Kennedy’nin Tartışmalı Dere Gezisi Sağlık Politikalarına Yönelik Eleştirileri Alevlendirdi
Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr., hafta sonu yaşanan olaylarla bir kez daha görevine ne kadar uygun olmadığına dair tartışmaları alevlendirdi. Kennedy’nin torunlarını zehirli olduğu bilinen Washington D.C. suyunda yüzdürmesi, hem kamuoyunda hem de siyasette geniş yankı uyandırdı. Eski Başkan Trump’ın Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (HHS) görevine getirdiği Kennedy’nin, torunlarını Rock Creek’te yüzdürmesi, özellikle çevreciler ve sağlık uzmanları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Rock Creek, başkentin yakınında bulunan ve insan aktivitesi için uygun olmadığı resmen ilan edilmiş bir su yolu olarak biliniyor.
Kennedy, hafta sonu sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, "Amaryllis, Bobby, Kick ve Jackson ile Dumbarton Oaks Park’ında Anneler Günü yürüyüşü ve torunlarım Bobcat ve Cassius ile Rock Creek’te yüzme," ifadelerini kullandı. Bu pastoral sahne, eğer Rock Creek’in bölgenin kanalizasyon atıklarının döküldüğü bir yer olmasaydı, sevimli ve samimi olarak değerlendirilebilirdi. Ancak, hükümet bölge sakinlerinin derede yüzmesini veya hatta suya girmesini resmi olarak yasaklamış durumda.
Ulusal Park Servisi, dere hakkında yaptığı açıklamada, "Yüksek bakteri seviyeleri nedeniyle yüzme ve suya girme yasaktır," uyarısında bulundu. "Rock Creek, yüksek bakteri seviyelerine ve diğer bulaşıcı patojenlere sahip olup, yüzme, suya girme ve suyla diğer temasları insan (ve evcil hayvan) sağlığı için tehlikeli hale getirmektedir. Lütfen kendinizi ve köpeklerinizi korumak için patikalarda kalın ve dereden uzak durun. Tüm District su yolları yüzme yasağına tabidir – bu, suya girme anlamına da gelir!"
Kennedy’nin çevrimiçi olarak paylaştığı fotoğraflarda, HHS bakanının torununu bakteri yüklü suya batırdığı görülüyor. Gizmodo, bu fotoğraf çekimi hakkında daha fazla bilgi almak için HHS ile iletişime geçti. Bu durum, Kennedy’nin eleştirmenleri tarafından, bakanın görevine uygun olmadığına dair bir kanıt olarak sunuluyor.
HHS bakanının dışkı kirliliği olan bir dereye başını sokması, ulusal sağlık politikasının şu anki durumuna uygun bir görsel metafor gibi görünüyor. Gerçekten de, Kennedy ve Trump yönetimi, Amerika’nın daha fazla bölgesini Rock Creek gibi, yani kirlenmiş ve insanlar tarafından yaşanamaz hale getirmek için ellerinden geleni yapıyor gibi görünüyor. Son birkaç ay içinde, Trump yönetimi, su ve hava güvenliği de dahil olmak üzere, genel olarak çevresel düzenlemelerde önemli ölçüde kesintiye gitmeye çalıştı. Aynı zamanda, Kennedy’nin yönetimindeki HHS, aşı programlarına saldırdı ve Gıda ve Güvenlik İdaresi’nde ve federal sağlık işgücünün diğer bölümlerinde binlerce federal çalışanı işten çıkardı.
Kennedy’nin bu eylemleri, çevresel düzenlemelerin zayıflatılması ve sağlık hizmetlerindeki kesintilerle birleştiğinde, kamuoyunda büyük bir endişeye yol açtı. Eleştirmenler, Kennedy’nin çevresel ve sağlık konularındaki tutumunun, halk sağlığını korumak yerine, özel çıkarlara hizmet ettiğini savunuyorlar.
Aynı zamanda, Kennedy’nin giderek kanıtlanmamış komplo teorisi söylemlerine yönelmesi, federal para ve kaynakları kendi kişisel meşguliyetlerine ve marjinal bilime harcamaya istekli olduğunun bir işareti olarak değerlendiriliyor. Kennedy’nin komplo teorilerine olan ilgisi, özellikle aşı karşıtı hareketle olan bağlantıları nedeniyle, kamuoyunda büyük bir endişeye neden oluyor.
Kennedy’nin Rock Creek’te torunlarını yüzdürmesi, sadece bir bireysel davranış olarak değil, aynı zamanda yönetiminin sağlık ve çevre politikalarına yönelik bir eleştiri vesilesi olarak da değerlendiriliyor. Bu olay, Kennedy’nin liderliğindeki HHS’nin halk sağlığını koruma konusundaki taahhüdüne dair ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Kennedy’nin bu tartışmalı eylemi, Amerikan halkının sağlığı ve çevresi için ne anlama geldiği konusunda kamuoyunda geniş bir tartışma başlatmış durumda. Kennedy’nin gelecekteki eylemleri ve politikaları, bu tartışmaların seyrini belirleyecek ve kamuoyunun HHS’ye olan güvenini etkileyecektir. Bu olay aynı zamanda, kamu görevlilerinin davranışlarının ve söylemlerinin, kamuoyunun algıları üzerindeki etkisinin ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha gözler önüne seriyor.