Yapay Zeka Kıyameti Beklerken Sosyal Medya Gürültüsü
"Yapay zeka dünyayı değiştirecek" deniyor. Açıkçası, biraz acele etseler iyi olur. Zira şimdilik daha çok sinir bozucu sosyal medya trendleri üretmekle meşgul gibi duruyor. Herkesin çölde su arayan bir susuz gibi birazcık dikkat çekmeye çalıştığı bir medya ekonomisiyle, sihir benzeri bir teknoloji buluştuğunda ortaya çıkan türden memeler ve komik resimler bunlar. Belki çok seçiciyim. Ama insanlığın daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum. Gerekirse, adamakıllı bir yapay zeka kıyameti şeklinde olsa bile.
Yapay zeka (YZ) etrafındaki heyecan dalgası giderek yükseliyor. Gerek iş dünyası, gerek bilim, gerekse de gündelik hayatımızda YZ’nin potansiyel etkileri üzerine sayısız makale, sunum ve tartışma dönüyor. Kimi senaryolar, YZ’nin insanlığı yepyeni bir refah ve verimlilik çağına taşıyacağını öngörürken, bazıları ise kontrolden çıkmış, insanlığı tehdit eden bir süper zekanın korkunç tasvirlerini çiziyor. Her iki uçta da, ortak bir beklenti hakim: YZ, dünyayı kökten değiştirecek.
Ancak, bu büyük beklentilerin ortasında, bir şeyler eksik gibi duruyor. YZ’nin henüz tam olarak "dünyayı değiştirme" evresine geçemediği, daha çok sosyal medyanın ilginç ve çoğu zaman da sinir bozucu bir oyuncağı haline geldiği hissiyatı güçleniyor. Gündelik hayatımızda YZ’nin en belirgin tezahürleri, karmaşık algoritmalar tarafından üretilen ve viral olmayı hedefleyen memler, komik resimler, anlamsız meydan okumalar ve diğer sosyal medya fenomenleri şeklinde karşımıza çıkıyor.
Bu durum, modern toplumun dikkat ekonomisiyle yakından ilişkili. Her bireyin, markanın ve kurumun, sınırlı bir dikkat havuzundan pay kapmaya çalıştığı, amansız bir rekabet ortamında yaşıyoruz. Sosyal medya platformları, bu rekabetin arenası haline gelmiş durumda ve YZ, bu arenada öne çıkmak için kullanılan güçlü bir araç olarak kendini gösteriyor.
YZ destekli algoritmalar, kullanıcıların ilgi alanlarını ve davranışlarını analiz ederek, onlara özel olarak tasarlanmış içerikler sunuyor. Bu sayede, içeriğin viral olma ve geniş kitlelere ulaşma olasılığı artıyor. Ancak, bu süreçte, içeriğin kalitesi ve değeri sıklıkla göz ardı ediliyor. Amaç, sadece dikkat çekmek ve mümkün olduğunca çok tıklama, beğeni ve paylaşım elde etmek.
Sonuç olarak, YZ’nin potansiyel gücü, çoğu zaman yüzeysel ve anlamsız içeriklerin üretimi için kullanılıyor. İnsanların yaratıcılığını ve zekasını harekete geçirmek yerine, onları pasif birer tüketici haline getiriyor. Sosyal medyanın zaten var olan gürültüsü, YZ destekli memler ve komik resimlerle daha da artıyor.
Bu durum, YZ’nin potansiyelini boşa harcamak anlamına geliyor. YZ, sağlık, eğitim, enerji, ulaşım gibi birçok alanda devrim yaratabilecek bir teknoloji. İnsanlığın karşı karşıya olduğu küresel sorunlara çözüm bulmak için kullanılabilir. Ancak, şimdilik daha çok, sosyal medya platformlarında birkaç saniyelik eğlence sağlamaktan öteye gidemiyor.
Belki de insanlık, YZ’den daha fazlasını bekliyor. Derinlemesine analizler, karmaşık problemleri çözme yeteneği, yaratıcı sanat eserleri, yeni bilimsel keşifler… YZ’nin potansiyeli, sosyal medya trendlerinin ötesinde.
Bazı karamsarlar, YZ’nin kontrolden çıkabileceği ve insanlığın sonunu getirebileceği konusunda endişe duyuyor. Bir YZ kıyameti senaryosu, distopik filmlerde ve romanlarda sıkça işleniyor. Ancak, bu senaryonun gerçekleşme olasılığı, henüz çok düşük.
Belki de asıl tehlike, YZ’nin potansiyelini boşa harcamak ve onu sadece yüzeysel amaçlar için kullanmak. YZ’nin gücünü, insanlığın yararına olacak şekilde kullanmak yerine, onu sadece sosyal medya platformlarında birkaç saniyelik eğlence sağlamak için kullanırsak, bu da bir tür kıyamet olabilir. Bir yetenek kıyameti.
Bu durumda, "adamakıllı bir YZ kıyameti" bile tercih edilebilir bir seçenek gibi görünebilir. En azından, insanlığın potansiyelini gerçekleştirmesi ve YZ’yi daha anlamlı bir şekilde kullanması için bir fırsat yaratabilir. Belki de insanlık, yıkımdan sonra yeniden inşa ederken, YZ’yi daha bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanmayı öğrenir.
Sonuç olarak, YZ’nin geleceği belirsiz. Ancak, bir şey açık: YZ, insanlığın kaderini derinden etkileyecek bir teknoloji. Önemli olan, YZ’yi nasıl kullanacağımızı ve onu hangi amaçlar için kullanacağımızı doğru bir şekilde belirlemektir. Aksi takdirde, sosyal medya trendlerinin gürültüsü arasında kaybolmak ve YZ’nin potansiyelini boşa harcamak kaçınılmaz olacaktır. Ve bu, en az bir YZ kıyameti kadar üzücü bir senaryo olacaktır.