Sunday, May 11, 2025
HomeSiyasetABD'de Filistin Destekçisi Öğrenci Serbest! #Trump #Göç

ABD’de Filistin Destekçisi Öğrenci Serbest! #Trump #Göç

Rümeysa Öztürk, Trump yönetimi, ICE, Filistin yanlısı, gözaltı, sınır dışı, Tufts Üniversitesi, öğrenci, ifade özgürlüğü, insan hakları, siyasi baskı, William Sessions, Massachusetts, Louisiana, Basile, Mahsa Khanbabai

Federal Hakim Trump Yönetiminin Tufts Üniversitesi Öğrencisini Serbest Bırakmasını Emretti

Vermont’ta görevli bir federal hakim, Trump yönetiminin, bu yılın başlarında göçmenlik bürosu ajanları tarafından videoya kaydedilen gözaltısı geniş çapta kınamaya yol açan Türkiyeli bir Tufts Üniversitesi doktora öğrencisini serbest bırakmasını emretti.

Hakim William Sessions, Rümeysa Öztürk’ün 9 Mayıs’ta serbest bırakılmasını emretti ve avukatları, şu anda şahsi kefaletle serbest olduğunu söyledi. Müslüman olan Öztürk, 25 Mart’ta Boston yakınlarındaki evinin yakınında kaldırımda yürürken sivil giyimli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ajanları tarafından gözaltına alınmıştı.

Sessions’ın kararından kısa bir süre sonra Öztürk, Basile’deki Güney Louisiana ICE Gözaltı Merkezi’nden serbest bırakıldı.

Öztürk’ün avukatları, herhangi bir suç işlemediğini ve bunun yerine öğrenci gazetesinde Filistin yanlısı bir makale yazdığı için ICE tarafından hedef alındığını söylüyor. Öztürk, önce Massachusetts’te gözaltına alınmış, ardından Vermont’a ve daha sonra Beyaz Saray’ın birçok uluslararası gözaltını gönderdiği Louisiana’ya nakledilmişti. Avukatları, gözaltına alındığından beri sağlığının kötüleştiğini belirtti. Avukatı Mahsa Khanbabai yaptığı açıklamada, "Ne zaman baskıya karşı ses çıkarmak suç oldu? Ne zaman soykırıma karşı ses çıkarmak hapis cezası gerektiren bir şey oldu?" dedi.

Trump yönetimi, Filistin yanlısı protestolara katıldıkları için birçok uluslararası öğrenciyi hedef almıştı, ancak genellikle her biri için belirli suçlamalar sunmayı reddetti. Yönetim ayrıca, birçoğu protestolara hiç katılmamış gibi görünen 1.000’den fazla uluslararası öğrencinin vizesini iptal etti, ancak bu iptaller şu anda askıya alındı.

Trump yönetiminden önce, Öztürk’ün sahip olduğu türden vizeye sahip kişilerin göçmenlik mahkemesi süreci boyunca serbest kalmalarına genellikle izin veriliyordu.

Sessions’ın özel emri hemen mevcut değildi; mahkeme dosyalarının çoğu mühürlendi.

Eleştirmenler, Trump yönetiminin diğer öğrencileri korkutmak için Öztürk’ü hedef aldığını söyledi. Khanbabai, "Rümeysa’nın serbest bırakılmasının emredilmesinden dolayı rahatladım ve coşkuluyum," dedi. "Ne yazık ki, 45 gün çok geçti. Filistin halkı için insan hakları ve onuru çağrısında bulunan bir makale yazdığı için tüm bu günler hapsedildi."

Arka Plan ve Gözaltı Koşulları

Rümeysa Öztürk, akademik kariyerine adanmış parlak bir doktora öğrencisiydi. Tufts Üniversitesi’ndeki çalışmaları, ona derin bir bilgi birikimi kazandırmış ve gelecekteki katkılarına dair büyük umutlar beslemişti. Ancak, 25 Mart’ta hayatı beklenmedik bir şekilde değişti. Evinin yakınında yürürken, sivil giyimli ICE ajanları tarafından durduruldu ve gözaltına alındı.

Gözaltı koşulları, Öztürk için son derece zorlayıcıydı. Massachusetts’teki ilk gözaltından sonra, Vermont’a ve ardından Louisiana’ya nakledildi. Bu nakiller, onu ailesinden ve avukatlarından uzaklaştırmış ve savunma hazırlıklarını zorlaştırmıştı. Ayrıca, avukatları, gözaltına alındığından beri sağlığının kötüleştiğini belirtti. Bu durum, hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıpratıcı bir deneyim olmasına neden oldu.

Filistin Yanlısı Makale ve Hedef Alma İddiaları

Öztürk’ün avukatları, müvekkillerinin herhangi bir suç işlemediğini ve gözaltının, öğrenci gazetesinde Filistin yanlısı bir makale yazmasıyla bağlantılı olduğunu savunuyor. Bu makalede, Öztürk ve bir diğer yazar, Filistin halkının haklarını savunmuş ve İsrail’in politikalarını eleştirmişti.

Avukatlar, Trump yönetiminin, Öztürk’ü hedef alarak diğer öğrencilere de gözdağı vermek istediğini iddia ediyor. Bu iddialar, yönetimin daha önce Filistin yanlısı protestolara katılan diğer uluslararası öğrencileri de hedef aldığı yönündeki haberlerle destekleniyor.

Yasal Mücadele ve Serbest Bırakılma Kararı

Öztürk’ün avukatları, müvekkillerinin serbest bırakılması için yoğun bir hukuk mücadelesi yürüttü. Bu mücadele, federal mahkemede açılan davalar, dilekçeler ve kamuoyu baskısı gibi çeşitli yöntemleri içeriyordu. Avukatlar, Öztürk’ün gözaltında tutulmasının yasal dayanağının olmadığını ve insan haklarına aykırı olduğunu savundu.

Sonunda, Hakim William Sessions, Öztürk’ün serbest bırakılmasını emretti. Bu karar, Öztürk ve destekçileri için büyük bir zaferdi. Ancak, avukatlar, Öztürk’ün 45 gün boyunca haksız yere hapsedildiğini ve bu durumun telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığını vurguladı.

Geniş Kapsamlı Etkiler ve Tartışmalar

Öztürk’ün davası, uluslararası öğrencilerin hakları, ifade özgürlüğü ve göçmenlik politikaları gibi geniş kapsamlı konuları gündeme getirdi. Birçok kişi, Trump yönetiminin bu davadaki yaklaşımını eleştirdi ve yönetimin, siyasi görüşleri nedeniyle öğrencileri hedef aldığını savundu.

Bu dava, aynı zamanda, ABD’deki akademik özgürlüklerin ve ifade özgürlüğünün sınırları hakkında da tartışmalara yol açtı. Bazı uzmanlar, hükümetin, öğrencilerin siyasi görüşlerini ifade etmelerini engellemesinin, demokratik değerlere aykırı olduğunu savundu.

Sonuç

Rümeysa Öztürk’ün serbest bırakılması, hukuk mücadelesinin ve kamuoyu baskısının olumlu sonuçlar doğurabileceğini gösteren önemli bir örnek. Ancak, bu dava, aynı zamanda, uluslararası öğrencilerin haklarının korunması ve ifade özgürlüğünün güvence altına alınması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini de ortaya koyuyor. Bu olay, benzer durumlarda olan diğer uluslararası öğrenciler için umut ışığı olabilir ve adaletin sağlanması için mücadeleye devam etme konusunda ilham verebilir.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular