Elbette, makaleyi 600 kelimenin üzerinde olacak şekilde Markdown formatında ve Türkçe’ye çevirerek yeniden yazıyorum:
Muhafazakar Yüksek Mahkeme Yargıçlarından Dondurucu Muhalefet: Trump Yönetiminin Dış Yardım Ödemelerini Durdurma Talebine Ret
Yüksek Mahkeme’nin çoğunluğu, Trump yönetiminin dış yardım ödemelerine getirilen geçici dondurmayı devam ettirme talebini reddetmesinin ardından dört muhafazakar Yüksek Mahkeme yargıcı, Çarşamba günü sert bir muhalefet kaleme aldı.
Yargıç Samuel Alito, yüksek mahkeme çoğunluğunu, alt mahkeme yargıcının Trump yönetiminin daha önce tamamlanmış dış yardım projeleri için yaklaşık 2 milyar dolarlık ödemeyi yapma zaman çizelgesini tek başına belirlemesine izin verdiği için sert bir şekilde eleştirdi. Alito, bu emri "çok aşırı" olarak nitelendirdi.
Sekiz sayfalık sert bir muhalefette Alito, kararı "talihsiz bir yanlış adım" ve ABD Bölge Yargıcı Amir Ali tarafından sergilenen "adli küstahlığı ödüllendiren" bir karar olarak değerlendirdi.
SCOTUS, DONDURULMUŞ USAID ÖDEMELERİNDE YAKLAŞIK 2 MİLYAR DOLAR İÇİN KARAR VERİYOR
Alito, "Muhtemelen yargı yetkisinden yoksun olan tek bir bölge mahkemesi yargıcı, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’ni 2 milyar dolarlık vergi mükellefi parasını ödemeye (ve muhtemelen sonsuza kadar kaybetmeye) zorlama konusunda kontrolsüz bir güce sahip mi? Bu sorunun cevabı ‘Hayır’ olmalıdır, ancak bu Mahkemenin çoğunluğu görünüşe göre farklı düşünüyor. Şaşkınım" diye yazdı. Muhalefette Yargıçlar Clarence Thomas, Neil Gorsuch ve Brett Kavanaugh da Alito’ya katıldı.
Alito ve diğer muhalif yargıçlar, davacıların tamamlanmış işleri için "ödenmemesiyle ilgili ciddi endişeler" dile getirdiklerini kabul etseler de, Ali’nin geri ödeme emrinin ve zaman çerçevesinin yönetime uyması için sadece iki hafta vermesi nedeniyle "çok aşırı" olduğunu savundular.
Muhalefetlerinde, "Bölge Mahkemesi’nin Hükümet’e karşı hayal kırıklığı açık ve davalılar tamamlanmış işler için ödenmemesiyle ilgili ciddi endişeler dile getiriyor" dediler. "Ancak verilen rahatlama, basitçe söylemek gerekirse, çok aşırı bir tepki."
5-4 Yüksek Mahkeme kararı, davayı, neyin ne zaman ödenmesi gerektiğinin ayrıntılarını görüşmek üzere D.C. federal mahkemesine ve Yargıç Ali’ye geri gönderdi.
DAVA TAKİPÇİSİ: TRUMP’IN İKİNCİ DÖNEMİNE KARŞI YENİ DİRENİŞ, EOS’A HEDEFLEYEN DAVA SALDIRISIYLA MÜCADELE EDİYOR
Davada tartışılan konu, Trump yönetiminin ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen tamamlanmış projeler için yardım gruplarına ve yüklenicilere borçlu olduğu yaklaşık 2 milyar doları ne kadar çabuk ödemesi gerektiğiydi. Bu, yönetimin "hükümet verimliliği" ve israfı ortadan kaldırma adına tüm dış harcamalara genel bir dondurma getirdiği bir zamana denk geldi.
Fonlar, yönetimin tüm dış yardımlara uyguladığı blokajın bir parçası olarak dondurulmuştu. Bu durum, uluslararası grupların ve yüklenicilerin geçen ay dava açmasına neden oldu ve Trump yönetimini Yüksek Mahkeme’ye acil bir itirazda bulunmaya yöneltti.
Baş Yargıç John Roberts araya girerek, davanın tamamını değerlendirmek için zaman çizelgesini durdurmayı kabul etti.
ABD Vekili Başsavcı Sarah Harris, davacıların iddialarının muhtemelen "meşru" olmasına rağmen, Ali tarafından belirlenen sürenin "imkansız" ve "lojistik veya teknik olarak uygulanabilir olmadığını" savundu. Ali ise, ödenmemiş dış yardım davasında Çarşamba günü hızla harekete geçerek, konuyu görüşmek üzere Perşembe öğleden sonra yeni bir duruşma belirledi.
Mahkeme, kısa bir emirde, her iki tarafın avukatlarının Trump yönetiminin ödenmemiş ödemelere uyum sağlaması için önerilen bir takvimi görüşmeye hazır olmaları gerektiğini söyledi.
Fox News’ten Jake Gibson bu rapora katkıda bulundu.
Ek Detaylar ve Analiz
Bu olay, yürütme ve yargı organları arasındaki yetki dengesi üzerine önemli soruları gündeme getirmektedir. Trump yönetiminin dış yardımları dondurma kararı, dış politika önceliklerini yeniden şekillendirme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak, mahkemenin bu karara müdahale etmesi, yürütmenin hareket alanını sınırlayan bir durum yaratmıştır.
Yargıç Alito’nun muhalefetinde dile getirdiği "adli küstahlık" eleştirisi, yargıçların yetkilerini aşarak siyasi konulara müdahale ettiği yönündeki endişeleri yansıtmaktadır. Bu tür eleştiriler, yargı bağımsızlığı ile yargısal aktivizm arasındaki hassas dengeyi vurgulamaktadır.
Davanın D.C. federal mahkemesine geri gönderilmesi, sürecin henüz tamamlanmadığını göstermektedir. Yargıç Ali’nin belirleyeceği yeni zaman çizelgesi ve ödeme koşulları, davanın nihai sonucunu ve dış yardım programlarının geleceğini etkileyecektir.
Bu olay, aynı zamanda, hükümetin yüklenicilere ve yardım kuruluşlarına olan taahhütlerini yerine getirme sorumluluğunu da gündeme getirmektedir. Ödemelerin gecikmesi veya dondurulması, bu kuruluşların operasyonlarını olumsuz etkileyebilir ve uluslararası yardım çabalarını sekteye uğratabilir.
Sonuç
Yüksek Mahkeme’nin kararı, Trump yönetiminin dış politika alanındaki yetkilerini sınırlayan önemli bir emsal teşkil etmektedir. Muhafazakar yargıçların muhalefeti, bu kararın hukuki ve siyasi sonuçları hakkında tartışmaları alevlendirecektir. Davanın D.C. federal mahkemesinde nasıl sonuçlanacağı, dış yardım programlarının geleceği ve hükümetin yüklenicilere olan yükümlülükleri açısından belirleyici olacaktır.