Priyanka Omprakash Mistry, 25 yaşında, FH Erfurt’ta Sürdürülebilir Altyapı Mühendisliği okuyor. Hindistan’daki eğitim tarzından farklı bir deneyim yaşıyor. Batı Hindistan’daki Bardoli şehrinde İnşaat Mühendisliği lisansını tamamladıktan sonra iki yıl şantiye şefi olarak çalışmış. Sürdürülebilir atık su sistemleri ve modern arıtma tesisleri hakkında bilgi edinme isteğiyle Erfurt’taki Sürdürülebilir Altyapı Mühendisliği yüksek lisans programına başvurmuş.
"Kentsel Su Yönetimi" dersinde bir arıtma tesisini ziyaret ederek filtreleme aşamalarının nasıl işlediğini yerinde gözlemleme fırsatı bulmuş. Lisans eğitiminde 60 kişi olan sınıf mevcut yüksek lisans programında 15 kişiden oluşuyor. Sınıf arkadaşları Bangladeş, Nijerya, Pakistan ve Hindistan gibi çeşitli ülkelerden geliyor. İngilizce iletişim kuruyorlar ve düzenli olarak akşam yemeklerinde bir araya geliyorlar. Yemeklerde kendi ülkelerinden yemekler pişiriyorlar ve Alman bir arkadaşıyla birlikte Noel kurabiyeleri yapmışlar.
Erfurt’u özellikle kompakt yapısından dolayı seviyor ve en çok Krämerbrücke’yi beğeniyor. Yaz döneminin ardından Almanca öğrenmek için bir ara vermeyi ve yüksek lisansı tamamladıktan sonra burada çalışmayı planlıyor.
Priyanka’nın hikayesi, uluslararası öğrencilerin Almanya’daki eğitim deneyimlerine dair ilgi çekici bir örnek sunuyor. Farklı bir eğitim sistemine uyum sağlamak, yeni bir dil öğrenmek ve farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelmek, hem zorlayıcı hem de zenginleştirici bir süreç olabilir. Priyanka’nın yaşadığı zorlukların üstesinden gelme ve yeni bir ortama adapte olma çabası, azmini ve öğrenme arzusunu gözler önüne seriyor.
Almanya’daki eğitim sisteminin, Hindistan’daki eğitim sisteminden farklı olması Priyanka için önemli bir adaptasyon süreci gerektirmiş. Hindistan’da daha kalabalık sınıflarda eğitim alırken, Almanya’da daha küçük gruplarla interaktif bir öğrenme ortamına geçmiş. Bu durum, derslere daha aktif katılımı ve öğretim üyeleriyle daha yakın bir ilişki kurmayı mümkün kılmış. Ayrıca, pratik uygulamalara ve saha çalışmalarına ağırlık verilmesi, teorik bilgilerin gerçek dünya senaryolarında nasıl uygulandığını görmesini sağlamış. Arıtma tesisine yapılan ziyaret, derslerde öğrendiği bilgileri somutlaştırmasına ve alandaki gelişmeleri yakından takip etmesine olanak tanımış.
Priyanka’nın sınıf arkadaşlarının farklı ülkelerden gelmesi, ona küresel bir bakış açısı kazandırmış. Farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelerek, farklı yaşam tarzlarını, değerleri ve düşünce biçimlerini anlamış. Bu durum, hem kişisel gelişimine katkıda bulunmuş hem de gelecekteki kariyerinde daha başarılı olmasına yardımcı olacak bir donanım sağlamış. Akşam yemeklerinde farklı ülkelerden yemekler pişirmeleri, kültürel bir paylaşım ortamı yaratmış ve sınıf arkadaşlarının birbirlerini daha iyi tanımalarına olanak sağlamış. Alman bir arkadaşıyla Noel kurabiyeleri yapması ise, Alman kültürünü yakından tanıma ve yerel halkla kaynaşma fırsatı sunmuş.
Erfurt’un kompakt yapısı, Priyanka için şehre kolayca adapte olmasını sağlamış. Şehirdeki önemli yerlere yürüyerek veya bisikletle ulaşabilmesi, ona özgürlük ve bağımsızlık hissi vermiş. Krämerbrücke ise, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan, Priyanka’nın en sevdiği yerlerden biri olmuş. Şehirdeki sakin ve huzurlu atmosfer, ders çalışmasına ve dinlenmesine yardımcı olmuş.
Priyanka’nın yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Almanya’da çalışmak istemesi, ülkenin sunduğu kariyer fırsatlarına olan inancını gösteriyor. Almanya, mühendislik alanında gelişmiş bir ülke olarak, sürdürülebilir altyapı mühendisleri için çeşitli iş imkanları sunuyor. Priyanka’nın Almanca öğrenmek için ara vermeyi planlaması, ülkeye uyum sağlama ve kariyerinde ilerleme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Almanca bilgisi, hem iş başvurularında hem de günlük hayatta iletişim kurarken ona avantaj sağlayacaktır.
Priyanka’nın hikayesi, uluslararası öğrencilerin Almanya’da eğitim alırken karşılaştıkları zorlukları ve elde ettikleri başarıları gözler önüne seriyor. Farklı bir eğitim sistemine uyum sağlamak, yeni bir dil öğrenmek ve farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelmek, hem zorlayıcı hem de zenginleştirici bir süreç olabilir. Ancak, azim, öğrenme arzusu ve uyum yeteneği sayesinde, uluslararası öğrenciler Almanya’da başarılı bir eğitim hayatı geçirebilir ve gelecekteki kariyerleri için sağlam bir temel oluşturabilirler. Priyanka’nın hikayesi, Almanya’da eğitim almayı düşünen diğer uluslararası öğrencilere ilham verebilir ve onlara cesaret aşılayabilir.
Almanya, uluslararası öğrenciler için popüler bir eğitim destinasyonu olmaya devam ediyor. Ülkenin yüksek kaliteli eğitim sistemi, çeşitli lisans ve yüksek lisans programları, uluslararası öğrencilere sunduğu burs imkanları ve gelişmiş kariyer fırsatları, Almanya’yı cazip bir seçenek haline getiriyor. Almanya’da eğitim almak, öğrencilere sadece akademik bilgi ve beceri kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, yeni bir dil öğrenme ve küresel bir bakış açısı geliştirme fırsatı sunuyor. Bu deneyim, öğrencilerin kişisel ve profesyonel gelişimlerine önemli katkılar sağlıyor ve onları gelecekteki zorluklara hazırlıyor.
Priyanka’nın hikayesi, Almanya’nın uluslararası öğrenciler için sunduğu fırsatları ve zorlukları anlamak için değerli bir örnek teşkil ediyor. Onun deneyimleri, diğer öğrencilere ilham verebilir ve onlara Almanya’da eğitim alma konusunda cesaret aşılayabilir.