Fransa Mali Durumu ve Yerel Yönetimlerin Katkısı Üzerine Tartışmalar
Fransa Başbakanı François Bayrou, 2026 bütçesi üzerine yerel yönetim temsilcileriyle bir dizi görüşmeye başladı. Bu görüşmelerin amacı, ülkenin mali durumunu iyileştirmek için yapılabilecek potansiyel tasarruf önlemlerini değerlendirmek ve yerel yönetimlerin bu süreçte nasıl bir rol oynayabileceğini belirlemek. Bayrou, toplantının açılışında çeşitli tasarruf olasılıklarına değinerek, önümüzdeki dönemde oluşturulacak çalışma gruplarının bu konuları daha derinlemesine inceleyeceğini ve Temmuz ayında ikinci bir konferans düzenleneceğini duyurdu.
"Bölgelerin Mali Konferansı" olarak adlandırılan bu toplantı, Hôtel de Roquelaure’de gerçekleştirildi. Toplantıya, seçilmiş temsilciler, milletvekilleri ve Ekonomi Bakanı, Kamu Hesapları Bakanı, Bölgesel Planlama Bakanı, Çalışma/Dayanışma Bakanı gibi önemli bakanlar katıldı. Amaç, hükümetin mali hedeflerini yerel yönetimlerle paylaşmak ve ortak bir zemin bulmaktı.
François Bayrou, açılış konuşmasında ülkenin içinde bulunduğu zorlu mali durumu vurguladı. "Açıklar ve borç durumu göz ardı edilemez. Yokmuş gibi davranamayız" dedi. Aynı zamanda, yaygın olan ve "suçlu yerel yönetimler" veya "suçlu devlet" gibi basitleştirilmiş suçlamalara dayanan düşünce tarzından uzaklaşılması gerektiğini belirtti. Bayrou, sorunun karmaşıklığını ve herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Hükümetin sunduğu "2024 Durumu ve Beklentiler" başlıklı bir sunum, Fransa’nın son 20 yıldır gelirinden daha fazla harcama yaptığını ve borcunun 2000 yılında 880 milyar avro iken günümüzde 3.3 trilyon avroyu aştığını gösterdi. Sunum, ülkenin mali sürdürülebilirliğini tehdit eden bu "büyük" borç sorununa dikkat çekti.
Fransa Belediye Başkanları Birliği (AMF) ise bir basın açıklaması yaparak yerel yönetimlerin borcunun GSYİH’nin %9’u seviyesinde sabit kaldığını ve son 30 yıldır önemli bir değişiklik göstermediğini belirtti. Bu açıklama, yerel yönetimlerin borç yükünün devletin borcuna kıyasla daha kontrol altında olduğunu ima ediyordu.
Yerel yönetimlerin mali durumuna gelince, 2024 yılı itibarıyla belediyelerin mali durumunun "sağlam" olduğu ancak "2023’e göre hafif bir düşüş" yaşandığı belirtildi. İl özel idarelerinin (départements) mali durumu ise son iki yıldır "önemli ölçüde kötüleşmeye" devam ediyor. Bölgelerin (régions) mali durumu ise "istikrarlı" ancak "kırılgan" olarak değerlendirildi. Bu farklılıklar, her bir yerel yönetim türünün kendine özgü zorluklarla karşılaştığını gösteriyor.
Başbakanlık ofisi Matignon’dan yapılan açıklamada, "Bu toplantı, yerel yönetimlerin mali durumunun mevcut durumunu paylaşma fırsatı sağladı" denildi. Açıklamada, yerel yönetimlerle "ortaklaşa belirlenen" temalar üzerinde çalışacak çalışma gruplarının kurulacağı ve bu grupların Haziran ayı sonuna kadar toplanacağı belirtildi. Bu çalışma gruplarının amacı, "seçilmiş yetkililerin uzun vadeli daha iyi bir görünürlüğe sahip olma arzusuna yanıt veren çok yıllık perspektifler geliştirmek" ve "kamu maliyesinin iyileştirilmesine yerel yönetimlerin katkısının yöntemleri üzerine düşünmeye devam etmek" olarak belirlendi.
Hükümet, tasarruf önlemleri için üç temel kaldıraç olduğunu düşünüyor:
-
Belediyeler ve belediyeler arası işbirliği yoluyla hizmetlerin birleştirilmesi: Bu, kaynakların daha verimli kullanılmasını ve gereksiz harcamaların önlenmesini sağlayabilir. Örneğin, birden fazla belediyenin aynı hizmeti sunmak yerine, ortak bir hizmet birimi oluşturarak maliyetleri düşürebilirler.
-
Gelecek emeklilikler sayesinde maaş bordrosunun kontrol altında tutulması: Emekli olan personelin yerine yeni personel alımında daha dikkatli davranılarak ve mevcut personelin daha verimli kullanılması sağlanarak maaş giderleri azaltılabilir.
-
Devletin yeni standartlar getirilmesini askıya alarak veya yeni sosyal yardım harcamalarının gelişimini değerlendirerek "basitleştirmeler" yapması: Bu, yerel yönetimler üzerindeki mali yükü azaltabilir ve onlara daha fazla esneklik sağlayabilir. Yeni standartlar genellikle yerel yönetimler için ek maliyetler anlamına gelir ve bu nedenle standartların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir.
François Bayrou, bütçe kararlarının 14 Temmuz’a kadar kesinleşeceğini ve bu tarihe kadar yerel yönetimlerle istişarelerin devam edeceğini belirtti. Temmuz ayında ikinci bir "Bölgelerin Mali Konferansı" düzenlenmesi planlanıyor. Bu konferansta, çalışma gruplarının bulguları ve önerileri değerlendirilecek ve bütçe kararları için bir temel oluşturulacaktır.
Özetle, Fransa hükümeti yerel yönetimlerle işbirliği içinde ülkenin mali durumunu iyileştirmeye çalışıyor. Bu süreçte, tasarruf önlemleri, kaynakların daha verimli kullanılması ve yerel yönetimlerin daha fazla sorumluluk alması gibi çeşitli stratejiler değerlendiriliyor. Ancak, bu sürecin hassas bir denge gerektirdiği ve yerel yönetimlerin özerkliğinin ve ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır.
