Wednesday, May 7, 2025
HomeFinansABD Merkez Bankası Faiz Kararı: Enflasyon Baskısı ve Beklentiler

ABD Merkez Bankası Faiz Kararı: Enflasyon Baskısı ve Beklentiler

Meta anahtar kelimeler (meta keywords) oluşturmak için öncelikle makalenin ana konularını belirlemeliyiz. Ardından, potansiyel okuyucuların bu makaleyi ararken kullanabileceği terimleri düşünebiliriz. İşte bu makale için bazı uygun meta anahtar kelimeler:

Federal Rezerv, FED, faiz oranları, Donald Trump, tarifeler, enflasyon, istihdam, büyüme, ekonomik daralma, stagflasyon, Jerome Powell, para politikası, işsizlik, tüketici harcamaları, iş yatırımları, resesyon riski, ithalat, ihracat, ekonomik görünüm, faiz indirimi beklentileri, ekonomik tahminler, işgücü piyasası, fiyat istikrarı, maliye politikası, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisi, iş piyasası

Fed’in Faiz Oranları Kararı: Ekonomi Daralmasına Rağmen Beklentiler Farklı

ABD ekonomisinin ilk çeyrekte daralması, Federal Rezerv’in (Fed) faiz oranlarını düşürmeye başlayabileceği umutlarını artırdı. Ancak, ekonomistlerin genel beklentisi, Fed’in bu hafta yapacağı iki günlük toplantının ardından faiz oranlarını sabit tutacağı ve faiz indirimleri için acele etmeyeceği yönünde. Fed yetkililerinin, Başkan Donald Trump’ın tarifelerinin enflasyon ve istihdam üzerindeki etkilerini değerlendirmek için daha fazla netlik bekleyeceği tahmin ediliyor.

Ekonomik Durum ve Enflasyonun Rolü

Teknik olarak ABD gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) yılın ilk üç ayında küçülmüş olsa da, ekonominin temelleri hala sağlam duruyor. Öte yandan, enflasyon hala Fed’in %2’lik hedefinin üzerinde seyrediyor ve Trump’ın ithalat vergileriyle birlikte fiyatların daha da artması bekleniyor.

Normalde, canlı bir ekonomi ve işgücü piyasası enflasyonu yukarı iter, bu da Fed’i temel faiz oranını artırmaya veya aktiviteyi soğutmak için daha uzun süre yüksek tutmaya yöneltir. Yavaşlayan bir ekonomi veya resesyon ise genellikle fiyat artışlarını sınırlar ve merkez bankasının büyümeyi ve işe alımları teşvik etmek veya ülkeyi bir düşüşten kurtarmak için faiz oranlarını düşürmesine neden olur.

Trump’ın Tarifelerinin Yarattığı Belirsizlik

Ancak Trump’ın geniş kapsamlı tarifelerinin, tüketici fiyatlarını önemli ölçüde artırması ve dolayısıyla hane halkı harcamalarını kısıtlaması bekleniyor. Bu durum, Fed’i iki temel görevi arasında bırakacak olan stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) olarak bilinen en kötü senaryoyu ortaya çıkarabilir. Tüketim, ekonomik aktivitenin %70’ini oluşturuyor ve iş büyümesini destekliyor.

Fed’in Olası Yaklaşımı

Fed Başkanı Jerome Powell, bu tür bir durumda Fed’in hangi hedefin (istikrarlı fiyatlar veya maksimum istihdam) daha uzakta olduğunu değerlendireceğini ve ona öncelik vereceğini belirtti. Barclays’in bir araştırma notunda yazdığına göre, Powell’ın Çarşamba günü "Fed’in ikili hedefleri çatışırsa, muhtemelen dengeli bir yaklaşım benimseyeceğini" belirtmesi bekleniyor.

Ancak Powell, geçen ay her şey eşit olduğunda, Fed’in "uzun vadeli enflasyon beklentilerini sabitleme yükümlülüğünün olduğunu ve tarifelerden kaynaklanan tek seferlik bir fiyat artışının sürekli bir enflasyon sorununa dönüşmemesini sağlaması gerektiğini" de söyledi.

Morgan Stanley, müşterilerine gönderdiği bir notta, "Fed’in fiyat istikrarını vurgulama yönünde eğilmesini bekliyoruz" diye yazdı. Deutsche Bank ise şunları ekledi: "Mesajın, Fed’in politika faiz oranında herhangi bir indirim yapmayı düşünmeden önce işgücü piyasasının zayıflık belirtileri göstermesi gerektiği şeklinde devam edeceğini düşünüyoruz. Başka bir deyişle, Fed, Başkan Trump’ın son zamanlarda talep ettiği gibi önleyici faiz indirimleri yapmaya niyetli değil."

Piyasa ve Analistlerin Beklentileri

Fed vadeli işlem piyasaları, Fed’in Temmuz ayında faiz oranlarını yeniden düşürmeye başlayacağını ve yıl sonuna kadar üç çeyrek puanlık indirim yapacağını tahmin ediyor. Diğer tahminciler ise daha temkinli davranıyor. Barclays, ilk faiz indirimi tahminini Haziran’dan Temmuz’a çekti ve sadece bir indirim daha bekliyor. Morgan Stanley, birçok tahmincinin beklediği gibi ekonomi bu yıl resesyona girmediği sürece 2026’ya kadar faiz indirimi beklemiyor.

Enflasyon ve İşgücü Piyasası Verileri

Ekonomi, ilk çeyrekte yıllık %0,3 oranında küçüldü, ancak bunun nedeni şirketlerin tarifeler yürürlüğe girmeden önce yabancı mal siparişi vermek için yarışmasıyla mal ithalatının %50 oranında artmasıydı. İthalat, diğer ülkelerde üretildiği için ABD GSYİH’sinden çıkarılır.

Goldman Sachs, bu etkinin ikinci çeyrekte tersine dönerek büyümeyi artırmasını bekliyor. Bu arada, tüketici harcamaları %1,8 oranında arttı ve işletme yatırımları %22,5 oranında sıçradı, bu da ekonominin temellerinin hala güçlü olduğunu gösteriyor. Dış ticaret ve stoklar hariç tutularak yurt içi alıcılara yapılan nihai satışlar %2,3 oranında arttı.

Bazı tüketici ve işletme alımları da tarifelerden önce hareket etmeyi amaçlıyordu. Yine de, hane halkları ve şirketlerden talep vardı. Ayrıca, ABD’li işverenler Nisan ayında 177.000 iş ekledi ve son üç ayda ortalama 155.000 iş ekledi. İşsizlik, tarihsel olarak düşük olan %4,2 seviyesinde bulunuyor.

Morgan Stanley, "Fed’in ticaret politikası belirsizliğinin neden olduğu çeyreklik GSYİH verilerindeki bazı gürültüleri görmezden gelmesi muhtemel" dedi.

Enflasyon da Mart ayında yumuşadı. Fed’in tercih ettiği genel enflasyon ölçüsü %2,5’ten %2,3’e ve değişken gıda ve enerji kalemlerini dışarıda bırakan kilit bir okuma %2,8’den %2,6’ya düştü. Bu cesaret verici olsa da, enflasyonun hala Fed’in %2’lik hedefinin oldukça üzerinde olduğu anlamına geliyor.

Oxford Economics bir araştırma notunda, "Fed’in dikkati, hedefinden en uzak olduğu için enflasyonda olacak" dedi. Ayrıca, tahminciler tarifelerin yıl ortasına kadar enflasyonu önemli ölçüde artırmasını bekliyor. Barclays, müşterilerine gönderdiği bir notta, "Şu anda yürürlükte olan tarifeler göz önüne alındığında, enflasyonun önümüzdeki aylarda önemli ölçüde artmasını bekliyoruz" diye yazdı. Araştırma firması, çekirdek enflasyonun 2025’te %3,8’e ulaşacağını tahmin ediyor.

Tüketici ve İşletme Güveninin Rolü

Trump’ın tarif açıklamaları ve bunun sonucunda ortaya çıkan borsa satışları arasında tüketici ve işletme güveni düşmüş olsa da, Fed 2022 ve 2023’te faiz oranlarını keskin bir şekilde artırdığında da duyarlılık önemli ölçüde düşmüştü. Ancak bu, bir resesyona yol açmadı ve anketlerin değerini sorgulattı.

Goldman Sachs, Fed yetkililerinin "faiz indirimleri yapmadan önce işgücü piyasasından ve diğer kesin verilerden kanıt görmek isteyeceklerini" söyledi.

New York Federal Rezerv Bankası Başkanı ve Fed’in politika belirleme komitesinin oy üyesi John Williams, enflasyonun bu yıl %3,5 ila %4’e yükselmesini beklediğini söyledi. Ardından, işsizliğin "önümüzdeki yıl" %4,5 ila %5’e yükselmesini bekliyor.

Morgan Stanley, "Enflasyon önce yükseliyorsa ve hedefinden istihdamdan daha uzaksa, Fed’in potansiyel bir işgücü piyasası düşüşünü engellemek için faiz oranlarını düşürmesi zor olacak" dedi.

Göç Politikalarının Etkisi

Trump’ın bu yıl yüz binlerce kalıcı yasal statüsü olmayan göçmeni sınır dışı etmesinin işgücü arzındaki büyümeyi yavaşlatması muhtemel. Daha az iş arayan insan, işe alımlar yavaşlasa ve işten çıkarmalar yayılsa bile işsizlik oranının daha kademeli olarak artabileceği anlamına geliyor, bu da Fed’in özellikle enflasyonun ısınmasıyla birlikte faiz oranlarını düşürmesini zorlaştırıyor.

Goldman Sachs’ın Farklı Görüşü

Ancak Goldman Sachs, Fed’in faiz oranlarını düşürmek için daha erken ve daha güçlü bir şekilde hareket edebileceğine inanıyor. Yoğunlaşan işletme belirsizliği, daha az işe alıma, daha fazla işten çıkarmaya "ve Mayıs ayı istihdam raporunda ilk zayıflık belirtilerine" yol açabilir. Bu arada, işletme endişeleri birkaç ay içinde daha az iş ilanı ve daha az sermaye harcamasına yol açmalıdır.

Goldman, Fed’in Temmuz ayında faiz oranlarını düşürmeye başlayacağını ve bu yıl faiz oranlarını üç kez düşüreceğini düşünüyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular