New York Kuyumcu Cinayeti: Eski Çalışan Patronunu Kelepçeyle Boğarak Öldürmekle Suçlanıyor
Manhattan Bölge Savcısı Alvin L. Bragg, Jr., eski bir çalışanın 2017 Sevgililer Günü’nde patronunu kelepçeyle boğarak öldürmekle suçlandığını duyurdu. Michel Patrick DeSalles (54), 51 yaşındaki patronu Omid Gholian’ın ölümüyle ilgili olarak ikinci derece cinayetle suçlandı. Bragg’ın açıklamasına göre, DeSalles olaydan hemen sonra, 2017’de, doğum yeri olan Mauritius’a kaçtı. 2 Mayıs’ta ABD’ye iade edilen DeSalles, New York Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde suçlandı.
Bragg, "Umarım, kurbanın sevdikleri, bu sanığın nihayet New York’ta hesap verecek olmasından bir nebze teselli bulabilirler," dedi ve ekledi: "Savcılarımıza soruşturmadan asla vazgeçmedikleri ve bu sanığın iadesini azimle aradıkları için teşekkür ediyorum."
New York Eyalet mahkeme kayıtları, DeSalles’in bir sonraki duruşmasının 11 Ağustos 2025’te yapılacağını gösteriyor. 7 Mayıs itibarıyla, kayıtlı bir savunma avukatı bulunmuyor.
Mahkeme belgelerine ve kayıtlara geçen ifadelere göre, DeSalles Tribeca’da bir kuyumcu dükkanında çalışıyordu. 14 Şubat 2017 sabahı, iddiaya göre Gholian’a saldırdı ve iki kelepçeyi patronunun boynuna sıkıca bağladı. Bölge Savcılığı’nın açıklamasına göre, cinayetten yaklaşık üç saat sonra DeSalles, Hint Okyanusu’nda, Doğu Afrika’nın güneydoğu kıyısından yaklaşık 2.000 kilometre uzaklıkta bulunan bir ada ülkesi olan Mauritius’a uçak bileti satın aldı ve o akşam John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı’ndan ayrıldı.
Gholian’ın ailesi ve polis, olaydan bir gün sonra kuyumcu dükkanına gitti, ancak kapı kilitliydi. Polis, ailenin sağladığı bir anahtarı kullanarak dükkana girdi ve Gholian’ı arkada boynunda kelepçelerle ölü buldu. Gözünde morluklar ve başında bir yarık olduğu belirtildi.
Bu trajik olay, New York’un kalbinde, işlenen vahşi bir cinayet olarak hafızalara kazındı. Savcılığın titizlikle yürüttüğü soruşturma ve sanığın iadesi, adaletin yerini bulması adına önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
Cinayetin işlendiği gün olan 14 Şubat 2017, sadece Sevgililer Günü değil, aynı zamanda bir insanın yaşamının acımasızca sonlandırıldığı bir gün olarak tarihe geçti. Gholian’ın ölümü, ailesi ve sevdikleri için tarifsiz bir acıya neden oldu. Bölge Savcısı Bragg’ın açıklamaları, kurbanın yakınlarına bir nebze teselli sunmayı amaçlıyor. Sanığın yargılanacak olması, adaletin tecelli etmesi ve benzer olayların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.
DeSalles’in cinayetten hemen sonra Mauritius’a kaçması, suçluluğunun bir göstergesi olarak yorumlanıyor. ABD’nin iade talebi üzerine Mauritius hükümetinin işbirliği, uluslararası hukukun etkinliğini ve suçluların kaçmasının zorluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Sanığın ABD’ye iadesi, adaletin sağlanması için atılan kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Davanın 11 Ağustos 2025’te görülecek olması, sürecin uzunluğunu gösteriyor. Bu tür karmaşık davaların soruşturulması, delillerin toplanması ve sanığın yargılanması zaman alabiliyor. Sanığın henüz bir savunma avukatının olmaması, davanın seyrini etkileyebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor. Savunma avukatının atanmasıyla birlikte, davanın daha da karmaşık bir hale gelmesi ve hukuki mücadelelerin artması bekleniyor.
Olayın yaşandığı Tribeca’daki kuyumcu dükkanı, cinayetin ardından kapatıldı. Dükkanın geleceği belirsizliğini korurken, cinayetin bölge halkı üzerindeki etkisi hala devam ediyor. Olayın yankıları, toplumda güvensizlik duygusunu artırırken, benzer olayların yaşanmaması için önlemlerin alınması gerektiği yönündeki talepleri de beraberinde getiriyor.
Bu dava, sadece bir cinayet davası olmanın ötesinde, işlenen bir suçun ardından adaletin nasıl tecelli ettiğini ve uluslararası işbirliğinin önemini gösteren bir örnek teşkil ediyor. Sanığın yargılanması ve suçlu bulunması halinde, verilecek ceza, hem kurbanın ailesi için bir nebze olsun adaleti sağlayacak hem de benzer suçları işlemeyi düşünenlere caydırıcı bir mesaj verecektir. Adaletin yerini bulması, toplumun huzuru ve güvenliği için hayati önem taşıyor.