Saturday, May 10, 2025
HomeSiyasetBilim İnsanları İçin Fransa: Yeni Bir Sığınak mı?

Bilim İnsanları İçin Fransa: Yeni Bir Sığınak mı?

Fransa, bilim insanları, araştırmacılar, akademik özgürlük, CNRS, Choose CNRS, Choose France for Science, Donald Trump, Avrupa, araştırma, bilim, istihdam, fon, inovasyon, üniversite, bilimsel göç, bilim insanı göçü, beyin göçü, uluslararası işbirliği, bilim politikası

Fransa, özgürce çalışma imkanı tehdit altında olan yabancı bilim insanları için bir sığınak olabilir mi? Fransa’nın amiral gemisi niteliğindeki araştırma kurumu Centre national de la recherche scientifique (CNRS), bu yetenekleri çekmek amacıyla "Choose CNRS" programını başlattı. Programın özellikle Donald Trump’ın seçilmesinden bu yana zor durumda kalan Amerikalı araştırmacılara yönelik olduğu belirtiliyor. Avrupa’nın en büyük araştırma kurumu olan ve 34.000 çalışanı bulunan CNRS, "araştırma yapmaktan alıkonulan meslektaşlarına" ve ayrıca "Trump’ın Amerika’sında yaşamak ve çocuklarını büyütmek istemeyen" Fransa’dan göç etmiş araştırmacılara kollarını açıyor. CNRS CEO’su Antoine Petit’in açıklamaları bu durumu net bir şekilde ortaya koyuyor.

CNRS’nin bilimden sorumlu genel müdür yardımcısı Alain Schuhl, kurumun web sitesinde yaptığı açıklamada, "Elbette herkesi kabul etmek gibi bir niyetimiz yok," diyor. Schuhl, "Fransa’ya çok yüksek kalitede araştırmacılar, gelecek vaat eden genç bilim insanları veya Fransız araştırma topluluklarını zenginleştirebilecek köprü başlarını getirmeye odaklanıyoruz," şeklinde konuşuyor.

"Choose CNRS" programının somut amacı, "bu bilim insanlarına CNRS’ye katılma olanaklarını daha iyi duyurmak, daha hedefli bir iletişim kurmak" olarak ifade ediliyor. Alain Schuhl, bilim insanlarının CNRS’nin sunduğu pozisyonlara başvurabileceklerini ve amaçlarının onları en az birkaç yıl Fransa’da kalmaya teşvik etmek olduğunu belirtiyor.

Alain Schuhl, doktora sonrası araştırmacılar için "maaş konusunda rekabetçi teklifler" ve genç profesörler için Ulusal Araştırma Ajansı aracılığıyla "kaliteli bir ekip oluşturmalarını sağlayacak önemli bir destek" sözü veriyor. Antoine Petit, bir araştırmacının motivasyonunun asla ücret olmadığını, her şeyden önce "çalışma ortamı, altyapısı ve en iyilerle rekabet etme fırsatı" olduğuna inandığını belirtiyor. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik ile ilgili masraflar hesaba katıldığında, maaş farklılıklarının daha az belirgin hale geldiğini de ekliyor.

Ancak, araştırma finansmanı için para hala önemli bir faktör olmaya devam ediyor. CNRS sorumlusu, kurumun hareket alanının "çok geniş olmadığını" belirtiyor. Bu nedenle, umutlarını hükümetin 18 Nisan’da duyurduğu ve üniversitelerin, okulların ve CNRS gibi araştırma kurumlarının uluslararası bilim insanlarını ağırlama projelerini sunabilecekleri "Choose France for Science" platformunun lansmanına bağlıyor. Platformun finansmanı, ilgili kurumlar ve özel sektör oyuncuları tarafından sağlanacak ve devlet, inovasyon programı "France 2030" aracılığıyla bu finansmanı "%50’ye kadar" tamamlayabilecek.

CNRS, her yıl klasik yarışmalarında üçte bir oranında Fransız olmayan araştırmacıları işe alma alışkanlığıyla, bu girişimle dört hedef kitleye odaklanıyor. İlk olarak, en genç araştırmacılar, yani doktora sonrası araştırmacılar, bunlardan bazıları kalıcı işler umabilirler. İkinci olarak, genç profesörlük pozisyonlarını hedefliyor. Bu pozisyonlar, son zamanlarda oluşturulan ve Antoine Petit’e göre "bu yıl özellikle tanıtılacak" bir mekanizma.

Bir üst seviyede ise, kurum içindeki araştırma görevlileri kadrosundan olmayan, harici araştırma direktörlerinin yıllık işe alımının artırılması olasılığı bulunuyor. Son olarak, CNRS, uluslararası kürsülerde dünya çapındaki "yıldız" araştırmacıları hedefleyerek yenilik yapmayı amaçlıyor. CEO’sunun ifadesine göre, bu kişilere halihazırda istihdam edilen en iyi araştırmacılardan daha fazla ödeme yapılmasına gerek yok.

Ayrıca, Donald Trump’tan kaçan ilk Amerikalı araştırmacılar Haziran ayında Aix-Marseille Üniversitesi tarafından kabul edilecek.

İlk temaslar, "küçük bir ivme" gösteriyor ve bu durum "büyük çoğunlukla Amerikalı olmayanları" ilgilendiriyor, diye açıklıyor Antoine Petit. Hükümet ve "Choose France for Science" girişimi tarafında ise, Araştırma Bakanlığı, "fonların ve platformun kurulmasını beklerken, yabancı araştırmacıların altyapıyı tanımak için şimdiden Fransa’ya geldiğini" belirtiyor.

Bu programlar, Emmanuel Macron’un 5 Mayıs Pazartesi günü Paris’te düzenlenecek olan araştırma topluluğu konferansının duyurulmasının ardından geldi. "Choose science, choose Europe" (Bilimi seç, Avrupa’yı seç) başlığıyla düzenlenecek olan etkinlik, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in katılımıyla, "akademik özgürlüklerin bir dizi gerileme veya tehditle karşı karşıya olduğu bir anda, Avrupa’nın bir cazibe kıtası olduğunu" göstermeyi amaçlıyor.

Araştırma Bakanı Philippe Baptiste yakın zamanda yaptığı açıklamada, "Çabanın Avrupa düzeyinde yapılması gerektiğine" inanıyor. Bunun sadece para meselesi olmadığını, aynı zamanda araştırmacıların ve bilginin serbest dolaşımı gibi konuları da içerdiğini vurguluyor. France-Universités’in başkan yardımcısı Jean-François Huchet, "Araştırmanın Avrupa’sının hala oluşturulması gerektiğini" hatırlatarak, "Bu ölçekte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz," diyor. "Amerika Birleşik Devletleri’ndeki araştırmacılar için yapabileceklerimiz, hareketi hızlandırabilir ve mekanizmalarımızı geliştirebilir," diye ekliyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ile paylaşılan bazı veri tabanlarına erişimde tehditler yaşanabilir. Bu durum, "egemenliğimiz sorununu ortaya çıkarıyor," diye uyarıyor yetkili.

CNRS’nin bu girişimi, Fransa’nın bilimsel araştırmalar alanında uluslararası bir merkez olma hedefini güçlendirmeyi amaçlıyor. Özellikle, ABD’deki politik iklimin bilim insanları üzerindeki baskısı düşünüldüğünde, Fransa’nın bu adımı, bilimsel özgürlüğün ve uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan önemli bir mesaj olarak değerlendirilebilir. Ancak, programın başarısı, yeterli finansmanın sağlanmasına ve bürokratik engellerin aşılmasına bağlı olacak. Ayrıca, Fransa’nın bu alandaki rekabet gücünü artırmak için diğer Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapması da büyük önem taşıyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular