ABD Küba’yı Terörle Mücadelede İşbirliği Yapmamakla Suçladı, Savunma İhracatını Kısıtladı
ABD Dışişleri Bakanlığı, Küba’nın terörle mücadele çabalarına yeterince destek vermediği gerekçesiyle "tam işbirliği yapmayan ülke" (NFCC) olarak belirlendiğini ve onaylandığını duyurdu. Kararın nedeni, Küba’nın 2024 yılında en az 11 firariyi ABD makamlarına teslim etmemesi olarak gösterildi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce’un Salı günü yaptığı açıklamaya göre, Silah İhracat Kontrol Yasası’nın 40A maddesi uyarınca alınan bu karar, Küba’ya savunma hizmetlerinin satışını veya ihracat lisansını yasaklayacak.
Bruce yaptığı açıklamada, "Küba rejimi 2024 yılında terörle mücadele konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile tam olarak işbirliği yapmadı. Küba’da terörle ilgili suçlamalarla karşı karşıya olanlar da dahil olmak üzere en az 11 ABD’li firari bulunuyordu ve Küba rejimi, ulusumuzda adalete teslim edilmeleri konusunda görüşmeye istekli olmadığını açıkça belirtti. Küba rejiminin bu önemli konuda ve terörle ilgili kolluk kuvvetleri konularında son zamanlarda görülen diğer işbirliği yapmama durumlarında angaje olmayı reddetmesi, 2024’te terörle mücadele konularında işbirliği çabalarını sonuçsuz hale getirdi" dedi.
Bu gelişme, Çin’in Küba’da ABD’yi gözetlemek için kullanıldığı iddia edilen 4 noktayla bağlantılı olduğu yönündeki yeni bir raporu reddettiği bir dönemde yaşandı.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Küba’yı NFCC olarak sertifikalandırmakla kalmadı, aynı zamanda İran, Suriye, Venezuela ve Kuzey Kore’yi de yeniden NFCC olarak sertifikalandırdı.
Ocak ayında Biden yönetimi, Trump yönetiminin 2021’de aldığı bir kararı geri çevirerek Küba’yı "terörizmin devlet sponsoru" olarak tanımlamaktan vazgeçmişti.
Eski Başkan Joe Biden o dönemde Küba hükümetinin "son altı aylık dönemde uluslararası terörizme herhangi bir destek sağlamadığını" ve "gelecekte uluslararası terörizm eylemlerini desteklemeyeceğine dair güvence verdiğini" belirtmişti.
Ancak Biden yönetiminin Küba ile ilişkileri yumuşatma çabaları hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından eleştirildi.
Küba, Biden’ın göreve başlamasından kısa bir süre önce, Ocak 2021’de bu unvanı almıştı. ABD’nin Küba Büyükelçiliği o dönemde ülkeyi "teröristlere güvenli liman sağlayarak uluslararası terörizm eylemlerine defalarca destek vermekle" suçlamıştı. Bu unvan, Karayip ülkesini Reagan yönetiminden eski Başkan Barack Obama yönetimine kadar listede olduğu döneme geri döndürmüştü. Obama, 2016 yılında 1928’den bu yana Küba’yı ziyaret eden ilk ABD başkanı olmuştu.
Obama yönetimi 2015 yılında ilişkileri normalleştirmeye çalışmış ancak Trump yönetiminin direnciyle karşılaşmıştı. Trump yönetimi yakın zamanda Küba’nın terörle mücadele konusunda işbirliği yapmadığını savunmuştu.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Küba’nın Kolombiya’da 22 kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olan bir polis akademisi bombalamasında aranan 10 şüpheliyi iade etmeyi reddettiğini belirtmişti.
Yetkililer ayrıca Küba’yı, Assata Shakur olarak da bilinen Joanne Chesimard da dahil olmak üzere çok sayıda Amerikalı firariyi barındırmakla suçladı. Chesimard, 1973 yılında New Jersey Eyalet Polisi Werner Foerster’ı öldürmekten hüküm giymişti.
Trump, 2017 yazında Obama’nın rejimle 2016’da yaptığı anlaşmayı "tek taraflı" olarak eleştirirken Küba’ya seyahat ve mali kısıtlamalar getirmişti.
Küba’nın "tam işbirliği yapmayan ülke" olarak belirlenmesi, iki ülke arasındaki zaten gergin olan ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir. Bu durum, Biden yönetiminin Küba ile ilişkileri geliştirme çabalarına bir darbe olarak da değerlendirilebilir.
Bu karar, ABD’nin Küba’yı terörle mücadele konusunda daha fazla işbirliğine zorlama girişimi olarak yorumlanabilir. Ancak, Küba hükümetinin ABD’nin taleplerine ne kadar yanıt vereceği ve bu durumun iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor.
Küba’nın terörizmin devlet sponsoru listesinden çıkarılması, bazı kesimler tarafından olumlu bir adım olarak görülmüştü. Ancak, son gelişmeler Küba’nın terörle mücadele konusundaki tutumu hakkında yeni soru işaretleri yaratmış durumda.
Bu durum, ABD’nin Küba politikası konusunda uzun süredir devam eden tartışmaları yeniden alevlendirebilir ve gelecekte iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik yaratabilir.