ABD ve Çin Cenevre’de Ticaret Anlaşmasına Vardı

WASHINGTON – Üst düzey Trump yönetimi yetkilileri, Cenevre’de iki gün süren müzakerelerin ardından Çin ile bir ticaret anlaşmasına vardıklarını açıkladı. Bu gelişme, Başkan Donald Trump’ın Pekin ile yürüttüğü ticaret savaşında potansiyel olarak büyük bir zafer olarak nitelendiriliyor.

Beyaz Saray, 11 Mayıs’ta yaptığı açıklamada bir Çin ticaret anlaşmasına varıldığını duyurdu ancak ayrıntıları açıklamadı. Anlaşma, Trump’ın Çin’e uyguladığı %145 oranındaki tarifelerin dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki yıllık 600 milyar dolarlık ticareti neredeyse durdurmasının ardından, çoğu gözlemcinin beklediğinden daha kısa sürede gerçekleşti.

ABD Ticaret Temsilcisi Büyükelçi Jamieson Greer Cenevre’den yaptığı açıklamada, "Anlaşmaya ne kadar hızlı varabildiğimizi anlamak önemli, bu da belki de farklılıkların sanıldığı kadar büyük olmadığını gösteriyor" dedi.

Daha Fazla Bilgi: Tam bir yeniden başlangıç: Trump, Çin ile tarifeler konusunda yapılan ticaret görüşmelerinde büyük ilerleme kaydedildiğini duyurdu.

İsviçre’deki iki günlük toplantılar, Trump’ın Çin’e geniş kapsamlı tarifeler uygulamasından ve Çin’in ABD ihracatına %125 oranında misilleme tarifeleriyle yanıt vermesinden bu yana ABD ve Çin liderleri arasında yapılan ilk görüşmeler oldu.

Trump, hafta sonu yapılan ticaret müzakerelerine girerken, ABD’nin Çin’e uyguladığı tarifeleri %80 oranına düşürme konusunda istekli olduğunu işaret etti, ancak Trump yönetiminin hangi seviyeye ulaştığı hemen netleşmedi.

Cenevre’deki görüşmelere başkanlık eden Hazine Bakanı Scott Bessent yaptığı açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında çok önemli ticaret görüşmelerinde önemli ilerleme kaydettiğimizi bildirmekten mutluluk duyuyorum" dedi. "Ayrıntıları yarın vereceğiz, ancak görüşmelerin verimli geçtiğini söyleyebilirim."

Joey Garrison’a X üzerinden @joeygarrison adresinden ulaşılabilir.

Anlaşmanın Arka Planı ve Potansiyel Etkileri

Trump yönetiminin Çin ile vardığı bu ticaret anlaşması, iki ülke arasındaki gergin ticaret ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Trump’ın 2018’de başlattığı ticaret savaşı, küresel ekonomiyi sarsmış ve her iki ülke için de önemli ekonomik sonuçlar doğurmuştu. Anlaşmanın tam olarak ne içerdiği henüz bilinmese de, ABD’nin Çin’e uyguladığı tarifelerde bir indirim ve Çin’in ABD tarım ürünleri ve diğer malları satın alma taahhüdü içermesi bekleniyor.

Anlaşmanın duyurulması, iş dünyası ve yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Birçok şirket, ticaret savaşının yarattığı belirsizlikten ve artan maliyetlerden olumsuz etkilenmişti. Anlaşmanın, bu belirsizliği azaltması ve şirketlerin daha güvenli bir şekilde yatırım yapmasına ve planlama yapmasına olanak sağlaması bekleniyor.

Ancak, bazı analistler anlaşmanın kalıcılığı konusunda şüpheci. Ticaret savaşının temelinde, ABD’nin Çin’in fikri mülkiyet hırsızlığı, zorunlu teknoloji transferi ve devlet sübvansiyonları gibi uzun vadeli sorunları çözme hedefi yatıyordu. Anlaşmanın bu sorunların üstesinden gelip gelmediği henüz net değil.

Anlaşmanın Siyasi Boyutları

Anlaşma, Trump için önemli bir siyasi zafer olarak görülüyor. Trump, ticaret savaşının ABD ekonomisi için uzun vadeli faydalar sağlayacağını savunmuş ve Çin’e karşı sert bir duruş sergilemişti. Anlaşma, Trump’ın bu politikasının meyvelerini verdiğini gösteriyor ve 2020 seçimlerinde elini güçlendirebilir.

Ancak, Demokratlar ve diğer eleştirmenler anlaşmanın Trump’ın iddia ettiği kadar kapsamlı olmadığını ve Çin’e çok fazla taviz verildiğini savunabilirler. Ayrıca, anlaşmanın ABD işçileri ve şirketleri için uzun vadeli faydalar sağlayıp sağlamayacağı konusunda da şüphelerini dile getirebilirler.

Geleceğe Bakış

ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkileri karmaşık ve çok yönlü olmaya devam edecek. Anlaşmanın, iki ülke arasındaki gerilimi azaltması ve daha istikrarlı bir ticaret ortamı yaratması bekleniyor. Ancak, uzun vadeli sorunların çözümü ve gelecekteki anlaşmazlıkların önlenmesi için daha fazla müzakere ve işbirliğine ihtiyaç duyulacak.

Anlaşmanın ayrıntıları önümüzdeki günlerde açıklanacak ve bu da anlaşmanın kapsamı ve etkileri hakkında daha net bir fikir sağlayacak. Anlaşmanın uygulanması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği, küresel ekonomi ve siyaset üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak.