ABD Sınır Güvenliği, Araçlarda Yüz Tanıma Teknolojisini Devreye Almaya Hazırlanıyor
Amerika Birleşik Devletleri Gümrük ve Sınır Koruma (CBP), sınır güvenliğini artırmak amacıyla yeni bir gözetim teknolojisi daha satın almaya hazırlanıyor. Bu seferki hedef, ABD’ye araçla giriş yapan herkesi yüz tanıma sistemiyle taramak. CBP’nin gözetim altyapısını sürekli genişletmesi, yüz tanıma teknolojisinin ajansın ağının kilit bir parçası olarak kalmaya devam edeceğini gösteriyor.
Geçtiğimiz hafta, CBP’nin Saha Operasyonları Biyometrik Program Ofisi, araçların içindeki kişilerin yüksek kaliteli yüz görüntülerini yakalayabilecek teknoloji tedarikçilerini arayan bir Bilgi Talebi (RFI) yayınladı. Bu görüntüler, havalimanları ve yaya sınır geçişleri gibi çeşitli giriş noktalarında DHS’nin (İç Güvenlik Bakanlığı) güvendiği, önceden var olan bir yüz tanıma sistemi olan Gezgin Doğrulama Sistemi ile gerçek zamanlı karşılaştırmalar için kullanılacak.
Şu anda CBP, plaka, olay yeri fotoğrafı ve biyografik bilgilerden oluşan bir "araç paketi" de dahil olmak üzere sınır geçişlerinde çok sayıda bilgi topluyor. Yeni teknoloji bunun yerini almayacak. Bunun yerine, CBP bunu iki katmanlı bir sistem geliştirmek için kullanacak. Araçlar ilk olarak CBP’nin Ön Birincil Bölge (PPZ) olarak adlandırdığı alana girecek ve burada canlı karşılaşma fotoğrafları "devletin elinde bulunan" herhangi bir veriyle karşılaştırılacak. Ardından, araçlar Birincil Bölgeye devam edecek ve burada CBP’nin yeni teknolojisi, PPZ’de "biyometrik olarak doğrulanmamış" olan herkesin fotoğrafını çekip analiz edecek.
RFI’ye göre CBP, gerçek zamanlı geri bildirim sağlayabildikleri sürece pasif veya memur tarafından etkinleştirilen sistemlere açık. Ek olarak, evcil hayvanlar veya bir tişört üzerindeki hayvan grafikleri gibi insan olmayan yolcuları filtreleyebilmeli ve kameraya bakmıyorlarsa veya şapka, güneş gözlüğü vb. takıyorlarsa bile, ideal olmayan koşullarda kişilerin kullanılabilir görüntülerini çekebilmeli.
Bu, CPB’nin araçlarda yüz tanıma kullanmaya yönelik ilk girişimi değil. Geçen yıl The Intercept, DHS’nin Bilim ve Teknoloji Müdürlüğü’nden gelen ve araçta bulunan kişilerin sınır kontrol noktalarına yaklaşırken yüz tanıma sisteminin nasıl çalıştırılacağına dair bilgi isteyen farklı bir RFI hakkında haber yapmıştı. Habere göre DHS, 2016’dan beri Anzalduas Uluslararası Köprüsü, Nogales’in Mariposa Giriş Limanı ve Buffalo’nun Barış Köprüsü Giriş Limanı da dahil olmak üzere araçlarda yüz tanıma sistemini test ediyor.
CBP, Buffalo’nun testi için yayınladığı bir basın açıklamasında, araç geçişlerinde yüz tanıma sistemini "CBP’nin ABD’ye giren ve çıkan tüm yabancı uyrukluları biyometrik olarak kaydetme yönündeki Kongre talimatına uygun olarak" takip ettiğini belirtti. Ayrıca, yüz tanıma sisteminin "sahtekarların" başkalarının seyahat belgelerini kullanmasını engelleyebileceğini de belirtti.
Electronic Frontier Foundation (EFF), DHS’nin Anzalduas testiyle ilgili 2022 tarihli bir ölüm sonrası raporunu elde etti. Belgede "belirtilen tüm hedeflere başarıyla ulaşıldığı" belirtilmesine rağmen, resimler yalnızca %76 oranında elde edildi ve görüntülerin yalnızca %81’i kullanılabilirdi. Resim yakalamayla ilgili sorunların nereden kaynaklandığı belirsiz. Ancak RFI, "İnsan davranışı, çoklu yolcu aracı sıraları ve çevresel engeller, araç ortamına özgü zorluklar sunmaktadır" diyerek bu eksiklikleri kabul ediyor.
CBP’nin yüz tanıma sistemini sınırlarda genişletme planları birçok nedenden dolayı ideal değil. İlk olarak, EFF’de soruşturma direktörü olan Dave Mass, Wired’a CBP’nin bire bir yüz tanıma sisteminin, insanların kendi belgeleriyle eşleşmediği olasılıkları açtığını söyledi. Ancak ek olarak, CBP’nin gerçek zamanlı yüz tanıma sistemini araçlara genişletme umutları bir dizi gizlilik endişesini de beraberinde getiriyor. Mass’ın daha önce The Intercept’e söylediği gibi, "Otomatik plaka okuyucularının insanların araçlarının ve sürüş alışkanlıklarının devasa bir gözetim ağını nasıl oluşturabildiğini zaten gördük."
Mass, "Eğer kolluk kuvvetleri hareket halindeki araçlardan yüz tanıma yakalamayı karışıma ekleyebilirse, yalnızca aracınızın nereye gittiğini değil, aynı zamanda onu kimin kullandığını ve arabada kimin olduğunu da takip edebilecekler" diye devam etti.
Anzalduas ölüm sonrası raporuna göre, CBP’nin aldığı resim sayısını "önemli ölçüde artırması" gerekiyor. RFI, yeni teknolojinin "PPZ’deki yolcu görüntülerini artıracağını" ve CBP’nin "araç yolcularının %100’ünü yakalamasına" izin vereceğini belirterek bunu dikkate alıyor gibi görünüyor.
Satıcıların RFI’ye yanıt vermek için 30 Mayıs’a kadar süreleri var. CBP’nin bu hamlesi, sınır güvenliğinin teknoloji odaklı bir yaklaşımla sağlanmaya çalışıldığının ve yüz tanıma sistemlerinin bu yaklaşımın merkezinde yer aldığının açık bir göstergesi. Ancak, bu tür teknolojilerin yaygın kullanımıyla ilgili gizlilik endişeleri ve potansiyel suiistimaller de göz ardı edilmemesi gereken önemli bir konu olarak ön plana çıkıyor.