Cannes Film Festivali’nden Kırmızı Halı’ya Sıkı Kurallar: "Açıklık Yok!"

Cannes Film Festivali, her yıl olduğu gibi bu yıl da sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olmaya hazırlanıyor. Ancak bu yılki festival, moda dünyasında yankı uyandıran bir kararla gündemde: çıplaklığa karşı sıkı bir duruş sergileniyor. Festival yönetimi, 13 Mayıs’ta Fransa’da başlayacak olan etkinlik için yayınladığı kıyafet yönetmeliğinde, özellikle "açık saçık" kıyafetlerin yasaklandığını duyurdu.

Festivalin resmi web sitesinde yer alan açıklamada, "Edep nedenleriyle, kırmızı halıda ve Festivalin diğer tüm alanlarında çıplaklık yasaktır" ifadesi net bir şekilde belirtiliyor. Bu karar, son dönemde özellikle kırmızı halıda cesur ve ultra-açıklayıcı kıyafetleriyle dikkat çeken bazı ünlüleri hayal kırıklığına uğratabilir.

Bu isimlerin başında, Ocak ayında Grammy Ödülleri’ne eşi Ye (eski adıyla Kanye West) ile birlikte katılan ve neredeyse tüm vücudunu sergileyen tamamen şeffaf bir elbiseyle kırmızı halıda fırtınalar estiren Bianca Censori geliyor. Censori’nin bu tercihi, moda ve sosyoloji uzmanları tarafından hem eleştirilmiş hem de tartışma yaratmıştı.

Çıplaklık Trendi Sona mı Eriyor?

Moda ve sosyoloji uzmanları, çıplaklığın kırmızı halı trendi haline gelmesinin cinsiyet, özneleşme ve kültürdeki güç dinamikleri hakkında önemli mesajlar verdiğini belirtiyor. Ancak bu trendin Censori ve Ye ile doruk noktasına ulaşması, artık sonuna gelindiğinin ve yeni bir akımın başlayabileceğinin sinyallerini veriyor olabilir.

Apparel tasarım ve pazarlama profesörü ve "Fashion Forecasting" kitabının yazarı Lorynn Divita, "Modada değişmeyen tek şey, yükselenin düşeceğidir. İnsanlar sonunda yorulacak ve döngü değişecektir" diyor. Cannes Film Festivali’nin bu yeni kıyafet yönetmeliği, bu değişimin bir işareti mi?

Çıplaklık: Özgürlük mü, Nesneleştirme mi?

Çıplaklık, karmaşık bir konu ve farklı insanlar için farklı anlamlar ifade ediyor. Bazıları için cinsel özgürlüğün ve güçlenmenin sembolü iken, bazıları için de aşağılama ve nesneleştirme anlamına gelebiliyor.

Moda ve sosyoloji uzmanları, herhangi bir cesur moda ifadesinin anlamını incelerken bağlamın önemli olduğunu vurguluyor ve çıplaklık da bu durumdan farklı değil.

Örneğin, Rose McGowan’ın 1998 MTV Video Müzik Ödülleri’nde giydiği şeffaf elbiseyi hatırlayalım. Hollywood #MeToo hareketinin ilk büyük savunucularından biri olan McGowan, tacize uğradıktan sonra bedeni üzerindeki kontrolü yeniden kazanmak için bu neredeyse çıplak görünümü tercih ettiğini söylemişti.

McGowan, yıllar sonra Yahoo! Entertainment’a verdiği bir röportajda, "Cinsel saldırıya uğradıktan sonraki ilk büyük halka açık görünüşümdü. ‘Gladyatör’ün sonunda ortaya çıkıp ‘Eğlenmiyor musunuz?’ demesi gibiydi. Ve bana bakarsanız, bunu güçle yaptım. Seksi olmak için elimi kalçama koymadım" demişti.

Bianca Censori Vakası: Niyet Önemli

McGowan, o dönemde eleştirilmiş olsa da eleştirmenlerin asıl noktayı kaçırdığını belirtmişti. Destekçilerinin bazıları da aynı hataya düşmüştü: "Kırmızı halıda buna benzer şekilde giyinen kadınların çoğu, insanları tahrik etmek için hesaplanmış, seksi bir hamle yapıyor. Benimki ise beyninizi karıştırmak gibiydi."

Ancak Ye ve Censori’nin niyetleri muhtemelen farklıydı. Kadın, cinsiyet ve cinsellik çalışmaları profesörü ve "The Pornography Industry: What Everyone Needs to Know" kitabının yazarı Shira Tarrant, çıplak bir Censori’nin tamamen giyinik bir Ye’nin yanında yer almasının, rapçinin ona olan gücünü göstermek anlamına geldiğini belirtiyor.

Tarrant, bunun sadece Ye’nin Censori üzerindeki gücünü değil, aynı zamanda sizin, yani izleyicinin üzerindeki gücünü de gösterdiğini ekliyor. Sonuçta, Grammy kırmızı halısında kimse Censori’yi çıplak görmeye rıza göstermedi. Aynı şekilde, o hafta sosyal medyayı açan ve bu anın görüntüleriyle karşılaşanlar da rıza göstermedi.

Yeni Bir Moda Akımı mı Doğuyor?

Eğer büyük moda etkinliklerinde çıplak veya neredeyse çıplak görünümlerden bıktıysanız, Cannes’ın bu açıklaması çıplaklığın sona ermekte olduğunun bir işareti olabilir.

Onlarca yıldır Amerikan popüler kültüründe kıyafetler giderek daha açık hale geldi ve şoke edici olmanın son noktası çıplak görünmek oldu.

Gidecek başka bir yer kalmayınca, moda nihayet yeni bir trend bulmak zorunda kalabilir. Divita bunu "modanın sarkaçı" olarak adlandırıyor. Aksi takdirde değişken ve öngörülemeyen bir sektörde güvenebileceğiniz tek şey, bir trendin tükendiğinde zıttının ortaya çıkma olasılığının yüksek olmasıdır.

Bu sadece kırmızı halılarda da olmuyor; kulüp kıyafetleri de değişiyor. TikTok’ta yeni bir Z kuşağı moda trendi ortaya çıktı: uzun, bol elbiseler – "sütçü kız elbiseleri" olarak adlandırılan – ile kulübe gitmek. Kendall Jenner bile bu trende katılmış ve Coachella’nın 1. haftasında bu tür elbiselerle dikkatleri üzerine çekmişti.

Divita, "Kulüp kıyafetleriyle o kadar çok sıkı, açık saçık giysiye alıştık ki, artık yorulduk. Gördük. Oradaydık. Yaptık" diyor.

Aynı şey skinny jean’ler için de oldu: Giderek daha da daraldılar ve sonra birdenbire İspanyol paça ve bol pantolonlar geri döndü.

Cannes’ın çıplaklığı yasaklaması, bu trendin de sona erdiği anlamına mı geliyor? Divita, "Modada her şeyin sonsuza kadar sürmeyeceğini her zaman bilebiliriz. Her zaman değişim halindedir" diyor.