WASHINGTON – ABD Başkanı Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri’nin Yemen’deki Husi militanlarına yönelik hava saldırılarını derhal durduracağını açıkladı. Trump, "Bombardımanları durduracağız" dedi.
Daha Fazla: Yemen’deki Husi TV, Saada’ya düzenlenen ABD saldırısında 68 cesedin bulunduğunu bildirdi.
Trump, bu açıklamayı Beyaz Saray’da Kanada Başbakanı Mark Carney ile bir araya geldiği sırada yaptı. Husilerin artık savaşmak istemediklerini ABD’ye bildirdiklerini ve yönetimin bu talebi yerine getireceğini söyledi.
Daha Fazla: Husi füzesinin İsrail’in ana havaalanı yakınlarına düşmesi üzerine yolcular panikledi.
Trump, "Teslim oldular, ama daha da önemlisi, onların sözüne güveneceğiz" dedi. "Artık gemileri havaya uçurmayacaklarını söylüyorlar. Bu gelişen bir haber."
Bu beklenmedik duyuru, uluslararası ilişkiler çevrelerinde şaşkınlıkla karşılandı. Yemen’deki iç savaş, yıllardır devam ediyor ve bölgedeki güç dengelerini derinden etkiliyor. ABD’nin bu çatışmadaki rolü, uzun zamandır tartışma konusu olmuştu. Birçok eleştirmen, ABD’nin Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona verdiği desteğin, insani krizi daha da derinleştirdiğini savunuyordu.
Trump’ın açıklaması, Yemen’deki savaşın geleceği hakkında birçok soru işaretini beraberinde getiriyor. Husilerin gerçekten teslim olup olmadıkları, bu kararın kalıcı olup olmayacağı ve bölgedeki diğer aktörlerin buna nasıl tepki vereceği gibi konular, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.
Uzmanlar, Trump’ın bu kararının ardında yatan nedenleri anlamaya çalışıyor. Bazıları, ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlığını azaltma stratejisinin bir parçası olduğunu düşünürken, bazıları da yaklaşan seçimler öncesinde Trump’ın dış politikada bir başarı elde etme çabası olarak görüyor.
Ancak, bu kararın Yemen halkı üzerindeki etkileri en önemli konu olarak öne çıkıyor. Yıllardır süren savaş ve abluka nedeniyle milyonlarca insan açlık ve hastalıkla mücadele ediyor. ABD’nin hava saldırılarını durdurması, insani durumun iyileşmesine katkıda bulunabilir. Ancak, savaşın tamamen sona ermesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için daha fazla çaba gerekiyor.
Uluslararası toplum, Yemen’deki krizi çözmek için diplomatik girişimlerini yoğunlaştırmalıdır. Tüm tarafların katıldığı kapsayıcı bir siyasi çözüm bulunması, bölgedeki istikrarın sağlanması için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Yemen’deki savaşın etkileri, sadece ülke içinde değil, tüm bölgede hissedilmeye devam edecektir.
Trump’ın açıklaması, aynı zamanda ABD’nin dış politika anlayışındaki değişimleri de gözler önüne seriyor. Daha önceki dönemlerde, ABD, bölgedeki çatışmalara doğrudan müdahale etme eğilimindeydi. Ancak, Trump yönetimi, bu yaklaşımı sorgulayarak, daha az askeri müdahale ve daha fazla diplomatik çözüm arayışına girmiş gibi görünüyor.
Bu yeni yaklaşımın, Ortadoğu’daki diğer çatışmalar üzerinde de etkileri olabilir. ABD’nin bölgedeki rolünü yeniden tanımlaması, diğer ülkelerin de politikalarını gözden geçirmesine neden olabilir. Özellikle, Suudi Arabistan ve İran gibi bölgesel güçlerin, Yemen’deki savaşa yaklaşımları değişebilir.
Sonuç olarak, Trump’ın Yemen’deki hava saldırılarını durdurma kararı, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu kararın başarılı olması ve Yemen’de kalıcı bir barışın sağlanması için, tüm tarafların işbirliği yapması ve diplomatik çözümlere odaklanması gerekiyor.
Yemen’deki savaşın sona ermesi, sadece bölge için değil, tüm dünya için önemli bir kazanım olacaktır. Barışın sağlanması, insani krizi sona erdirecek, terör örgütlerinin zeminini zayıflatacak ve bölgedeki istikrarı artıracaktır. Bu nedenle, uluslararası toplumun Yemen’e yönelik desteği artırması ve barış sürecini desteklemesi büyük önem taşıyor.
Bu gelişme, aynı zamanda, ABD ile Kanada arasındaki ilişkilerin önemini de vurguluyor. Trump’ın bu önemli açıklamayı Kanada Başbakanı ile bir araya geldiği sırada yapması, iki ülke arasındaki işbirliğinin ve diyaloğun devam ettiğini gösteriyor. ABD ve Kanada, birçok konuda ortak çıkarlara sahip ve bu çıkarları korumak için birlikte çalışmaya devam edecekler.
Ancak, Trump’ın açıklamasına yönelik eleştiriler de gecikmedi. Bazı çevreler, Trump’ın Husilerin sözüne güvenmesinin naif bir yaklaşım olduğunu ve Husilerin geçmişte verdikleri sözleri tutmadıklarını savunuyor. Bu eleştirmenler, ABD’nin Yemen’deki durumu yakından takip etmesi ve Husilerin eylemlerini izlemesi gerektiğini belirtiyor.
Bununla birlikte, Trump’ın kararı, Yemen’deki insani krizi sona erdirme ve barış sürecini başlatma potansiyeli taşıyor. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu kararı desteklemesi ve Yemen’deki tüm tarafları diyalog masasına oturtmak için çaba göstermesi gerekiyor.
Gelişmelerin yakından takip edilmesi ve uluslararası kamuoyunun bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor. Yemen’deki savaşın sona ermesi ve kalıcı bir barışın sağlanması, sadece bölge için değil, tüm dünya için önemli bir adım olacaktır.
