Trump’ın Suikast Girişimini Betimleyen Bronz Heykel Oval Ofis’te Görüldü
Geçtiğimiz yıl Butler, Pennsylvania’da Başkan Donald Trump’a yönelik suikast girişimini betimleyen bronz bir heykel, Cuma günü Oval Ofis’te sergilenirken görüldü.
En az 30 cm yüksekliğinde olduğu anlaşılan, sembolik sanat eseri, Trump’ın basın önünde bir dizi başkanlık kararnamesi imzalarken, Resolute Masası’nın yanında yer alıyordu. Heykel, o dönemki aday Trump’ın, suikast girişiminde bulunan Thomas Matthew Crooks’un 13 Temmuz’da Butler Farm Gösteri Alanı’ndaki yakındaki bir çatıdan birkaç kurşun ateşlemesinin ardından üç Gizli Servis ajanı – bunlar arasında şu anki ajans direktörü Sean Curran da bulunuyor – tarafından sahneden indirildiği ikonik görüntüyü tasvir ediyor.
SUİKAST GİRİŞİMİ ALANINDA ÇİVİLERDEN YAPILMIŞ HAYAT BOYU TRUMP HEYKELİ TANITILDI
Trump, kurşun sesleri duyulunca yere eğilmiş ve ardından Gizli Servis ajanları tarafından ayağa kaldırılmıştı. Ajanlar onu sahneden uzaklaştırmaya çalışırken, Trump durmuş ve kalabalığa dönerek yumruğunu havaya kaldırmış ve kulağı kurşun sıyırması sonucu kan damlarken, "Savaş! Savaş! Savaş!" diye bağırmasıyla üne kavuşmuştu. Bu görüntü kısa sürede viral olmuş ve Trump’ın azmini, cesaretini ve korkusuzluğunu sembolize ederek 2024 başkanlık seçimlerinin belirleyici anlarından biri haline gelmişti. Bu olay, Trump’ın tabanını harekete geçirmiş ve diğerlerinin de kampanyasını desteklemesine yol açmıştı.
FOTOĞRAFÇI, SUİKAST GİRİŞİMİ SIRASINDA TRUMP’IN BAŞININ YANINDAN GEÇEN KURŞUNUN İKONİK FOTOĞRAFIYLA PULITZER ÖDÜLÜ KAZANDI
Heykelin kendisi koyu bronz tonlarda işlenmiş ve arkasında dikey olarak asılı duran soluk bir Old Glory bayrağı bulunuyor. Beyaz Saray, heykelin o gün neden orada olduğuna veya başkan’a sunulup sunulmadığına dair bir açıklama yapmadı.
Eser, sanatçı Stan Watts’ın Trump Heykel Projesi kapsamında yapım aşamasında olan bir heykelinin maketi gibi görünüyor. Proje, başkan’ı onurlandırmak için dokuz metre yüksekliğinde bir replika oluşturmayı planlıyor. Grubun web sitesinde, "Güven, Güç ve Umut’u somutlaştıran bu güçlü görüntü, dokuz metre yüksekliğindeki bu heykelde ölümsüzleştirilecek. Bu, hem ilahi müdahaleyi hem de Amerika’nın temsil ettiği birlik ve dayanıklılık mesajını temsil ediyor." ifadeleri yer alıyor.
FOX HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
Watts, ayrıca kurucu babalar John Adams, Benjamin Franklin ve Thomas Jefferson’ın yanı sıra Martin Luther King Jr. ve Dünya Ticaret Merkezi’nde Amerikan bayrağını yükselten 11 Eylül itfaiyecilerinin anıtlarını da yaptı.
Geçtiğimiz yıl, Butler’lı sanatçı Bill Secunda, başarısız suikast girişimini anmak için çivilerden yapılmış hayat boyu bir Trump heykeli yarattığını açıklamıştı. Heykel, Trump’ın elini yumruk yapmış halde duran, güçlü bir figürünü tasvir ediyordu ve ziyaretçiler için olay yerinde sergileniyordu. Secunda, eseri, Trump’ın karşılaştığı zorluklara karşı duruşunun ve Amerikan değerlerine olan bağlılığının bir sembolü olarak tanımlamıştı.
Oval Ofis’teki bronz heykelin ortaya çıkışı, hem destekçileri hem de eleştirmenleri arasında tartışmalara yol açtı. Bazı kesimler, heykeli, Trump’ın dayanıklılığının ve liderliğinin bir sembolü olarak görürken, diğerleri bunu siyasi bir açıklama ve başkanlığın uygunsuz bir şekilde kişiselleştirilmesi olarak değerlendirdi. Beyaz Saray’ın yorum yapmaması, heykelin amacı ve sergilenmesinin ardındaki niyet hakkında daha fazla spekülasyona yol açtı.
Heykelin Oval Ofis’teki varlığı, Trump’ın siyasi mirasını şekillendiren olayların ve sembollerin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor. Suikast girişimi, Trump’ın siyasi yükselişinde bir dönüm noktasıydı ve destek tabanını güçlendirdi ve ulusal sahnedeki konumunu pekiştirdi. Heykel, bu olayın kalıcı bir temsilidir ve hem Trump’ın destekçileri hem de muhalifleri için güçlü bir sembolik anlam taşıyor.
Trump Heykel Projesi’nin dokuz metrelik heykelinin tamamlanması ve sergilenmesi planlandığında, muhtemelen daha da fazla ilgi ve tartışma yaratacaktır. Heykel, Trump’ın başkanlığının tartışmalı mirasının kalıcı bir anıtı olarak hizmet edecek ve gelecek nesiller için siyasi ve kültürel tartışmalara konu olacaktır. Oval Ofis’teki maketin ortaya çıkışı, sadece bu tartışmaların bir başlangıcı olabilir.
Olayın kahramanlık ve felaket arasında gidip geldiği, sanatın siyasetle iç içe geçtiği, sembolizmin gerçekliği yansıttığı bu durum, Trump’ın mirası ve Amerika’nın geleceği üzerine süregelen tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Bronz heykelin Oval Ofis’teki varlığı, sadece bir sanat eseri olmanın ötesinde, Amerika’nın son yıllarda yaşadığı çalkantılı sürecin ve bununla başa çıkma biçiminin bir yansıması olarak tarihe geçiyor. Bu, aynı zamanda, bir liderin nasıl algılandığı, sembollerin nasıl yorumlandığı ve tarihin nasıl yazıldığı üzerine de düşündürücü bir örnek teşkil ediyor.