Almanya’daki KOBİ’ler, Ülkenin Ekonomik Durumundan Memnun Değil
Alman orta ölçekli işletmeleri (KOBİ’ler), Almanya’nın ekonomik koşullarının giderek kötüleştiği konusunda artan bir endişe duyuyor. Bürokrasinin fazlalığı, yüksek enerji maliyetleri ve dijitalleşmedeki eksiklikler gibi faktörler, Almanya’yı Avrupa’nın en büyük ekonomisi olmasına rağmen, uluslararası rekabette geride bırakıyor. Commerzbank için Forsa tarafından yapılan bir ankete göre, Almanya ekonomik açıdan 9. sırada yer alıyor ve İtalya ve Vietnam gibi ülkelerin gerisinde kalıyor.
Ankete katılan 1.525 şirketin sadece yüzde onu, Almanya’daki iş ortamını "çok iyi" veya "iyi" olarak değerlendiriyor. Yüzde 60’ı "tatmin edici" veya "yeterli" bulurken, yaklaşık yüzde 30’u "kötü" veya "yetersiz" olarak nitelendiriyor. Bu sonuçlar, Alman KOBİ’lerinin büyük bir bölümünün ülkenin ekonomik gidişatından memnun olmadığını açıkça gösteriyor.
"Made in Germany" etiketi de itibar kaybediyor. Ankete katılan şirketlerin yüzde 71’i, bu etiketin önemini önemli ölçüde yitirdiğini düşünüyor. Bir zamanlar kalite ve güvenilirliğin sembolü olan "Made in Germany", küreselleşme ve artan rekabet nedeniyle eski cazibesini kaybetmiş gibi görünüyor. İş dünyası, yeni bir hükümetin bu olumsuz gidişatı tersine çevirecek olumlu adımlar atmasını umuyor.
ABD ile yaşanan ticaret savaşları da Alman KOBİ’lerini tedirgin ediyor. Birçok şirket, ürünleri için yeni pazarlar arayışında ve artan gümrük maliyetlerini telafi etmek için fiyatlarını yükseltmeyi planlıyor. Özellikle metal, otomotiv ve makine mühendisliği sektörlerindeki şirketler, ABD’nin uyguladığı gümrük vergilerinin ve misilleme vergilerinin işlerini olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyor.
DZ Bank tarafından yapılan bir ankete göre, şirketlerin yüzde 15’i ABD gümrük vergilerinden doğrudan etkilenirken, yüzde 50’si tedarikçilerin fiyat artışları gibi dolaylı yollardan etkileneceğini düşünüyor. ABD gümrük vergilerinden daha da büyük bir tehdit, Avrupa Birliği’nin olası misilleme vergileri. Bu vergilerin uygulanması halinde, şirketlerin yaklaşık yüzde 30’u girdi maliyetlerinin artacağını, yüzde 46’sı ise tedarikçilerinin etkileneceğini öngörüyor.
DZ Bank’ın anket verileri, ABD Başkanı Donald Trump’ın büyük gümrük vergisi paketini açıklamasından önce toplandı. Ancak, ABD’nin otomobil ve çelik ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağı biliniyordu. Nisan başında Trump, AB’den yapılan ithalatlara genel olarak yüzde 20 ek vergi uygulama tehdidinde bulundu. Bu tehdit şu anda askıya alınmış durumda. AB de ABD mallarına yönelik planlanan misilleme vergilerini şimdilik dondurdu ve müzakere yoluyla bir çözüm bulunmasını umuyor.
Alman KOBİ’lerinin yaşadığı bu zorluklar, ülkenin rekabet gücünü artırmak için acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Bürokrasinin azaltılması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve dijitalleşmenin hızlandırılması, Alman ekonomisinin yeniden canlanması için kritik önem taşıyor. Ayrıca, ABD ile yaşanan ticaret savaşlarının çözülmesi ve yeni pazarların bulunması da KOBİ’lerin geleceği için hayati önem taşıyor. Alman hükümetinin, KOBİ’lerin sorunlarına çözüm bulmak ve onları desteklemek için kapsamlı bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Almanya’nın ekonomik gücü daha da zayıflayabilir ve küresel rekabette geride kalabilir.
Özetle, Alman KOBİ’leri ülkenin ekonomik ortamından memnun değil. Artan bürokrasi, yüksek enerji maliyetleri, dijitalleşmedeki eksiklikler ve ABD ile yaşanan ticaret savaşları, KOBİ’lerin işlerini olumsuz etkiliyor. "Made in Germany" etiketinin itibar kaybetmesi de bu olumsuz tablonun bir parçası. Alman hükümetinin, KOBİ’lerin sorunlarına çözüm bulmak ve onları desteklemek için acil önlemler alması gerekiyor.
