Trump Yönetimi Altında Uçak Düşüşleri Artıyor: Kızıldeniz’de İki F/A-18 Süper Hornet Kayboldu
Donald Trump’ın olası ikinci başkanlık döneminde hava araçlarıyla ilgili sorunlar giderek belirginleşiyor. Yakın tehlikelerden gerçek çarpışmalara kadar, hava trafiği yönetimi kaotik bir duruma sürüklenmiş durumda. Ancak bu kaosun sadece karayla sınırlı olmadığı görülüyor. Salı günü, Amerika Birleşik Devletleri Donanması, Kızıldeniz’de ikinci bir savaş uçağını kaybetti. Uçaktaki iki mürettebat üyesi hafif yaralanmalarla kurtulmuş olsa da, bu durum Trump yönetimi için pek de iyi bir görünüm sergilemiyor.
Konuya aşina olan beş kaynak, CNN’e kaybolan uçağın bir F/A-18 Süper Hornet savaş uçağı olduğunu bildirdi. CNN’e göre, uçak USS Harry S. Truman uçak gemisine iniş yapmaya çalışırken Kızıldeniz’e düştü. Bu durum size tanıdık geliyorsa, bunun nedeni Donanmanın geçen hafta da aynı türden bir uçağı aynı uçak gemisinde kaybetmiş olması.
Geçen sefer, Donanma bir basın açıklamasında, USS Harry S. Truman’ın Husi isyancıları tarafından ateş altına alınmasının ardından uçağın düştüğünü belirtmişti. Son kayıp hala soruşturuluyor, ancak CNN, olayın askeri uçakların bir pistte durmasına yardımcı olan tutuklama sistemiyle ilgili bir sorundan kaynaklandığını bildirdi. NBC News’e göre, kuyruk kancası uçağı yavaşlatmak için tellere takılmadı ve bu nedenle uçak hızlanmaya devam ederek suya girdi.
Neyse ki, pilot ve silah sistemleri görevlisi kendilerini fırlattı ve bir helikopter tarafından kurtarıldı. Yine de, bu oldukça pahalı bir uçağı kaybetmek anlamına geliyor. Donanma belgelerine göre, bir F/A-18 Süper Hornet’in başlangıç fiyatı 67,4 milyon dolar. Buna silahla ilgili ekipman eklemek gibi herhangi bir ekstra özellik dahil değil.
Truman’ın suya düşen uçakların dışında da sorunları oldu. Aralık ayında, USS Gettysburg yanlışlıkla Truman’dan uçan başka bir F/A-18 savaş uçağını düşürdü. Herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, Washington Post, olayın gemiler ve uçaklar arasındaki iletişimle ilgili endişeleri artırdığını bildirdi.
Trump göreve geldiğinden beri, bir ordu helikopterinin Reagan havaalanında bir yolcu uçağına çarpması da dahil olmak üzere uçak sorunlarından muzdarip oldu. Bu olayda altmıştan fazla kişi hayatını kaybetti. Çarpışma veya yakın tehlike olaylarının birikimi, Hükümet Verimliliği Departmanının hava trafik kontrol desteği de dahil olmak üzere yüzlerce Federal Havacılık İdaresi çalışanını işten çıkarmasıyla aynı zamana denk geliyor.
Truman ile ilgili olaylar daha çok Savunma Bakanı Pete Hegseth’in yetki alanına giriyor. (Tesadüfen, Hegseth Truman’ın görev süresini iki kez uzattı.) Ancak, Hegseth, Yemen kampanyasıyla ilgili ayrıntıları güvenli olmayan bir sohbette paylaşarak çok zamanını alan Signalgate tartışmasıyla örnek bir devlet görevlisi olarak pek de öne çıkmıyor. Ayrıca, insanların televizyon programları için kendilerini güzelleştirebilmeleri için Pentagon’a bir makyaj stüdyosu kurdurduğu da bildirildi.
Ancak, Donanma üçüncü bir uçağı okyanusa düşürürse, bu stüdyo işe yarayabilir. Uçakların düşmesi, iletişim sorunları ve personel eksiklikleri, Trump yönetiminin savunma politikaları ve yönetim etkinliği konusundaki eleştirilerini daha da artırıyor. Bu tür olayların sıklaşması, askeri hazırlık ve hava güvenliği standartlarının sorgulanmasına yol açıyor.
Donanma, kazaların nedenlerini belirlemek ve gelecekte benzer olayların önüne geçmek için soruşturmalar yürütüyor. Ancak, bu soruşturmaların sonuçları ve alınacak önlemler kamuoyuyla ne kadar şeffaf bir şekilde paylaşılacağı da merak konusu. Zira, bu tür olayların örtbas edilmeye çalışılması veya yetersiz açıklamalarla geçiştirilmesi, kamuoyunun güvenini sarsabilir.
Trump yönetiminin, bu tür olayların tekrarlanmasını önlemek için daha kapsamlı bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Bu strateji, hava trafik kontrol sistemlerinin iyileştirilmesi, personel eğitimlerinin güçlendirilmesi, iletişim protokollerinin standartlaştırılması ve ekipman bakım süreçlerinin optimize edilmesini içermeli. Aksi takdirde, uçak kazaları ve diğer hava araçlarıyla ilgili sorunlar, Trump yönetiminin ikinci döneminin de bir parçası olmaya devam edebilir.
Ayrıca, Savunma Bakanı Hegseth’in Signalgate skandalı ve Pentagon’daki makyaj stüdyosu gibi konularla gündeme gelmesi, yönetim içindeki liderlik ve önceliklerin de sorgulanmasına yol açıyor. Savunma bakanının, askeri hazırlık ve güvenlik konularına odaklanmak yerine kişisel imajıyla ilgilenmesi, kamuoyunda ciddi eleştirilere neden oluyor.
Sonuç olarak, Trump yönetiminin hava güvenliği ve savunma politikaları konusunda daha şeffaf, hesap verebilir ve etkili bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Aksi takdirde, uçak kazaları ve diğer hava araçlarıyla ilgili sorunlar, sadece askeri operasyonları değil, aynı zamanda kamuoyunun güvenini de zedelemeye devam edecektir.