Google Pixel 9a: Uygun Fiyatlı Ama Değiştirilemez Batarya mı?

Google’ın Pixel 9a modeli, piyasaya sürüldüğünden beri "uygun fiyatlı" bir akıllı telefon olarak büyük beğeni topladı. Ancak, yapılan bir inceleme, cihazın önemli bir bileşeni olan bataryası nedeniyle eleştirilere yol açtı. JerryRigEverything tarafından yapılan bir söküm videosu, Pixel 9a’nın genel olarak iyi bir performans sergilediğini gösterse de, bataryanın güvenli bir şekilde değiştirilmesinin neredeyse imkansız olduğu vurgulandı.

Videoda, ekranın eski Gorilla Glass 3 olmasına rağmen çizilmelere karşı diğer cihazlar kadar dayanıklı olduğu belirtiliyor. Plastik arka yüzeyin beklendiği gibi çizildiği ve metal çerçevenin gerçekten metal olduğu da ifade ediliyor. Sadece hoparlör ızgarasını kaplayan ağın nispeten kolay bir şekilde yerinden çıkabildiği belirtiliyor.

Peki, videonun başlığı neden "GOOGLE PIXEL 9A SATIN ALMAYIN" şeklinde? Aslında, bu başlık biraz abartılı olsa da, sorunun temelinde batarya yatıyor. Google, cihazın içindeki bataryayı sabitlemek için yapıştırıcı kullanıyor. Bu, yaygın bir uygulama olsa da, Samsung ve Apple gibi birçok marka bu uygulamadan uzaklaşmış durumda. Yapıştırıcının sorunu, özellikle Google’ın kullandığı aşırı miktarlarda, bataryayı değiştirmek için çıkarmayı çok zorlaştırmasıdır. Bu durum, bataryayı değiştiren kişi için bir güvenlik riski oluşturmasının yanı sıra, cihaza da zarar verme potansiyeli taşıyor.

Belirtildiği gibi, bu durum Google’ın telefonlarında genel bir eğilim olsa da, Pixel 9a özellikle kötü bir örnek gibi görünüyor. Pixel 9 Pro XL’in bataryası alkol kullanılarak minimum hasar ve çabayla çıkarılabilirken, Pixel 9a’nın bataryası çok fazla alkol kullanılmasına rağmen videoda hafifçe deforme olmuş olarak görülüyor. Pixel 7a’nın bataryasını çıkarmak da kolay değildi, ancak Pixel 9a’ya göre daha kolay olduğu anlaşılıyor.

Google’ın 7 yıl boyunca güncelleme sözü vermesiyle birlikte, bir noktada batarya değişimi gerekecek ve bu durum sadece müşterinin veya gezegenin değil, aynı zamanda Google’ın da çıkarına olacak şekilde bu sorunu çözmesi gerekiyor.

Batarya değişiminin zorluğu, sadece teknik bir sorun değil, aynı zamanda tüketicilerin cihazlarını daha uzun süre kullanmalarını engelleyerek çevresel etkiyi de artırıyor. Bir batarya değiştirilemezse, kullanıcılar cihazları eskidiklerinde veya batarya ömürleri tükendiğinde yeni bir telefon almak zorunda kalabilirler. Bu durum, elektronik atıkların artmasına ve doğal kaynakların daha fazla kullanılmasına neden olur.

Google’ın bu konuya yaklaşımı, uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleriyle de çelişiyor. Şirket, çevreye duyarlı bir şirket imajı çizmeye çalışırken, bataryaları değiştirilemez hale getirmesi bu imajı zedeliyor. Tüketiciler, ürünlerinin sadece işlevsel değil, aynı zamanda çevresel açıdan da sürdürülebilir olmasını bekliyorlar.

Batarya değişiminin zorluğu, aynı zamanda tüketicilerin tamir haklarını da kısıtlıyor. Kullanıcılar, cihazlarını kendi başlarına veya bağımsız tamirciler aracılığıyla tamir etmek istediklerinde, bataryayı değiştirmek neredeyse imkansız hale geliyor. Bu durum, tüketicilerin cihazları üzerinde daha az kontrole sahip olmalarına ve tamir hizmetleri için daha fazla para ödemelerine neden oluyor.

Google’ın batarya yapıştırma uygulamasını değiştirmesi, hem tüketiciler hem de çevre için olumlu sonuçlar doğuracaktır. Daha kolay değiştirilebilir bataryalar, cihazların ömrünü uzatacak, elektronik atıkları azaltacak ve tüketicilerin tamir haklarını destekleyecektir.

Bu durum, sadece Google için değil, tüm akıllı telefon üreticileri için bir ders niteliğinde. Şirketler, ürünlerini tasarlarken sadece performansı değil, aynı zamanda tamir edilebilirlik ve sürdürülebilirlik faktörlerini de göz önünde bulundurmalıdırlar. Tüketiciler, bilinçli seçimler yaparak şirketleri daha sürdürülebilir uygulamalara yönlendirebilirler.

Sonuç olarak, Google Pixel 9a’nın "uygun fiyatlı" bir akıllı telefon olarak sunduğu avantajlar, bataryanın değiştirilmesinin zorluğu ile gölgeleniyor. Google’ın bu sorunu çözmesi ve daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Aksi takdirde, tüketicilerin gözünde itibar kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.