Avrupa: İfade Özgürlüğünün Gerilediği Bir Kıta
Fransız avukat ve deneme yazarı Gilles-William Goldnadel, FigaroVox’ta yayınlanan makalesinde Avrupa’daki ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını eleştiriyor.
ABD Başkan Yardımcısının Eleştirileri
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Avrupalıları sosyal medya platformlarında ifade özgürlüğünü kısıtlamakla, barışçıl kürtaj karşıtlığına izin vermemekle ve Romanya’daki demokratik süreci kesintiye uğratmakla suçlamıştı.
Avrupa Dışişleri Bakanının Yanıtları
Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Vance’in iddialarına üç noktada yanıt verdi. Goldnadel, bu yanıtların ilki olan "İfade özgürlüğü Avrupa’da garanti altına alınmıştır" iddiasına itiraz ediyor.
Sosyal Medya Platformlarındaki Kısıtlamalar
Goldnadel, Avrupa Komisyonu’nun Twitter gibi sosyal medya platformlarını düzenleme çabalarının ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini savunuyor. Özellikle Twitter’ın Elon Musk tarafından satın alınmasından sonra uygulamaya alınan moderasyon politikalarını eleştiriyor.
Medyanın Tek Taraflılığı
Goldnadel, kamu yayıncılığının Fransa’da tarafsız ve çoğulcu olma ilkesine uygun davranmadığını iddia ediyor. Hükümet karşıtı görüşlerin kamu televizyonlarında yeterince yer almadığını, buna karşılık hükümeti destekleyen görüşlerin ön plana çıkarıldığını öne sürüyor.
Yargının Önyargıları
Goldnadel, Fransız yargısının ideolojik önyargılardan muzdarip olduğunu savunuyor. ABD Anayasası’nın Birinci Ek Maddesi’nde yer alan ifade özgürlüğü ilkesine hayranlık duyduğunu, ancak Fransa’daki mevcut yasal düzenin en iğrenç görüşlerin dahi ifade edilebildiği ABD modelinden daha savunulabilir olduğunu kabul ediyor. Ancak Goldnadel, yargı atamalarındaki ideolojik önyargıların ifade özgürlüğünü tehlikeye attığını öne sürüyor.
Özgürlüklerin Kısıtlanması
Goldnadel ayrıca Avrupa’da kürtaj karşıtlığına ve Romanya’da demokratik seçimler sonuçlarının bozulmasına ilişkin eleştirilerin yeterince ciddiye alınmadığını ileri sürüyor. Fransa’da bir kadın aktivistin İsrailli rehinelerin afişlerini yırtması için savcılığın düşürdüğü suçlamaları da özgürlüklerin kısıtlanmasının bir kanıtı olarak gösteriyor.
Sonuç
Goldnadel, ABD Başkan Yardımcısı Vance’in Avrupa’daki ifade özgürlüğünün gerilediğine dair eleştirilerinin büyük ölçüde haklı olduğunu savunuyor. Fransa’da özel yayın kuruluşlarının devlet destekli kanallara göre daha fazla ifade özgürlüğüne sahip olmasını, bunun da ideolojik önyargıların bir sonucu olduğunu öne sürüyor. Goldnadel, Avrupa’nın ifade özgürlüğüne olan bağlılığını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini ve ifade özgürlüğünü gerçekten garanti altına almak için adımlar atması gerektiğini vurguluyor.