode Island ve Oregon’da kongre koltuklarını kaybedeceğini, Cumhuriyetçilerin ise Teksas, Florida, Idaho ve Utah’ta koltuk kazanacağını öngördüğünü ifade etti.
Maher, New York Times köşe yazarı ve "Abundance" kitabının ortak yazarı Ezra Klein’a dönerek, "Bu, oyunun sonu gibi görünüyor. Ve insanların ayaklarıyla oy vermesinin nedeni, kitabınızın da konusunu oluşturan vergiler ve düzenlemeler," dedi. Kendisinin de bu konuya uzun zamandır dikkat çektiğini belirten Maher, "Üç yıl boyunca burada ‘Güneş panellerimin bağlanması ne kadar sürecek?’ yazan bir pankartla bekledim. Üç yıl. Bu eyalette televizyonda bundan bahsediyordum, yapamadın! Diğer tüm eyaletlerden daha fazla vergilendiriliyoruz. İnsanlar, hükümetin ağır nefesini üzerlerinde hissetmedikleri yerlere gidiyorlar… Demokratların bunu anlaması çok zor değil, ama anlamıyorlar. Bu konuda hiçbir şey yapamıyor gibi görünüyorlar," şeklinde konuştu.
Klein ise, insanların mavi eyaletleri terk etmelerinin nedeninin "yaşam maliyeti" olduğunu gösteren anketlere atıfta bulundu ve 2030 projeksiyonlarının tutması halinde, kırmızı eyaletlerdeki kazanımların Cumhuriyetçilerin Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin gibi mavi duvar eyaletlerine ihtiyaç duymadan başkanlık seçimlerini kazanmalarını sağlayacağını vurguladı.
Klein, "Çalışan sınıf aileleri, yönettikleri eyaletlerden yaşam maliyeti çok yüksek olduğu için sürüyorlar," diyerek bunu düzenlemeler ve vergilere bağladı. Ayrıca, "Ama en büyük sorun, insanların ihtiyaç duyduğu şeylere yeterince sahip olmamaları, yeterince ev, yeterince enerji, yetenekli bir hükümet değil ve bunu gerçek bir sorun olarak görmüyorlar," diye ekledi.
Liberal köşe yazarı, Teksas’ı ve Houston ve Austin gibi şehirlerin ev ve enerji geliştirme için dostane ortamları sayesinde nasıl büyüdüğünü övdü. Teksas Cumhuriyetçilerinin temiz enerjiye karşı olmasına rağmen, deregülasyon sayesinde bu enerjinin Lone Star eyaletinde gelişmesinin ironik olduğunu belirtti.
Maher, "Kaliforniya’da hükümete yaptığı gibi, aklı başında bir şekilde bir şeyler yapacak bir Elon Musk’a ihtiyacımız var," dedi. "Yani, 400.000 düzenlemeniz varsa ve 2008’de başlayan bir hızlı tren inşa edemiyorsanız, buraya birinin gelmesi gerekiyor. Solda bu kişi kim?" diye sordu.
Substack yazarı Andrew Sullivan ise, "Sol düzenlemeyi kaldırmak istemiyor. Düzenlemeyi kaldırmak gibi bir içgüdüleri yok," şeklinde yanıt verdi.
Maher ise, "Bunu aşmak zorundalar, yoksa 1850’lerde çöken Whig Partisi gibi olacaklar," şeklinde tepki gösterdi.
Bu tartışma, ABD’deki siyasi kutuplaşma ve demografik değişimler ışığında, Demokrat Parti’nin geleceği ve ekonomik politikalarının etkinliği üzerine önemli soruları gündeme getiriyor. Maher’in uyarıları, Demokratların uzun vadeli başarısı için dikkat etmeleri gereken önemli bir konuya, yani düzenlemelerin ve vergilerin vatandaşlar üzerindeki etkisine işaret ediyor.
Maher’in vurguladığı nokta, yüksek vergi ve sıkı düzenlemelerin insanların ve işletmelerin farklı eyaletlere göç etmesine neden olabileceği ve bunun da Demokrat Parti’nin seçmen tabanını zayıflatabileceği yönünde. Klein’in de belirttiği gibi, yaşam maliyetinin yüksek olması özellikle çalışan sınıf aileleri için önemli bir sorun teşkil ediyor ve bu durum, Demokratların geleneksel olarak güçlü olduğu bölgelerdeki demografik yapıyı değiştirebilir.
Teksas örneği, deregülasyonun ekonomik büyümeyi nasıl teşvik edebileceğini ve yeni iş imkanları yaratabileceğini gösteriyor. Ancak, bu durumun çevresel etkileri ve sosyal eşitsizlik gibi diğer potansiyel sorunları da beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır.
Demokrat Parti’nin, Maher’in uyarısını dikkate alarak, hem ekonomik büyümeyi destekleyen hem de sosyal adaleti ve çevreyi koruyan dengeli bir politika izlemesi gerekiyor. Bu, düzenlemelerin gözden geçirilmesi, vergi reformu yapılması ve altyapı yatırımlarının artırılması gibi çeşitli önlemleri içerebilir.
Sonuç olarak, Bill Maher’in Demokrat Parti’nin geleceğiyle ilgili uyarıları, partinin dikkatle değerlendirmesi gereken önemli bir konuyu gündeme getiriyor. Deregülasyonun potansiyel faydaları ve riskleri tartılarak, partinin uzun vadeli başarısını sağlayacak ve toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir politika izlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Maher’in belirttiği gibi, Demokrat Parti, tarihte unutulmuş bir parti olan Whig Partisi’nin kaderini paylaşabilir.