ABD Savunma Bakanlığı’nın Cinsel Saldırı Raporlama Verilerindeki Karışık Tablo
WASHINGTON – Pentagon’un yıllardır süren cinsel suçlarla mücadele çabalarının ortasında, orduya cinsel taciz vakalarını bildiren asker sayısındaki düşüş, karmaşık bir durum olarak değerlendirilebilir. Pentagon’un açıkladığı verilere göre, 2024’te yaklaşık 7.000 asker cinsel tacize maruz kaldığını bildirdi. Bu, bir önceki yıla kıyasla şikayetlerde %4’lük bir düşüş anlamına geliyor.
1 Mayıs’ta açıklanan rakamlar, ordunun cinsel saldırı sorunlarının yalnızca bir kısmını temsil ediyor. 2023’te bildirilen cinsel saldırılar, askerler arasında yaşanan ve elle tacizden tecavüze kadar uzanan yaklaşık 29.000 cinsel taciz olayının yaklaşık %25’ini oluşturuyordu. Bu toplam, cinsel suçları bildiren 15.000 kadın ve 14.000 erkeği içeriyor. Cinsel saldırı tahminleriyle 2024’teki cinsel saldırı raporlarının nasıl karşılaştırıldığını belirlemek için daha fazla veriye ihtiyaç duyulacak.
Pentagon ve Kongre, yıllardır önleme programlarını genişletmek ve failleri sorumlu tutmak için tasarlanmış yeni yasalar çıkarmak üzere on milyonlarca dolar harcayarak cinsel saldırıları azaltmaya çalıştı. Ancak sonuçlar değişken oldu. 2018’de tahmini olarak 20.500 saldırı vakası yaşandı. Üç yıl sonra bu sayı 35.900’e yükseldi ve 2023’te 29.000’e düştü.
Pentagon, sisteme duyulan güvenin bir göstergesi olarak cinsel suçları bildirmeye istekli asker sayısında bir artış hedefliyor. Pentagon’un Cinsel Saldırı Önleme ve Müdahale Ofisi direktörü Nathan Galbreath, düşüşe rağmen rapor sayısından memnun olduğunu dile getirdi.
Galbreath, "Genel olarak, hala tarihi olarak yüksek oranlarda raporlama yapıyoruz diyebilirim. Rapor sayısının artmasını istesek de, askerlerimizin öne çıkabileceklerini, katılabileceklerini, herhangi bir şekilde rapor verebileceklerini ve iyileşmek için ihtiyaç duydukları yardımı alabileceklerini bilmelerinden hala çok memnunum" şeklinde konuştu.
2024’te orduda 6.973 cinsel saldırı raporu kaydedildi.
Trump yönetiminin hükümet harcamalarını kısma çabaları ve sözde "uyanık" politikalara karşı duyduğu antipati nedeniyle, savunucular Pentagon’un cinsel saldırıyla mücadele konusundaki kararlılığı hakkında endişelerini dile getirdi. Savunma Bakanı Pete Hegseth’in 23 Nisan tarihli bir notu, ordudaki cinsel saldırı mağdurları için mücadele eden kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Protect Our Defenders’tan tepki aldı. Kuruluş, Hegseth’in politikasının askerlerin şikayette bulunmaktan çekinmesine neden olacağını savunuyor.
Hegseth’in "Dengeli Hesap Verebilirlik Yoluyla İyi Düzeni ve Disiplini Geri Kazandırma" başlıklı notu, askerler aleyhine yapılan şikayetlerin, eyleme geçirilebilir kanıt bulunmaması durumunda reddedilmesini ve bilerek yanlış şikayette bulunanların cezalandırılmasını talep ediyor.
Yanlış raporlar nadir görülüyor. Pentagon, 2024’teki cinsel saldırı raporlarının %1’inin asılsız olduğunu tespit etti. Hegseth, kendisinin de asılsız bir cinsel saldırı şikayetinin mağduru olduğunu iddia ediyor. Şikayet eden kadına 50.000 dolar ödedi.
Protect Our Defenders’ın kıdemli başkan yardımcısı Josh Connolly, "Bu yeni politika, net ve ürkütücü bir mesaj gönderiyor: Kendi riskinizle suistimali bildirin. Savunma Bakanlığı, adaletin önünde yeni engeller yaratarak ve konuşanları misillemeyle tehdit ederek, Kongre tarafından zorunlu kılınan yasal korumaları geri almaya ve hayatta kalanlara karşı teraziye koymaya çalışıyor" dedi.
Galbreath, notun cinsel saldırı ve taciz şikayetlerinin ele alınma biçimini etkilemeyeceğini söyledi.
Galbreath, "Şu an için değil, çünkü günün sonunda, herhangi bir cinsel taciz şikayetine ilişkin ispat standardı aynı kalıyor. Bu nedenle, tüm şikayetler inceleniyor, kanıtlar analiz ediliyor ve genellikle bir hukuk subayı, işlem yapılıp yapılamayacağına dair görüş bildiriyor" şeklinde konuştu.
Hava Kuvvetleri’nin eski başsavcısı Don Christensen, notun cinsel saldırıyı bildirenleri yeniden mağdur etmekle tehdit ettiğini söyledi.
Christensen, "Not, öne çıkan herhangi bir mağdurun sırtına bir hedef koyuyor. Kadınların erkekleri sürekli olarak yanlış suçladığını düşünenlerin en kötü içgüdülerini teşvik ediyor ve rapor veren mağdurların kovuşturmalarına yeşil ışık yakıyor" dedi.
