Monday, May 12, 2025
HomeFinansAlmanya'da İşletmelerin Başlıca Sorunu: Eleman Eksikliği!

Almanya’da İşletmelerin Başlıca Sorunu: Eleman Eksikliği!

iş gücü kıtlığı, Almanya, şirketler, uzman iş gücü kıtlığı, IAB, İşgücü Piyasası ve Mesleki Araştırma Enstitüsü, personel eksikliği, işletmeler, anket, kalifiye işçi, ücret maliyetleri, devamsızlık, personel geliştirme, aile ve iş hayatının uyumu, inşaat sektörü, endüstri, imalat sektörü, dış ticaret, enerji dönüşümü, perakende, toptan satış, konaklama sektörü, hizmetler, tarım, madencilik, işe alım, yardımcı işler

Almanya’da Şirketlerin En Büyük Sorunu: Nitelikli Personel Eksikliği

Almanya’daki şirketler için nitelikli personel eksikliği, baş gösteren en büyük problemlerden biri olmaya devam ediyor. İşgücü Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü’nün (IAB) yayımladığı bir çalışmaya göre, Almanya’daki işletmelerin %84’ü şu anda vasıflı işgücü eksikliğinden etkileniyor.

IAB araştırmacısı Michael Oberfichtner, "Nitelikli işgücü eksikliği, sektörler arasında en sık dile getirilen sorun olmaya devam ediyor," şeklinde konuştu. IAB işletme paneline göre, yüksek maaş maliyetleri ve yüksek devamsızlık oranları da yük oluşturan diğer faktörler arasında yer alıyor. Bu faktörler, şirketlerin genel verimliliğini olumsuz yönde etkileyerek rekabet gücünü zayıflatıyor. Özellikle yüksek maaş maliyetleri, şirketlerin karlılık oranlarını düşürüyor ve bu da yatırımların azalmasına ve işgücü piyasasında durgunluğa neden olabiliyor. Devamsızlık oranlarının yüksek olması ise iş yükünün diğer çalışanlar üzerinde yoğunlaşmasına, moral bozukluğuna ve dolayısıyla verimlilik düşüşüne yol açabiliyor.

Araştırmaya katılan işletmelerin üçte ikisi, gelecekte yeterli sayıda nitelikli işgücü elde edebileceklerinden şüphe duyuyor. Bu durum, şirketlerin uzun vadeli planlamalarını olumsuz etkileyebilir ve gelecekteki büyüme potansiyellerini sınırlayabilir. Özellikle inşaat sektöründe bu endişeler oldukça yüksek seviyede bulunuyor; sadece dörtte biri herhangi bir sorun yaşamayacağını düşünüyor. İnşaat sektöründeki bu durum, sektörün dinamikleri ve işgücü piyasasındaki özel zorluklardan kaynaklanıyor olabilir. Örneğin, inşaat sektöründeki işlerin fiziksel olarak zorlayıcı olması ve mevsimlik iş gücü ihtiyacının değişkenlik göstermesi, nitelikli işgücü bulmayı zorlaştırıyor.

İşletmelerin yaklaşık yarısı, sürekli eğitim olanakları, personel geliştirme ve aile ve iş hayatının daha iyi uzlaştırılması gibi önlemlerin nitelikli işgücü eksikliğine karşı uygun çözümler olduğunu düşünüyor. Sürekli eğitim olanakları, çalışanların beceri ve yeteneklerini güncel tutarak, işgücü piyasasındaki değişen ihtiyaçlara ayak uydurmalarını sağlıyor. Personel geliştirme programları ise çalışanların kariyer hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olarak motivasyonlarını artırıyor ve şirkete bağlılıklarını güçlendiriyor. Aile ve iş hayatının daha iyi uzlaştırılması ise özellikle kadın çalışanlar için önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Kreş imkanları, esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma gibi uygulamalar, çalışanların iş ve özel yaşam dengesini kurmalarına yardımcı olarak iş verimliliğini artırıyor.

Ancak, ankete katılan toplam 15.000 işletmenin yüzde beşi, özellikle sanayi sektöründe aşırı personel fazlası bekliyor. IAB araştırmacısı Ute Leber, "Zayıf dış ticaret ve enerji dönüşümü nedeniyle imalat sektörü özellikle etkileniyor," dedi. Bu durum, özellikle imalat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin gelecekte işten çıkarmalarla karşı karşıya kalabileceği anlamına geliyor. Zayıf dış ticaret, şirketlerin ihracat gelirlerini azaltırken, enerji dönüşümü ise üretim maliyetlerini artırıyor. Bu da şirketlerin karlılıklarını olumsuz etkiliyor ve personel maliyetlerini azaltma ihtiyacı doğuruyor.

Geçtiğimiz yıl, işletmelerin yüzde 55’i yüksek maaş maliyetlerinden olumsuz etkilendiğini bildirdi – 2022’ye kıyasla on iki puanlık bir artış. İmalat sektörü ile toptan ve perakende ticaret işletmeleri, bu tür bir yükten ortalamanın üzerinde sıklıkla şikayet ediyor. Yüksek maaş maliyetleri, şirketlerin rekabet gücünü zayıflatıyor ve fiyat artışlarına neden olabiliyor. İmalat sektörü ve toptan ve perakende ticaret sektörleri, özellikle rekabetin yoğun olduğu sektörler olduğundan, yüksek maaş maliyetlerinden daha fazla etkileniyor.

Basit işlerde – örneğin yardımcı işlerde – işgücü eksikliği daha az belirgin. Yine de hissediliyor: Her üç işletmeden biri bu segmentte işe alım yaparken zorluklar yaşayacağını belirtiyor. En çok etkilenenler ise konaklama ve diğer hizmet sağlayıcılar – örneğin geçici personel ve güvenlik hizmetleri – ile tarım ve madencilik. Konaklama sektörü, genellikle düşük ücretli ve yoğun çalışma saatleri gerektiren işler sunması nedeniyle işgücü bulmakta zorlanıyor. Tarım ve madencilik sektörleri ise genellikle kırsal bölgelerde yer alması ve zorlu çalışma koşulları sunması nedeniyle işgücü çekmekte zorlanıyor. Geçici personel ve güvenlik hizmetleri ise genellikle esnek çalışma saatleri ve düşük ücretler sunması nedeniyle işgücü bulmakta zorlanıyor. Bu durum, Almanya’daki genel işgücü piyasasındaki karmaşıklığı ve farklı sektörlerin özel ihtiyaçlarını yansıtıyor. Şirketlerin bu zorluklarla başa çıkabilmesi için yenilikçi çözümler üretmeleri ve işgücü piyasasındaki değişen trendlere uyum sağlamaları gerekiyor. Bu çözümler arasında, çalışanlara yönelik eğitim ve gelişim programlarının artırılması, esnek çalışma koşullarının sunulması ve işveren markasının güçlendirilmesi gibi adımlar yer alabilir.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular