Papa Leo XIV’ün Seçimi ve Geçmişteki Trump ve Vance Eleştirileri
WASHINGTON — Katolik Kilisesi’nin lideri olarak 8 Mayıs’ta seçilmeden önce, Papa Leo XIV, Başkan Donald Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance’in göçmenlik konusundaki duruşlarını eleştiren sosyal medya paylaşımlarında bulunmuştu.
O dönemde Chicago Kardinali olan Robert Francis Prevost, Vance’in din konusundaki yaklaşımlarını eleştiren, Vance’in göçmenlerin sınır dışı edilmesiyle ilgili açıklamalarını eleştiren bir makaleyi paylaşan ve Trump ile El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele’nin, Maryland’de ikamet eden El Salvador vatandaşı Kilmar Abrego Garcia’nın sınır dışı edilmesine verdiği tepkiyi eleştiren bir paylaşımı retweetleyen üç gönderide bulunmuştu.
3 Şubat 2025 tarihli bir gönderide, National Catholic Reporter’da yer alan "JD Vance yanılıyor: İsa bizden başkalarına olan sevgimizi sıralamamızı istemiyor" başlıklı bir makaleye dikkat çekilmişti. 2019’da Katolikliğe geçen Vance, Trump yönetiminin yeni göçmenlik politikasını haklı çıkarmak için orta çağ Katolik öğretisine atıfta bulunmuştu. Leo’nun selefi Papa Francis, Vance’in Trump yönetimi hakkındaki ABD’li Katolik piskoposlara yazdığı açık bir mektupta, sınırlandırmayı savunmak için kullandığı teolojik kavramı çürütmüştü.
Yeni Papa, 2024’te X hesabına gönderi göndermekten büyük ölçüde kaçınmıştı, ancak 2011’den bu yana İngilizce ve İspanyolca dillerinde yüzlerce kez paylaşımda bulunmuştu.
Daha Fazlası: İlk Amerikalı Papa Leo XIV ile tarih yazılıyor: Canlı güncellemeler
2015’te Prevost, Washington Post’ta yayınlanan "Kardinal Dolan: Donald Trump’ın göçmen karşıtı söylemi neden bu kadar sorunlu" başlıklı bir köşe yazısının bağlantısını paylaşmıştı. Francis, özellikle yönetimin göçmenlik politikaları konusunda Trump ve Vance ile defalarca çatışmıştı. Milyonlarca göçmenin ABD’den sınır dışı edilmesi planlarının yanı sıra, dış yardımlarda ve yerel sosyal yardım programlarında yapılan yaygın kesintileri eleştirmişti.
Vance, Francis’i ölümünden önce gören son yetkililerden biriydi. 88 yaşında vefat etmeden bir gün önce, Papa Vatikan’da ABD başkan yardımcısını ağırlamıştı.
Daha Fazlası: Chicago’lu bir yerli nasıl Papa oldu: Robert Francis Prevost’un tarih yazma yolculuğu
Beyaz Saray, Leo’nun başkan ve başkan yardımcısına yönelik geçmiş eleştirileri hakkında yorum talebine hemen yanıt vermedi. Trump ise Truth Social’daki bir paylaşımında, bir Amerikalının ilk kez Papa seçilmesini kutlamıştı.
Yeni Papa ve eski kardinalin başkan yardımcısı hakkındaki önceki tweetleri hakkında yorum istendiğinde, Vance’in ofisi kendi X gönderisine işaret etti: "İlk Amerikalı Papa Leo XIV’ün seçimi kutlu olsun! Eminim milyonlarca Amerikalı Katolik ve diğer Hıristiyanlar, Kilise’yi yönetme çalışmalarında başarılı olması için dua edecektir. Tanrı onu kutsasın!"
Papa Leo XIV’ün seçilmesi, Amerikan Katolik toplumu için önemli bir anı temsil ediyor ve bu seçim, ABD’deki dini ve siyasi çevrelerde derin yankılar uyandıracak gibi görünüyor. Göçmenlik, sosyal adalet ve dini doktrin gibi konulardaki geçmişteki duruşları, yeni Papalık görevinde Kilise’yi nasıl yöneteceğine dair önemli ipuçları sunuyor.
Trump yönetimiyle yaşadığı önceki anlaşmazlıklar ve sosyal medya aracılığıyla dile getirdiği eleştiriler, Leo XIV’ün liderliğinin önümüzdeki yıllarda nasıl bir yön izleyeceğine dair beklentileri artırıyor. ABD’deki Katolik toplumunun ve genel olarak Hıristiyan dünyasının, Leo XIV’ün seleflerinin izinden giderek toplumsal sorunlara duyarlı ve adalet arayışında aktif bir rol oynamasını bekleyebiliriz.
Vance’in Papa’yı tebrik eden mesajı, yeni dönemde olası bir işbirliği ve uzlaşı sinyali olarak değerlendirilebilir. Ancak, geçmişteki ayrılıkların ve farklı görüşlerin gelecekteki ilişkileri nasıl etkileyeceği henüz belirsiz. Özellikle, göçmenlik politikaları ve sosyal yardım programları gibi konularda farklı yaklaşımların devam etmesi, gerginliklerin yeniden su yüzüne çıkmasına neden olabilir.
Papa Leo XIV’ün, Kilise’nin birliğini koruma ve farklı görüşleri bir araya getirme çabaları, liderliğinin en önemli sınavlarından biri olacak. Katolik Kilisesi’nin küresel etkisini ve milyonlarca insanın hayatındaki önemini göz önünde bulundurarak, Papa Leo XIV’ün önümüzdeki yıllarda dünyadaki toplumsal ve siyasi gelişmelere nasıl bir yön vereceği merakla bekleniyor.