Toulouse İdari Mahkemesi, A69 Otoyolu Şantiyesinin Yürürlüğünün Durdurulması Yönünde Karar Verebilir
Toulouse İdari Mahkemesi, 18 Şubat Salı günü, Ocak ayında durdurulan A69 otoyolu şantiyesinin geçerliliği hakkında 27 Şubat’ta karar vereceğini açıkladı. Mahkemedeki duruşmalar sırasında görevli raporcu, projenin onayının iptalini talep ederek çevresel kaygılara vurgu yaptı.
Mahkeme salonunu dolduran izleyicilerin önünde duruşmayı yöneten yargıç Mona Rousseau, Toulouse ve Castres’i birbirine bağlayacak olan gelecekteki otoyoldan beklenen faydaların, projenin yol açtığı çevresel zararları haklı çıkaracak kadar büyük bir kamu yararı olmadığını öne sürdü. Rousseau, A69’un Tarn bölgesinin güneyini erişilebilir hale getirmeyi amaçladığını belirtirken, "Ekonomik sonuçlar hakkındaki araştırma yeterince net değil ve ikna edici olmaktan uzak" dedi. Ayrıca, bölgenin "gerçek bir ekonomik düşüşe" uğradığı iddiasını "abartılı" buldu.
Rousseau, otoyolun güvenlik avantajının da "önemli" olmadığını, çünkü ücretli olmayan alternatif yoldan geçmek istemeyenlerin trafikte artışa neden olabileceğini söyledi. Yargıç, otoyolun belirli bir ekonomik ve sosyal çıkarı temsil edebileceğini kabul etmekle birlikte, kamu yararından bahsetmek için gerekli yasal şartların "oldukça katı" olduğunu ve A69’un "oldukça düşük" kazançlarının projenin bu şartı karşılamasına yetmediğini vurguladı.
Rousseau’nun açıklamalarının ardından, A69 karşıtlarının avukatlarından Alice Terrasse, mahkemeye karşıtlığa bir fırsat sunarak çevre korumayı "artık bir seçenek değil, bir gereklilik, bir zorunluluk, bir aciliyet" olarak vurguladıklarını belirtti.
Otoyolun savunmasını üstlenen Tarn Valiliği yetkilisi Maxime Yasser Abdoulhoussen ise mahkemeye, "uzun yıllardır ifade edilen bir ihtiyacı inkar etmeye çalışan" bölgenin sözcüsü olarak geldiğini söyledi. Abdoulhoussen, "Bu bölgenin bölgesel başkentin sunduğu olanaklara bağlanması gerekiyor" diyerek Toulouse-Blagnac Havalimanı, hastaneler ve üniversiteler gibi altyapıları örnek gösterdi. A69’un "yerel yöneticilerin bir hevesi" değil, "gelişme stratejisinin temel bir unsuru" olduğunu vurguladı ve muhaliflerin önerdiği statükonun bölgede "bir şey yapılmasını imkansız" hale getirecek, "ebedi bir mahkumiyet" anlamına geleceğini savundu.
Mahkeme binası yakınında toplanan onlarca A69 karşıtı aktivist, duruşmanın "belirleyici" olduğunu belirterek, otoyolun "durdurulması" çağrısında bulundu. Muhalifler, Rousseau’nun görüşüne katılmasını ve inşaatı durdurmasını umuyorlar. Yolun 2025’in sonunda açılması planlanıyor.
Ancak, projede yer alan şirketlerin avukatı Thomas Garancher, inşaatın durdurulması halinde uygulanması gereken güvenlik önlemlerinin çok ağır olacağının altını çizdi. A69’un gelecekteki imtiyaz sahibi ve şu anki yüklenicisi Atosca, duruşmadan birkaç gün önce yaptığı açıklamada, "şantiyelerin toplam bütçesinin %65’ine karşılık gelen 300 milyon eurodan fazlasını somutlaştırdığını" ve bahar aylarında "yeni yapısal aşamalar" planladığını bildirdi.
Mahkeme kararının inşaatın durdurulması yönünde olması halinde, şu ana kadar dökülmemiş asfaltın geri dönüşü olmayacağını belirten Yeşiller Milletvekili Christine Arrighi, "İdari yargı kararlarının %95’inde raportörlerin görüşlerine uyuluyor" diyerek mahkemenin Rousseau’nun görüşünü benimseme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Ayrıca, kararın "çağımızın temel bir sorununu" yansıttığını, çünkü otoyolun küresel ısınmaya ve biyolojik çeşitliliğe ilişkin "endişe verici" sonuçlar doğuracağını belirtti.