Arizona’da Üniversite Kampüslerinde Protesto Kampları Yasaklandı: Tartışmalar Devam Ediyor
Amerika Birleşik Devletleri genelinde üniversitelerde protestoların yükselmesiyle birlikte, Arizona eyaleti milletvekilleri kamu üniversite kampüslerinde protesto kamplarını yasaklayan bir yasa tasarısını kabul etti. Demokrat Partili Arizona Valisi Kate Hobbs, geçtiğimiz hafta Temsilciler Meclisi’nin 2880 sayılı yasa tasarısını imzalayarak yürürlüğe koydu. Bu yasa, üniversite veya yüksekokul kampüslerinde herhangi bir kamp kurmayı veya bir kampı işgal etmeyi yasaklıyor.
Yasa ayrıca, okul yöneticilerinin kamp kuran kişilere, derhal kamplarını dağıtmalarını veya kampüsü terk etmelerini emretmesini zorunlu kılıyor. Kampları kuran kişiler, kampüse verdikleri zararlardan sorumlu tutulabilecek ve emre uymayanlar hakkında izinsiz giriş suçlamasıyla işlem yapılabilecek. Yasa metninde, kolluk kuvvetlerinin kamp kurma veya kamp işgal etme yasağını uygulamakla yükümlü olduğu ve yasağı ihlal eden ve ayrılma emrine uymayan herhangi bir kişi veya grubu kampüsten çıkarma yetkisine sahip olduğu belirtiliyor.
Demokrat Partili Arizona Eyalet Temsilcisi Alma Hernandez, yasa tasarısını sundu ve Şubat ayında Eğitim Komitesi’nden geçtiği sırada yaptığı açıklamada, yasanın "kimsenin protesto hakkını susturmakla ilgili olmadığını" ifade etti. Hernandez, "Hala barışçıl bir şekilde protesto etme hakkınız var, ancak kampların kampüste yasal bir dayanağı yok" dedi.
Hernandez, yasa tasarısının arkasındaki fikrin, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırıdan kaynaklandığını ekledi. Saldırıda, terör örgütü olarak kabul edilen Hamas, 1.200 kişiyi öldürmüş ve bir müzik festivalinden yüzlerce kişiyi kaçırmıştı. ABD Ulusal İstihbarat Departmanı tarafından "Filistin topraklarındaki en büyük ve en yetenekli militan grup ve toprakların iki ana siyasi partisinden biri" olarak tanımlanan Hamas’ın saldırısı, İsrail ile terör örgütü arasındaki devam eden savaşı tetikledi.
Bu arada, ülke genelindeki kolej ve üniversitelerdeki öğrenciler, zaman zaman öğrenciler ve polis arasında fiziksel çatışmalara yol açan büyük ölçekli, İsrail karşıtı protestolara katıldılar.
Hernandez, "7 Ekim’den sonra, üniversitelerimiz gerçekçi olmayan taleplerde bulunan ve kamplarını kaldırmayı reddeden kişilerle müzakere etmeye çalışırken önemli zorluklarla karşılaştı," dedi. "Bunun etkisini ilk elden gördüm. Bir öğrenci ve bir öğretim üyesi olarak, medeni tartışmaların ve barışçıl protestoların önemine kesinlikle inanıyorum – bunlar Birinci Değişiklik ile korunan temel haklardır. Ancak, kampların kampüslerimizde yasal bir dayanağı yoktur. Hesap verebilirliğe öncelik vermeli ve kamu kurumlarımızın tüm öğrenciler için güvenli ve emniyetli bir ortam sağlamaya odaklanmasını sağlamalıyız," diye devam etti. "Bu kurumların temel yükümlülüğü, TÜM öğrencilerin öğretimini ve öğrenimini desteklemektir. Yahudi öğrenciler, sırf derse gitmek için saklanmak veya alternatif yollar kullanmak zorunda kalmamalıdır."
Çeşitli Demokrat milletvekilleri ve aktivist kuruluşları, Hernandez’in yasa tasarısına karşı çıktı. CAIR-AZ ve ACLU Arizona, yasa tasarısını "insanların muhalefet hakkını sıkı bir şekilde korumamız gereken bir zamanda ifade özgürlüğünü kısıtlama çabası" olarak nitelendirdi.
Eski Başkan Donald Trump, antisemitizm endişeleri nedeniyle okullardan federal fonları çekmekle ve terör örgütlerini destekleyen gösterilere katılan öğrencileri sınır dışı etmekle tehdit etti. Trump, 30 Ocak’ta yayınladığı bir bilgi notunda, "Cihat yanlısı protestolara katılan tüm yerleşik yabancılara sesleniyoruz: 2025’te sizi bulacağız ve sınır dışı edeceğiz," dedi. "Ayrıca, üniversite kampüslerinde radikallikle her zamankinden daha fazla dolmuş olan tüm Hamas sempatizanlarının öğrenci vizelerini de hızla iptal edeceğim."
Arizona’daki bu yasa, ülke genelinde üniversitelerde yaşanan protesto dalgasının ardından geldi ve ifade özgürlüğü ile kampüs güvenliği arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme getirdi. Yasa, protesto hakkını kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilirken, savunucuları ise kampüslerin tüm öğrenciler için güvenli ve huzurlu bir öğrenme ortamı sağlaması gerektiğini vurguluyor. Yasanın uygulanması ve etkileri önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
