Trump, Mike Waltz’ı BM Büyükelçisi Olarak Atadı; Onay Süreci ve Potansiyel Engeller Gündemde
Eski Florida milletvekili Mike Waltz’ın Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı görevinden ayrıldığı gün, Başkan Donald Trump, sürpriz bir hamleyle Waltz’a Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi pozisyonunu teklif etti. Ancak bu prestijli görevin Waltz’ın olması için aşılması gereken bazı önemli engeller bulunuyor. Bu engellerin başında Senato’da yapılacak onay süreci ve bu süreçte karşılaşabileceği zorluklar geliyor.
Waltz’ın Adaylığına Giden Yol ve Bekleyen Zorluklar
Waltz’ın adaylığı, özellikle The Atlantic dergisinin, Waltz’ın ekibinin Mart ayında Husilere yönelik olası saldırıları tartıştığı bir Signal grubu sohbetini ortaya çıkarmasıyla birlikte yoğun bir inceleme altında. Senato’daki dar Cumhuriyetçi çoğunluğun tam desteğini almak garanti değil. Savunma Bakanı adayı Pete Hegseth’in onaylanması sürecinde yaşanan zorluklar ve Başkan Yardımcısı JD Vance’in son anda kullandığı oy, Cumhuriyetçiler arasındaki potansiyel ayrılıkları gözler önüne seriyor.
Demokratlar, Waltz’ın adaylığını, Trump yönetimindeki diğer dış politika liderlerine, özellikle de Hegseth’e yönelik eleştirilerini dile getirmek için bir fırsat olarak görüyor. Senatör Chris Coons, Waltz’ın Beyaz Saray’dan ayrılmasıyla ilgili olarak, "Başkan Trump’ın sürekli işe alımları, görevden almaları ve yarattığı kargaşa, savaşçılarımızın ve istihbarat görevlilerimizin moralini bozuyor, askeri hazırlığımızı zayıflatıyor ve bizi düşmanlarımızdan gelen tehditlere karşı daha az hazırlıklı hale getiriyor" şeklinde bir açıklama yaptı. Coons ayrıca, Trump’ın "var olmayan" ulusal güvenlik stratejisi nedeniyle Amerikan vatandaşlarının hem yurt içinde hem de yurt dışında daha az güvende olduğunu iddia etti.
Senatör Tammy Duckworth da Waltz’ı hedef alırken, "Signalgate" ile bağlantılı en büyük suçlunun Hegseth olduğunu vurguladı. Duckworth, Waltz’ın sınıflandırılmamış bir ortamda sınıflandırılmış konuları tartıştığını ve Hegseth’in birliklerin güvenliğini tehlikeye attığını öne sürdü.
Cumhuriyetçiler Arasındaki Potansiyel Destek ve Ayrılıklar
Waltz’ın adaylığı, Hegseth’e destek vermeyen bazı Cumhuriyetçilerin desteğini alabilir. Florida’dan bir Cumhuriyetçi kaynak, Waltz’ın "geleneksel muhafazakar dış politika sesleri ile daha popülist ‘Önce Amerika’ politikalarını benimseyenler arasında köprü kurabildiğini" belirtiyor.
Waltz, geçmişte Florida’nın 6. kongre bölgesini temsil etmiş, Afganistan’da dört kez görev yapmış ve dört Bronz Yıldız madalyası almış emekli bir Ulusal Muhafız Albayı ve eski bir Yeşil Bereli askeri. Hem Waltz hem de Hegseth, Husilere yönelik saldırıları tartışan Signal sohbetinde yer alsa da, Hegseth daha fazla tepki çekti. Demokratlar, bu olay nedeniyle Hegseth’in istifasını talep etti, ancak Beyaz Saray personeli, Waltz da dahil olmak üzere Hegseth’e açıkça destek verdi.
Waltz’ın Geçmişi ve Beyaz Saraydaki Görevinden Ayrılma Nedenleri
Waltz’ın Beyaz Saray’dan ayrılışı, Signal sohbetinin yanı sıra başka faktörlere de bağlanıyor. Axios haberine göre, Waltz’ın Beyaz Saray Genel Sekreteri Susie Wiles’a saygısızca davrandığı ve bu durumun Wiles’ı rahatsız ettiği belirtiliyor. Bir Beyaz Saray yetkilisi, "Ona personel gibi davrandı ve kendisinin de personel olduğunu anlamadı. Susie, son derece sadık bir insan ve bu saygısızlık, sadakatsizlikle birleşince daha da kötü bir hal aldı" dedi.
CBS News‘e göre, Waltz, Beyaz Saray’daki görevinin ardından üstlenebileceği farklı pozisyonları Wiles ile görüştü. Waltz’a Suudi Arabistan Büyükelçiliği de dahil olmak üzere çeşitli görevler teklif edildiği, ancak sonunda BM Büyükelçiliği’ne karar verdiği belirtiliyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, Fox News Digital‘ın yorum talebine hemen yanıt vermedi.
Waltz’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı görevinden ayrılmasıyla birlikte, Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçici olarak bu görevi üstlenecek.
Trump, başlangıçta Temsilci Elise Stefanik’i BM’de ABD’yi temsil etmek üzere aday gösterse de, Temsilciler Meclisi’nin bir Cumhuriyetçi sandalyeyi daha kaybetmeyi göze alamayacağını belirterek Mart ayında bu adaylığı geri çekti. Stefanik’in adaylığı, Trump’ın ilk BM Büyükelçisi ve eski Güney Carolina Valisi Nikki Haley de dahil olmak üzere diğer BM Büyükelçisi adaylarına kıyasla Senato’da daha yavaş ilerlemişti. Senato, Haley’i Trump’ın ilk göreve başlamasının hemen ardından, Ocak ayında onayladı.
Onay Süreci ve Olası Zaman Çizelgesi
Senato’da potansiyel bir onay oylaması için kesin zaman çizelgesi belirsiz olsa da, Waltz’ın aşması gereken ilk engel, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nden geçecek bir onay oylaması. Senato Dış İlişkiler Komitesi, Waltz için adaylık duruşmasını ve ardından yapılacak oylamayı ne zaman planlayacağını henüz belirlememiş olsa da, komite, Waltz’ın adaylığının bir "öncelik" olduğunu belirtiyor.
Senato Dış İlişkiler Komitesi’nden bir Cumhuriyetçi personel, Fox News Digital‘a "Komite, tarihsel olarak hızlı bir tempoda çalışıyor ve bu adaylık ilerleyen dönemde bir öncelik olacak" dedi.
BM Genel Kurulu’nun 80. oturumunun 9 Eylül’de yapılması planlanıyor, bu da Waltz’ın onay sürecinin tamamlanması için birkaç ay olduğu anlamına geliyor. Florida’dan bir Cumhuriyetçi kaynak, Waltz’ın birkaç ay izin alabileceğini, onay sürecine Haziran veya Temmuz aylarında başlayabileceğini ve onayını en geç Eylül ayında tamamlayabileceğini belirtiyor.
Kaynak, "Daha çok zamanı var. Yani bu, önümüzdeki hafta yaşanacak büyük bir kavga değil. Bu, muhtemelen Haziran veya Temmuz aylarında yaşanacak, o zamana kadar insanlar ‘Signalgate’ olayını unutacak veya en azından Mike Waltz’ın bu olaydaki rolünü unutacak" dedi.
Senato’daki Olası "Wildcard"lar ve Muhalefet
Senato’da Trump’ın bazı adaylarına karşı oy kullanan bazı Cumhuriyetçi "wildcard"lar bulunuyor. Bu isimlerin başında, Hegseth, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı adayı Robert F. Kennedy Jr., Ulusal İstihbarat Direktörü adayı Tulsi Gabbard ve Çalışma Bakanı adayı Lori Chavez-DeRemer’e karşı oy kullanan Senatör Mitch McConnell geliyor.
McConnell’ın sözcüsü, Fox News Digital‘ın yorum talebine yanıt vermedi.
Trump’ın adaylarına karşı çıkan diğer Cumhuriyetçiler arasında, Hegseth’e karşı oy kullanan Alaska Senatörü Lisa Murkowski ve Maine Senatörü Susan Collins’in yanı sıra, Chavez-DeRemer’e karşı oy kullanan Kuzey Carolina Senatörü Ted Budd ve Kentucky Senatörü Rand Paul yer alıyor.
Trump’ın, başlangıçta Adalet Bakanı olarak atadığı eski Temsilci Matt Gaetz dışında, kabinesinin tamamı onaylandı. Gaetz, Temsilciler Meclisi Etik Komitesi’nin cinsel taciz ve uyuşturucu kullanımı iddialarıyla ilgili soruşturması üzerine adaylığını geri çekti.
Olası Sonuç ve Destekleyici Sesler
Demokratların ve muhtemelen birkaç Cumhuriyetçinin muhalefetine rağmen, Waltz’ın karşılaşacağı zorlukların adaylığını batırması pek olası görünmüyor.
Florida’dan bir Cumhuriyetçi kaynak, "Gerçek şu ki, başkan Senato’da üç oy kaybedebilir ve başkan yardımcısı yine de bir beraberliği bozmak için oy kullanabilir. Muhtemelen üç oy kaybedeceğine dair bir durum yok" dedi.
Bu arada, diğer Cumhuriyetçiler, Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı John Risch de dahil olmak üzere, Waltz’ın adaylığını açıkça desteklediklerini belirttiler. Risch, Trump’ın Waltz’ı bu göreve aday gösterme kararını övdü.
Risch, X’te yaptığı bir paylaşımda, "Harika seçimler. Başkan Trump ve ulusal güvenlik ekibi altında Amerika daha güvenli ve daha güçlü. NSA olarak hizmetleri için Mike Waltz’a teşekkür ediyorum ve adaylığını komitemizde ele almayı dört gözle bekliyorum" dedi.
Senatör Lindsey Graham da X’te Waltz’ın "kesinlikle" onaylanacağını yazdı.
Vance de Waltz’a destek verdi ve bu adaylığı bir "terfi" olarak nitelendirdi. Vance, Waltz’ın görevden alınmasının bir işten çıkarma olduğu yönündeki önerilere karşı çıktı.
Vance, Fox News‘den Bret Baier ile yaptığı bir röportajda, "Donald Trump birçok kişiyi kovdu. Onlara daha sonra Senato tarafından onaylanan atamalar vermiyor. Mike Waltz’ın bu rolde yönetime, en önemlisi Amerikan halkına daha iyi hizmet edeceğini düşünüyor" dedi.
Fox News‘den Charles Creitz bu rapora katkıda bulundu.
