Todd Haynes: "Bütün Filmler Politiktir"
ABD’li film yapımcısı Todd Haynes, 75. Berlinale’nin Altın Ayı ödülünü verecek olan jürinin başkanlığını üstleniyor. AFP’ye verdiği röportajda Haynes, "Bütün filmler politiktir" ifadesini kullandı ve tüm vatandaşlar gibi film yapımcılarını da "gerici ortama" karşı "yeniden savaşmaya" çağırdı.
Berlinale’de Jürinin Rolü
Haynes, Berlinale’nin jürisinde yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: "Bu, kendi çalışmanızı bir kenara bırakmak için bulunmaz bir fırsat. Kendime ve diğer jüri üyelerine karşı oldukça disiplinliydim, filmler hakkında hiçbir şey okumuyorum. En fazla yönetmenin adına bakıyorum."
Jürinin filmler hakkında önceden bilgi sahibi olmamasının önemli olduğunu vurgulayan Haynes, "Bilgilerle dolu kültürümüzde filme karşı bu tür bir bakirlik giderek nadirleşiyor. Bu, filmin kendisine en büyük hürmeti göstermenin bir yoludur çünkü hiçbir özel beklentiniz yoktur."
Trump Sonrası Sanatsal Tepkiler
Haynes, Trump’ın başkanlığa seçilmesinden sonra sanatçılardan daha fazla tepki beklediğini belirtti. "Donald Trump, Elon Musk ve tüm Cumhuriyetçi Partiyi açıkça hedef göstermekten ve şu anda olanlar, Amerikalı demokratik kurumlarına yönelik bu barbarca saldırı için onları kınamaktan çekinmiyorum. Şu anda içinde bulunduğumuz berbat bir zamandayız, her şeye karşı direnmek ve eksiklikleri olsa da biz Amerikalıların hafife aldığımız bir sisteme geri dönmek için tüm enerjimizi kullanmamız gerekecek."
Sanatçıların Rolü
Haynes, sanatçıların da bu süreçte rol oynaması gerektiğine inanıyor. "Herkesin bir rolü var. Sinema doğası gereği kültürel bir yan üründür. En ticari Hollywood filmi bile kültürün bir yansımasıdır, farkında olsak da olmasak da. Onun anlamları önemlidir."
"Ne yazık ki, özellikle Hollywood’da değil, ancak büyük şirketlerin gücüyle bağlantılı diğer alanlarda, bu yeni yönetime karşı bir geri çekilme görüyoruz. Bu şok edici. Tehlikenin farkında olmalıyız."
LGBT Sinemasının Tehlike Altında Olması
Haynes, Berlinale’de Queer Palm ile kutlanan ve kendisinin de bir temsilcisi olduğu LGBT sinemasının tehlike altında olduğuna inanıyor. "Her şeyin bir anda ne kadar tehlikeye girdiğinin farkında değiliz. Trump’ı yeniden iktidara getiren aşırı sağ kampanyanın itici güçlerinden biri haline gelen trans kişilere ve genel olarak kuir kişilere karşı yürütülen bu nefret dolu, duyarsız kampanyaya tanık olduk."
"Bu, geçmişte savaştığımız her şey için yeniden savaşmamız gerektiği anlamına geliyor."
Haynes’in Politik Filmleri
Haynes, DuPont kimya şirketinin kirliliğini konu alan Dark Waters (2019) gibi politik filmler yapıp yapmayacağı sorusuna "Bütün filmler politiktir" cevabını verdi.
"Rainer Werner Fassbinder, 1968 sonrasının oldukça politik ortamından Hollywood’un Douglas Sirk’ün melodramlarını gördüğünde, en alakalı ve politik hikayelerin aile hayatıyla ilgili hikayeler olduğuna karar verdi. Politik olmak için DuPont’la olan mücadeleden bahsetmek gerekmiyor."
Kadınların Sinema Endüstrisindeki Rolü
Haynes, Berlinale gibi festivallerde kadın oyuncuların giderek daha fazla filmde yapımcılık yaptığını gözlemledi. "Umarım bu böyle devam eder. Aktrisler ve sinema yıldızları olarak kadınlar, Hollywood’da çok önemli bir rol oynadılar. Bir zamanlar, 1930’larda olduğu gibi, kadınların ön planda olduğu filmlerin sayısının çok fazla olduğunu unutuyoruz. Bu, endüstrinin hareket etmesini sağladı."
"[Kadınlar] hangi filmlerin yapılacağını etkileyebiliyor, stüdyolarını terk edebiliyor ve mücadele edebiliyorlardı. Kadınlar, sadece nazik eşleri değil, karmaşık, hatta zalim karakterleri canlandırıyorlardı."
"Bu eski mücadeleler bir güçtür. Şu anki gerici ortamdaki zorluklara rağmen biz de kazanabiliriz."
Yapay Zeka ve Sanatsal Yaratıcılık
Bir sanatçı olarak Haynes, yapay zekayı yaratıcı bir araç olarak görmüyor. "Benim görüşüme göre, tıpta ve bilimsel geliştirmede en büyük yararı sağlayabilir. Yaratıcılık, son derece insani, organik ve düzensiz bir şeydir. Ve bir bilgisayar, yaratıcı zihne özgü bu düzensizliği ne taklit edebilir ne de geliştirebilir."