Çin Komünist Partisi’nin Zorla Organ Toplama Uygulamasına Karşı Yasa ABD Temsilciler Meclisi’nden Geçti; Tek Ret Oyu Kentucky Milletvekili Massie’den
Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) zorla organ toplama uygulamalarına karşı sert önlemler almayı amaçlayan bir yasa, Çarşamba günü ABD Temsilciler Meclisi’nde ezici bir çoğunlukla kabul edildi. Ancak, Kentucky milletvekili Thomas Massie, yasanın geçmesine karşı oy kullanan tek temsilci oldu.
"Zorla Organ Toplamayı Durdurma Yasası" olarak adlandırılan ve 406’ya karşı 1 oyla kabul edilen yasa, Çin’deki zorla organ toplama uygulamalarına karşı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak Massie, bu yasanın ABD’nin başka bir ülkenin iç işlerine karışma girişimi olduğunu savunarak, karşı oyunu açıkladı.
Fox News Digital’e yaptığı açıklamada Massie, "Bu, başka bir ülkenin işine burnumuzu sokmaya ve onların yasalarını yazmaya çalışmamızın bir başka örneği. Günün sonunda, ne yapacaklarsa onu yapacaklar ve bu sadece burada bir erdem sinyali verme çabası," dedi.
Muhafazakar ve özgürlükçü bir duruşa sahip olan Massie, genellikle diğer ülkelerin meselelerine müdahale eden yasa tasarılarına karşı oy kullanıyor. Kentucky milletvekili, bu yasanın daha önceki bir Kongre oturumunda da oylamaya sunulduğunda karşı çıktığını hatırlattı.
Massie’nin muhalefeti, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ı ve zaman zaman eski Başkan Donald Trump’ı eleştiren bir figür olarak öne çıkması nedeniyle de dikkat çekiyor. Cumhuriyetçi Parti içinde farklı görüşleri savunan Massie, bu yasa tasarısına karşı duruşuyla yine dikkatleri üzerine çekti.
Yasa tasarısı, New Jersey milletvekili Chris Smith tarafından sunuldu ve Dışişleri Bakanı’na organ kaçakçılığına karışan kişilere ABD pasaportu ve ziyaretçi vizesi verme yetkisini reddetme yetkisi veriyor. Ayrıca, bu acımasız ve yasa dışı endüstride yer aldığı tespit edilen kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
ABD’li milletvekilleri, Çin’i Falun Gong uygulayıcıları ve Uygur Müslümanları gibi ideolojik muhaliflerinden zorla organ toplamakla suçluyor. Bu iddialar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve Çin’e yönelik eleştirilerin artmasına neden olmuştu.
Yasanın geçmesiyle birlikte, ABD’nin Çin’deki zorla organ toplama uygulamalarına karşı daha aktif bir rol oynaması bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı’nın, organ kaçakçılığına karışan kişilere vize vermeyi reddederek bu uygulamaları engellemeye çalışacağı belirtiliyor. Ayrıca, yaptırımlar yoluyla bu endüstriyi finanse eden veya destekleyen kişi ve kuruluşların cezalandırılması da hedefleniyor.
Yasanın destekçileri, bu adımın Çin’deki insan hakları ihlallerine karşı önemli bir mesaj olduğunu ve uluslararası toplumu bu konuda harekete geçmeye teşvik edeceğini savunuyor. Zorla organ toplama uygulamalarının insanlığa karşı bir suç olduğunu vurgulayan milletvekilleri, bu tür eylemlerin cezasız kalmaması gerektiğini belirtiyor.
Ancak Massie gibi karşı çıkanlar, bu tür yasaların başka ülkelerin iç işlerine karışma anlamına geldiğini ve sonuçsuz kalabileceğini savunuyor. Massie, Çin’in kendi politikalarını uygulamaya devam edeceğini ve ABD’nin bu konuda yapabileceği çok fazla şey olmadığını iddia ediyor.
Yasanın geçmesiyle birlikte, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerin daha da gerginleşmesi bekleniyor. Çin hükümeti, bu tür suçlamaları ve yasal düzenlemeleri iç işlerine müdahale olarak değerlendiriyor ve ABD’nin bu konuda tarafsız kalması gerektiğini savunuyor.
Uluslararası insan hakları örgütleri, yasanın kabul edilmesini memnuniyetle karşıladı ve ABD’nin bu konuda öncü bir rol oynamasının önemli olduğunu vurguladı. Bu örgütler, diğer ülkelerin de benzer adımlar atarak Çin’deki zorla organ toplama uygulamalarına karşı seslerini yükseltmesi gerektiğini belirtiyor.
Yasanın tam olarak nasıl uygulanacağı ve Çin üzerindeki etkisi zamanla görülecek. Ancak bu adım, ABD’nin insan hakları konusunda kararlı olduğunu ve bu tür ihlallere karşı sessiz kalmayacağını göstermesi açısından önemli bir mesaj olarak kabul ediliyor.
Bu yasa tasarısının kabul edilmesi, Çin’deki insan hakları durumuna dikkat çekmek ve uluslararası toplumu harekete geçirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, yasanın etkinliği ve Çin ile ilişkiler üzerindeki etkisi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.