ABD’de Protestolara Katılan Öğrencilere Yönelik Baskılar Artıyor: Bir Öğrenci Sınır Dışı Edildi, Diğerleri Tutuklandı
New York City’deki geçen yılki protestolara katılan ve hakkında dava açılan pro-Filistin yanlısı bir üniversite öğrencisi, federal yetkililerin açıklamasına göre Kanada’ya "kendi isteğiyle sınır dışı edildi". Yetkililer, kadının LaGuardia Havaalanı’nda bir uçağa yetişmek için koştuğu anlara ait güvenlik kamerası görüntülerini de paylaştı.
Öğrencinin bu ani ayrılışı, federal yetkililerin geçen yıl Columbia Üniversitesi’nde başlayıp ülke geneline yayılan oturma eylemlerine ve kampanya gösterilerine katılan kişilere karşı terörizm suçlaması getirilip getirilmeyeceğini değerlendirdiği bir döneme denk geliyor.
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamak ve eğitim görmek için vize almak bir ayrıcalıktır. Şiddeti ve terörü savunduğunuzda bu ayrıcalık iptal edilmeli ve bu ülkede bulunmamalısınız. Columbia Üniversitesi’ndeki terörist sempatizanlarından birinin CBP Home uygulamasını kullanarak kendi isteğiyle sınır dışı edilmesine sevindim" ifadelerini kullandı.
Noem’in videoyu sosyal medyada paylaşma kararı, Trump ve yardımcılarının 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e saldırısı ve İsrail’in buna karşılık vermesiyle patlak veren pro-Filistin yanlısı protestolara verdiği önemi yansıtıyor.
ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza) ajanları, geçen hafta sonu öğrenci protesto liderlerinden birini gözaltına aldı. Bu operasyon, Beyaz Saray’dan gerçek zamanlı güncellemeler talep edilmesine yol açtı. Perşembe günü ise bir başka protestocu tutuklandı. Ayrıca, federal yetkililer Columbia Üniversitesi’ne yapılan 400 milyon dolarlık araştırma hibesini kesti ve üniversiteden Yahudi öğrencileri daha iyi korumasını istedi.
Trump yönetimi yetkilileri, birçok Columbia Üniversitesi öğrencisini Hamas ile bağlantılı olmakla veya terörist sempatizanı olmakla suçladı, ancak somut bir kanıt sunmadı. Trump, öğrenci protesto lideri Mahmoud Khalil’in ICE tarafından gözaltına alınmasını bizzat kutladı.
İç Güvenlik yetkilileri, Noem’in X (Twitter) hesabında paylaştığı videodaki kadının Ranjani Srinivasan olduğunu ve Hindistan vatandaşı olduğunu belirtti. Yetkililer, kadının 11 Mart’ta New York’taki LaGuardia Havaalanı’nda Toronto’ya giden bir Air Canada uçağına yetişmek için koşarken görüntülendiğini söyledi. Yetkililer, diğer video ve kayıtların da kadının Amerika Birleşik Devletleri’nden ayrıldığını doğruladığını belirtti.
DHS yetkilileri, Srinivasan’ın en son 19 Ocak 2025’te geçerli bir F-1 öğrenci vizesiyle ABD’ye giriş yaptığını, Columbia Üniversitesi’nde Şehir Planlama alanında doktora öğrencisi ve Barnard College’da öğretim görevlisi olarak çalıştığını söyledi. Yetkililer, kadının protestolarla ilgili iki mahkeme celbi aldığını; bu suçlamaların akıbetinin ise Cuma günü itibarıyla henüz bilinmediğini belirtti.
Federal yetkililer, kadının en son vize başvurusunda bu suçlamaları bildirmediğini ve vizesinin 5 Mart’ta Dışişleri Bakanlığı tarafından iptal edildiğini söyledi.
Bu arada, aktivist Khalil’in (30) hafta sonu tutuklanması New York City’de büyüyen protestolara yol açtı. Protestolar, Perşembe günü Trump Tower’ın geçici olarak işgalini de içeriyordu. Polis, oturma eylemini sona erdirmek için yaklaşık 100 protestocuyu gözaltına aldı.
Çeşitli sivil haklar grupları, Khalil’in ICE tarafından gözaltına alınmasının sona erdirilmesi ve sınır dışı edilme tehdidinin durdurulması için dava açtı. Diğer gruplar ise bazı öğrenci protestocuları disipline etmeye çalışan Columbia Üniversitesi’ne dava açıyor.
Khalil, üniversitenin İsrail ile olan bağlarını (mali yatırımlar ve öğrenci değişim programları dahil) kesmesini talep eden ve tartışmalara neden olan Columbia öğrenci kampanya protestolarında baş müzakereciydi.
Federal yetkililer Cuma günü, Filistinli bir öğrenci protestocusu olan Leqaa Kordia’nın da öğrenci vizesini aştığı gerekçesiyle gözaltına alındığını söyledi. Batı Şeria’dan olan Filistinli Kordia, daha önce geçen yılki protestolara katıldığı için tutuklanmıştı ve yetkililer, vizesinin Ocak 2022’de üniversiteye devam etmediği için iptal edildiğini söyledi.
Bu olaylar, ABD’de pro-Filistin yanlısı aktivizme karşı artan bir baskı olduğunu gösteriyor. Federal yetkililerin, protestolara katılan öğrencilere karşı terörizm suçlaması getirme olasılığı, ifade özgürlüğü ve protesto hakları konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Üniversitelere yapılan mali baskılar ve öğrencilerin vizelerinin iptal edilmesi gibi uygulamalar, bu öğrencilerin eğitim ve kariyerlerini ciddi şekilde etkileyebilir. Ayrıca, yetkililerin bu öğrencilerin kişisel bilgilerini ve tutuklanma anlarına ait görüntüleri sosyal medyada paylaşması, mahremiyet hakları ve adil yargılanma hakkı gibi temel hakların ihlali olarak değerlendirilebilir. Bu durum, ABD’deki pro-Filistin yanlısı aktivizmin geleceği ve üniversite kampüslerindeki ifade özgürlüğü konusunda önemli tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.