Friday, May 9, 2025
HomeSiyasetABD'de Göçmen Kaçışına Yardım Eden Yargıca Soruşturma: Trump ve Biden Farkı

ABD’de Göçmen Kaçışına Yardım Eden Yargıca Soruşturma: Trump ve Biden Farkı

Massachusetts hakimi, yasa dışı göçmen, ICE, adalet engelleme, Shelley Joseph, Hannah Dugan, Trump yönetimi, Biden yönetimi, yargı görevi kötüye kullanma, deportasyon, Wisconsin hakimi, tutuklama, sınır güvenliği, göçmenlik yasası, yargı disiplini, suç, ceza, hukuk, adalet

Massachusetts’te bir Yargıcın Görevden Alınma İhtimali ve Trump-Biden Dönemlerindeki Farklı Yaklaşımlar

Massachusetts’te bir yargıç, 2018’de iki kez sınır dışı edilmiş bir kaçak göçmenin Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) tarafından yakalanmasını engellediği iddiasıyla, olaydan altı yıl sonra ve federal suçlamaların Biden yönetimi tarafından düşürülmesinden üç yıl sonra görevden alınma ihtimaliyle karşı karşıya. Buna karşılık, Trump yönetimi, benzer bir suçu işleyen Wisconsin’deki bir yargıcı olaydan sadece bir hafta sonra hızla tutuklamıştı.

Boston Belediye Mahkemesi Yargıcı Shelley Joseph, Boston Herald’a göre, Nisan 2018’de kaçak göçmen Jose Medina-Perez’in ICE’den kaçmak için bir yan kapıdan çıkmasına izin vermekle "kasti yargısal suiistimal" suçlamasıyla karşı karşıya. Başlangıçta, 2018’de Trump tarafından atanan dönemin ABD Savcısı Andrew Lelling tarafından adaleti engelleme ve adaleti engelleme komplosuyla suçlanmıştı. Ancak, 2022’de Biden Adalet Bakanlığı, Joseph’in kendisini Massachusetts Yargı Davranışları Komisyonu’na sevk etmeyi kabul etmesinin ardından Joseph aleyhindeki suçlamaları düşürmeyi kabul etti. Bu eyalet komisyonu, Joseph aleyhinde disiplin cezası için 2024’ün sonlarına kadar dava açmadı ve duruşma tarihi 9 Haziran olarak belirlendi.

Joseph’in davası, Trump yönetiminin Milwaukee Yargıcı Hannah Dugan’ı cezalandırmak için attığı hızlı adımlarla tam bir tezat oluşturuyor. Dugan’ın da bir kaçak göçmen için mahkeme salonundan kaçışı kolaylaştırdığı iddia ediliyor.

Wisconsin Yüksek Mahkemesi’nde açılan davalara göre, Dugan, federal ajanların 18 Nisan’da tutuklamak için gelmesinin ardından kaçak göçmen Eduardo Flores-Ruiz’in mahkemeden kısıtlı bir kapıdan çıkmasına izin verdi. Şikayete göre Dugan, federal memurların baş yargıcın ofisine gitmesini talep etti ve duruşması sona erdikten sonra Flores-Ruiz ve avukatını, ajanların beklediği halka açık alanı atlayarak kısıtlı bir jüri kapısından dışarı çıkardı ve tutuklanmaktan kaçınmasına yardımcı oldu.

Bu olaydan sadece bir hafta sonra Dugan, FBI tarafından tutuklandı ve federal bir ajansı engelleme ve bir kişinin tutuklanmaktan kaçınmasına yardım etme suçlarından itham edildi.

Dugan şu anda yargı yetkilerini kullanmaktan men edildi ve Wisconsin Yüksek Mahkemesi’nin bir sonraki emrine kadar yasaklı kalacak.

Başsavcı Pam Bondi, Dugan’ın eylemlerini Fox’un "America Reports" programında eleştirdi. Bondi, "Bir yargıcın gerçekten bunu yaptığına inanamadık" dedi. "Bir ceza davasını engelleyemezsiniz. Ve gerçekten, ona yazıklar olsun. Her şeyden önce bir aile içi şiddet vakasıydı ve o bir suçlu sanığı suç mağdurlarına karşı koruyor." Bondi, Flores-Ruiz’in iki kişiyi, "bir adamı ve bir kızı" dövdüğünü söyledi. "[O], adamı dövdü, adamı 30 kez vurdu, yere serdi, boğdu, bir kadını o kadar kötü dövdü ki, ikisi de hastaneye gitmek zorunda kaldı" dedi.

Joseph’in davası, Trump ve Biden yönetimleri arasındaki göçmenlik politikaları ve yargı bağımsızlığına yaklaşımlardaki önemli farklılıkları vurguluyor. Trump yönetimi, yasa dışı göçle mücadeleye odaklanırken, Biden yönetimi daha yumuşak bir yaklaşım sergileme eğiliminde oldu. Bu durum, Joseph davasında görüldüğü gibi, federal suçlamaların düşürülmesiyle sonuçlandı.

Ancak, Joseph’in davası hala devam ediyor ve Massachusetts Yargı Davranışları Komisyonu tarafından görülecek. Komisyon, Joseph’in yargısal etik kurallarını ihlal edip etmediğine karar verecek ve görevden alma dahil olmak üzere çeşitli disiplin cezaları uygulayabilecek.

Bu dava, yargıçların eylemlerinden sorumlu tutulması ve yargı bağımsızlığının korunması arasındaki hassas denge hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Yargıçlar, yasayı adil ve tarafsız bir şekilde uygulamak için bağımsız olmalıdır. Ancak, görevlerini kötüye kullandıklarında veya yasalara aykırı davrandıklarında da hesap verebilir olmalıdırlar.

Joseph’in davasının sonucu, Massachusetts ve ülke genelindeki yargı etiği ve yargı bağımsızlığı için önemli sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, Trump ve Biden yönetimleri arasındaki göçmenlik politikalarındaki farklılıklar ve bu farklılıkların yargı sistemi üzerindeki etkileri hakkında da ışık tutacaktır.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular