Wednesday, May 7, 2025
HomeSiyasetArcelorMittal Krizi: Sol, Ulusalcı Çözüm İstiyor!

ArcelorMittal Krizi: Sol, Ulusalcı Çözüm İstiyor!

ArcelorMittal, Dunkerque, millileştirme, işten çıkarmalar, işçi hakları, François Mitterrand, Olivier Faure, Marine Tondelier, François Ruffin, Aurélie Trouvé, sol, siyaset, istihdam, savunma sanayi, otomotiv, enerji, ekonomik egemenlik, Fransa

1 Mayıs 2025, Dunkerque: 80’lerin Hayaleti ve Ulusal Sorumluluk Çağrısı

Dunkerque semalarında, 1 Mayıs 2025 Perşembe günü, sanki zaman yolculuğu yapılmış gibi, 1980’lerin tatlı ve bir o kadar da nostaljik kokusu asılı duruyordu. Bu koku, François Mitterrand’ın ilk yedi yıllık görev süresinin simgesi haline gelen büyük kamulaştırmaların, devletin ekonomideki aktif rolünün güçlü bir hatırlatıcısıydı.

ArcelorMittal çalışanlarının yaşadığı işten çıkarma tehdidi, ülkenin sol kanadından önde gelen isimleri bir araya getirmişti. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Olivier Faure, Yeşiller Partisi Ulusal Sekreteri Marine Tondelier ve Milletvekilleri François Ruffin (Ekoloji ve Sosyal) ile Aurélie Trouvé (LFI), demir çelik devinin millileştirilmesi çağrısında bulunmak üzere Dunkerque’teydi.

ArcelorMittal’in Fransa kolu, birkaç hafta önce bir yeniden yapılandırma planı açıklamıştı. Bu plan, Fransa’daki yedi farklı lokasyonda 600’den fazla iş kaybına yol açacaktı. En büyük darbeyi ise, kaybın yaklaşık yarısının yaşanacağı Dunkerque tesisi alacaktı. Bu durum, yerel halk arasında büyük bir öfkeye ve belirsizliğe neden olmuştu.

Ancak mesele, sadece sosyal bir trajedi olmanın ötesine geçmiş, politik bir boyut kazanmıştı. İş kayıplarının önlenmesi ve çalışanların haklarının korunması gibi önemli sosyal kaygıların yanı sıra, ulusal egemenlik ve stratejik bağımsızlık konuları da gündeme gelmişti. ArcelorMittal, savunma, otomotiv ve enerji gibi kritik sektörlere malzeme tedarik eden kilit bir oyuncuydu.

Olivier Faure yaptığı konuşmada, "Ülkemizin stratejik sektörlerini yabancı şirketlerin insafına bırakamayız. ArcelorMittal’in millileştirilmesi, hem işlerin korunması hem de ulusal egemenliğimizin güvence altına alınması için elzemdir," ifadelerini kullandı. Faure, hükümeti bu konuda kararlı adımlar atmaya ve çalışanların yanında durmaya çağırdı.

Marine Tondelier ise, ArcelorMittal’in çevreye verdiği zararlara dikkat çekerek, millileştirmenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Tondelier, "ArcelorMittal’in çevre politikaları kabul edilemez düzeyde. Millileştirme, şirketi daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir üretim modeline geçmeye zorlamanın en etkili yoludur," dedi.

François Ruffin ise, her zamanki coşkulu üslubuyla, hükümetin sermayeye boyun eğdiğini ve emekçilerin haklarını korumakta yetersiz kaldığını savundu. Ruffin, "Hükümet, büyük şirketlerin çıkarlarını korumak yerine, emekçilerin yanında yer almalı ve ArcelorMittal’i millileştirmelidir. Bu, sadece Dunkerque’teki değil, tüm ülkedeki emekçilerin geleceği için önemlidir," dedi.

Aurélie Trouvé de aynı şekilde, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirerek, millileştirmenin alternatif bir ekonomik modelin mümkün olduğunu gösterdiğini belirtti. Trouvé, "Millileştirme, kamu yararını önceleyen, daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomik modelin temelidir. ArcelorMittal’in millileştirilmesi, bu yönde atılmış önemli bir adım olacaktır," şeklinde konuştu.

Sendika temsilcileri de, millileştirme çağrısına destek vererek, hükümeti diyalog kurmaya ve çözüm bulmaya çağırdılar. Sendika temsilcileri, "ArcelorMittal’in geleceği, sadece çalışanların değil, tüm bölgenin geleceği için önemlidir. Hükümet, bu konuda sorumluluk almalı ve çalışanların haklarını koruyacak bir çözüm bulmalıdır," dediler.

Ancak, millileştirme fikri, her kesim tarafından aynı coşkuyla karşılanmadı. Bazı ekonomistler, millileştirmenin verimsizliğe ve ekonomik durgunluğa yol açabileceği uyarısında bulundular. Ayrıca, millileştirme kararının, uluslararası yatırımcıların güvenini sarsabileceği ve ülkeye yabancı sermaye girişini engelleyebileceği de dile getirildi.

Hükümet ise, henüz resmi bir açıklama yapmamış olsa da, konuyu yakından takip ettiği ve tüm seçenekleri değerlendirdiği belirtildi. Hükümet kaynakları, iş kayıplarını önlemenin ve ulusal egemenliği korumanın öncelikli hedefler olduğunu vurguladılar. Ancak, millileştirmenin, bu hedeflere ulaşmanın tek yolu olup olmadığı konusunda henüz bir karar verilmediği de belirtildi.

Dunkerque’te yükselen 80’ler kokusu, sadece nostaljik bir anımsama değil, aynı zamanda devletin ekonomideki rolü, ulusal egemenlik ve sosyal sorumluluk gibi önemli konuların yeniden tartışmaya açılmasına neden oldu. ArcelorMittal krizi, Fransa’nın ekonomik ve politik geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilir. Hükümetin bu konuda alacağı karar, hem çalışanların geleceğini hem de ülkenin ekonomik yönünü derinden etkileyecektir.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular