Wednesday, May 7, 2025
HomeSiyasetArthur Tehlikede: PBS Çocuk Programları Tehlike Altında!

Arthur Tehlikede: PBS Çocuk Programları Tehlike Altında!

Marc Brown, Arthur, PBS Kids, Çocuk programları, Eğitim, Devlet desteği, Kamu yayıncılığı, Okuma teşviki, WGBH, Çocuk psikolojisi, Güvenli içerik, Dijital ortam, Sansürsüz içerik, Kırsal alanlar, Yayın istasyonları, Kamu güvenliği, Corporation for Public Broadcasting, Arthur's New Puppy, Arthur çizgi film, PBS Kids kanalları, Çocuklar, Aile, Televizyon, Kitap, Okul öncesi, Çocuk gelişim, Annelik Günü

Marc Brown, "Arthur" adlı sevilen çocuk kitapları serisinin yazarı ve aynı adlı PBS Kids dizisinin yaratıcısı olarak, kamu medyasının önemini ve federal fon kesintilerinin çocuklar üzerindeki olası etkilerini vurgulayan bir makale kaleme aldı. Makalede, "Arthur"un doğuşundan, PBS Kids’in değerine ve kamu yayıncılığının karşı karşıya olduğu tehditlere kadar birçok konuya değiniyor.

Brown, 1993 yılının güneşli bir Nisan gününde, "Arthur’un Yeni Köpeği" adlı kitabını tamamlarken, WGBH’den bir yapımcı olan Carol Greenwald’ın kendisini aradığını anlatarak başlıyor. Greenwald, Brown’un bir kütüphanede yaptığı konuşmayı izlemiş ve kitaplarından uyarlanacak bir animasyon dizisi yapma fikrini ortaya atmıştı. Bu fikir, hayata geçti ve "Arthur", yayın hayatının 30. yılına yaklaşırken, en uzun soluklu ve sevilen çocuk programlarından biri haline geldi.

Brown, PBS Kids’in çocuk programcılığının kalbi olduğunu vurguluyor ve ebeveynlerin %90’ının PBS Kids içeriğini güvenilir ve güvenli bir kaynak olarak gördüğünü belirtiyor. PBS Kids kanallarının ABD televizyon hanelerinin %98’ine ulaşabildiğini de ekliyor.

Ancak, Brown’ın makalesinin temel amacı, Trump yönetiminin kamu yayıncılığını hedef alan politikalarına dikkat çekmek. 1 Mayıs’ta imzalanan bir kararnameyle, Corporation for Public Broadcasting (CPB) ve diğer federal kurumların PBS ve NPR’yi finanse etmeyi bırakması talep edilmişti. Bu durum, sadece "Arthur"u değil, aynı zamanda tüm çocuklar için eğitim programlarını tehdit ediyordu.

Brown, Amerika’daki çocukların yaklaşık %50’sinin okul öncesi eğitime erişemediğine dikkat çekiyor. Denetlenmeyen dijital ortamın çocuklar için toksik, tehlikeli ve kar amaçlı olduğunu, reklamcıların kötü atıştırmalıklardan ebeveynlerin alamayacağı oyuncaklara kadar her şeyi satmaya çalıştığını belirtiyor. Bu nedenle, kamu medyasının çocuklar için son güvenli liman olduğunu savunuyor.

PBS Kids programları, Eğitim Bakanlığı’ndan alınan "Öğrenmeye Hazır" (Ready to Learn) hibeleriyle finanse ediliyor ve çocuk psikologları ve eğitim uzmanlarıyla işbirliği içinde hazırlanıyor. Brown, bu programların tüm çocukların gelişimine katkıda bulunmayı amaçladığını vurguluyor.

Brown, "Arthur"un en önemli özelliklerinden birinin, gerçek hayatı tarafsız bir şekilde yansıtması ve çocuklara büyürken karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma becerileri kazandırması olduğunu belirtiyor. Dizide, iyi bir arkadaş olmaktan, askerde görev yapan bir ebeveyne sahip olmaya, otizmi anlamaktan, yeni bir bebeği aileye kabul etmeye kadar birçok farklı konu ele alınıyor. Hatta bir bölümde, Buster adlı tavşan karakteri, izleyicileri akciğerlerine davet ederek astımın nasıl bir şey olduğunu anlatıyor.

Brown, "Arthur" hayranlarından aldığı birçok teşekkür mektubundan bahsediyor. Ebeveynler, dizinin çocuklarıyla değerlerini ve fikirlerini tartışmalarına yardımcı olduğunu söylüyor. Çocuklar, artık yetişkin olmuş olsalar bile, "Arthur"un hayallerini gerçekleştirmeleri veya çevrelerine uyum sağlamaları konusunda kendilerine ilham verdiğini belirtiyor.

Brown’ın unutamadığı bir mektup ise, 11 Eylül 2001 sabahı okul otobüsünde olan New Yorklu bir öğrenciden gelmiş. Dünya Ticaret Merkezi’ndeki korkunç olaya tanık olan çocuk, yanındaki "Arthur" peluş oyuncağına sarılarak teselli bulmuş. "Arthur", o gün ve tüm çocukluğu boyunca ona destek olmuş.

Brown, federal fonlama olmadan, "Arthur" gibi programların var olamayacağını vurguluyor. Fon kesintileri, Amerika’daki 356 yerel kamu televizyon istasyonunu etkileyecek olsa da, kırsal, ada ve kabile topluluklarına hizmet veren istasyonlar en ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacak.

Protect My Public Media tarafından 2023’te yapılan bir araştırmaya göre, Corporation for Public Broadcasting’den fonlama olmaması durumunda, 26 istasyon yayın hayatına son verecek ve 23 istasyon daha yayın alanlarını daraltmak zorunda kalacak. Bu durum, kırsal bölgelerdeki izleyicilerin kamu medyasına erişimini engelleyecektir.

Bu, 46,1 milyon Amerikalının kamu medyasına erişimini kaybetmesi anlamına geliyor. Kamu medyası, kamu güvenliği, eğitim ve toplulukları birbirine bağlama konusunda kritik bir rol oynuyor. Brown, Elwood Şehri’ni veya herhangi bir yeri kamu medyası olmadan hayal edemediğini söylüyor.

Sonuç olarak, Marc Brown’un makalesi, kamu medyasının çocuklar ve toplum için ne kadar önemli olduğunu ve federal fon kesintilerinin yaratabileceği olumsuz sonuçları güçlü bir şekilde vurguluyor. "Arthur"un başarısı, kamu yayıncılığının potansiyelini gösterirken, Brown’ın çağrısı, bu değerli kaynağı koruma ve destekleme ihtiyacını hatırlatıyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular