Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi, Donald Trump’ın federal bir kurumun başındaki üst düzey bir yetkiliyi görevden almasına izin verilmesi talebini 21 Şubat Cuma günü geçici olarak engelledi.
Trump yönetimi, federal çalışanların ihbarcılarını korumakla görevli bir kurumun başında bulunan hukukçu Hampton Dellinger’ı 7 Şubat tarihinde görevden aldı. Dellinger bu kararı eleştirdi ve bir mahkeme, Dellinger’ın görevine dönmesini emrederek, basında çıkan haberlere göre, görevden alınmasını engelleyen "geçici koruma emri" verdi. Bunun üzerine, yönetim Pazar günü Yüksek Mahkeme’ye acil talepte bulundu ve Agence France-Presse (AFP) tarafından incelenen talepte, koruma emrinin "güçler ayrılığı ilkesine karşı benzeri görülmemiş bir saldırı" olduğunu savundu.
Ancak mahkeme kararında, Yüksek Mahkeme’nin birinci derece mahkemenin geçici kısıtlama emrinin süresi dolduktan sonra gelecek hafta talebi yeniden değerlendirebileceği belirtildi. İmzasız Yüksek Mahkeme kararında, "Kararın iptali talepleri (…) geçici kısıtlama emrinin sona ereceği 26 Şubat tarihine kadar askıya alındı" ifadeleri yer aldı.
Trump yönetimi daha önce birçok üst düzey yetkiliyi görevden almıştı ve basın haberlerine göre, vergi dairesi ve USAID gibi bazı federal kurumların işleyişini kökten bir şekilde yeniden yapılandırarak çalışan sayılarını önemli ölçüde azaltmayı planlıyor.
Hukuki Tartışmanın Önemi
Bu dava, Trump yönetiminin yetkileri genişletme çabaları bağlamında önemli hukuki sonuçlara sahip. Yönetim, kendisine federal kurumlarda görevden almalar da dahil olmak üzere geniş kapsamlı yetkiler tanıyan "tek başına hareket etme" yetkisine sahip olduğunu savundu. Ancak hukuk uzmanları, Kongre’nin kurumların liderlerinin görevden alınması konusunda belirli sınırlamalar koyduğuna dikkat çekiyor.
Yüksek Mahkeme’nin kararı, Trump yönetiminin federal kurumlar üzerinde daha fazla kontrole sahip olma çabalarının bir darbe alabileceğini gösteriyor. Mahkeme, yönetimin yetkilerini kısıtlayıcı bir tutum sergiledi ve Trump’ın federal memurları keyfi bir şekilde görevden almasını zorlaştırdı.
İhbarcı Koruması ve Demokrasi
Bu dava aynı zamanda ihbarcı korumasının önemini de vurgulamaktadır. Dellinger, kurumu içindeki yolsuzlukları bildiren bir ihbarcıyı koruduğu için görevden alındığını iddia ediyor. İhbarcılar, hükümetteki yanlışlıkları ve istismarları ortaya çıkarmada hayati bir rol oynar ve onları görevden alma girişimlerine karşı korunmaları gerekir.
Bu dava, Trump yönetiminin ihbarcıların cesaretini kırmaya ve hükümette şeffaflığı ve hesap verebilirliği zayıflatmaya çalıştığını gösteriyor. Yüksek Mahkeme’nin kararı, ihbarcıların korunması için bir zaferdir ve federal kurumların Trump yönetiminin baskısından bağımsız kalmasına yardımcı olacaktır.
Sonuç
Trump’ın üst düzey bir yetkiliyi görevden almasına yönelik talebinin Yüksek Mahkeme tarafından engellenmesi, Trump yönetiminin federal kurumlar üzerindeki kontrolünü genişletme çabalarının bir gerilemesidir. Bu dava aynı zamanda ihbarcı korumasının önemini vurgulamakta ve Trump yönetiminin hükümette şeffaflığı ve hesap verebilirliği zayıflatmaya yönelik girişimlerine meydan okumaktadır.
