Jemele Hill’den Tartışmalı Transgender Askerlik Yorumu: Martin Luther King Jr. Benzetmesi Ateşledi
Bu hafta The Atlantic yazarı Jemele Hill, transgender bireylerin orduda görev yapması konusundaki hararetli bir tartışma sırasında, sivil haklar hareketindeki Martin Luther King Jr. ile transgender Amerikalılar arasında bir karşılaştırma yaptı. Bu yorum, Yüksek Mahkeme’nin Trump yönetiminin Pentagon’un transgender askerlik yasağını yürürlükten kaldıran bir alt mahkeme kararını askıya almasına destek vermesinin ardından geldi.
Trump yönetimi yetkilileri, transgender askerlik politikasının hükümetin askeri hazırlık, birlik uyumu, düzen ve disiplin ile orantısız maliyetlerden kaçınma gibi önemli çıkarlarını desteklediğini savunuyor.
CNN’in "NewsNight with Abby Phillip" programında Salı günü, bu karar hakkında yuvarlak masa toplantısı şeklinde bir tartışma gerçekleşti.
HEGSETH’TEN KADIN VE ERKEKLER İÇİN SAVAŞ SİLAHLARI STANDARTLARI HAKKINDA NOT
Tartışma, Demokrat stratejist Julie Roginsky’nin "Ya başkan yarın uyanıp ‘Orduda siyahi insan istemiyorum’ derse ne olur?" sorusuyla ırk konusuna kaydı. Paneldeki muhafazakar konuklar bu düşüncenin "saçma" olduğunu söyleyerek sözünü kestiler.
Sunucu Abby Phillip, muhafazakar CNN yorumcusu Scott Jennings’e, siyahi ve Latin kökenli bireyleri ordudan yasaklamak ile transgender insanları yasaklamak arasında bir fark olup olmadığını sordu.
Jennings sert bir şekilde karşılık vererek, "Gerçekten bu saçma yola mı gireceksiniz?… Bu saçma bir argüman." dedi. Cumhuriyetçi stratejist Shermichael Singleton da bu varsayımsal soruya, "Şahsen bir fark olduğunu düşünüyorum ve burada bırakacağım." şeklinde yanıt verdi. Jennings, ikisi arasında bir karşılaştırma olduğu iddiasına karşı çıkmaya devam etti.
HEGSETH’TEN ÇİN’E KARŞI ORDUDA KAPSAMLI BİR REVİZYON VE BİRLEŞTİRME HAMLESİ
Hill, ırk ve transgender olma karşılaştırmasını genişleterek sohbete dahil oldu. "Bugün tuvaletler, yarın spor, bugün ordu" dedi.
Jennings hızla, "Bu arada bugün de spor… Amerikalıların %80’i aynı fikirde." şeklinde yanıt verdi. Hill, "Çoğunluk bazen yanılır. Çoğunluk eskiden Dr. MLK Jr.’ın bir tehdit olduğuna ve iyi bir Amerikalı olmadığına inanıyordu. İnsanların çoğu eskiden sivil haklara karşıydı. Haklı mıydılar? Hayır değillerdi." dedi.
Hill, "tek bir grubu hedef alarak… bu çizginin herkes için değiştiğini" söyledi. Hill, "Trump’ın yarın siyahi insanları hedef alacağını" savunmadığını açıkladı. Trump yönetiminin askeriye söz konusu olduğunda "Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DEI)" terimini "zaten siyahi insanlar için bir kod kelime olarak" kullandığını söyledi.
"Birdenbire en savunmasız olanı korumadığınızda, marjinalleştirilmiş topluluktaki herkes için daha da kötü hale getiriyorsunuz." dedi.
KADIN YÜZÜCÜLER, BİLMEDEN TRANS CİNSİYETLİ RAKİPLE KARŞILAŞTIKTAN SONRA KONUŞTU, ŞİKAYETTE BULUNDU: İHANETE UĞRAMIŞ HİSSEDİYORUM
Hill, Jennings’e "Trans insanların bu ülkede savunmasız olduğunu düşünmüyor musunuz?" diye sordu. Jennings, "O zaman sizin pozisyonunuz, başkomutanın sizin savunmasız olarak tanımladığınız insanları ölümcül bir savaş gücüne alması mı?" şeklinde yanıt verdi.
Hill, "Hayır, bu ülkeye hizmet etmek ve korumak isteyen insanları işe almalı ve onun askere gitmekten kaçındığı göz önüne alındığında, kimin hizmet edebileceği konusunda aniden bir fikre sahip olması gerçekten ironik." şeklinde karşılık verdi.
Fox News’ten Haley Chi-Sing ve Breanne Deppisch bu rapora katkıda bulundu.
Bu tartışma, transgender bireylerin orduya katılımı konusundaki uzun süredir devam eden tartışmayı yeniden alevlendirdi. Hill’in Martin Luther King Jr. benzetmesi, bazıları tarafından konuyu basitleştirmek ve karşılaştırmanın uygunsuz olduğunu savunarak eleştirildi. Eleştirmenler, transgender bireylerin karşılaştığı zorlukların ve ayrımcılığın önemli olduğunu, ancak sivil haklar hareketinin tarihsel bağlamı ve ölçeğiyle doğrudan karşılaştırılamayacağını belirtti.
Öte yandan, Hill’in savunucuları, onun amacının ayrımcılığın her türlüsüyle mücadele etmenin önemini vurgulamak olduğunu ve savunmasız grupların haklarının korunmasının tüm toplumun iyiliği için hayati önem taşıdığını savundu. Onlar, Trump yönetiminin transgender askerlik yasağının bu savunmasız gruba yönelik ayrımcı bir politika olduğunu ve geçmişte diğer marjinalleştirilmiş gruplara uygulanan ayrımcı uygulamalarla benzerlikler taşıdığını iddia etti.
Tartışma, yalnızca transgender bireylerin orduya katılımı konusundaki etik ve pratik hususları değil, aynı zamanda tarihin nasıl yorumlandığı ve günümüzdeki sosyal ve politik sorunlara nasıl uygulandığı konusundaki daha geniş bir tartışmayı da ortaya koydu. Farklı görüşlerin çarpışması, bu tür hassas konularda diyalogun ve anlayışın ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Bu olay, özellikle seçim yılına girerken, Amerika Birleşik Devletleri’nde devam eden kültürel ve siyasi bölünmeleri de gözler önüne serdi. Transgender hakları, ırk ilişkileri ve askeri politikalar gibi konularda derin görüş ayrılıkları, Amerikan toplumunun karşı karşıya olduğu zorlukları ve uzlaşma ve ortak zemin bulma ihtiyacını vurguluyor.