Thursday, May 8, 2025
HomeSiyasetNükleer Gerilim: Hindistan-Pakistan Çatışması Tırmanıyor

Nükleer Gerilim: Hindistan-Pakistan Çatışması Tırmanıyor

Hindistan, Pakistan, Kashmir, nükleer savaş, gerilim, çatışma, terör saldırısı, Pahalgam, Operation Sindoor, su anlaşmazlığı, bölgesel kriz, ABD, Çin, BM, uluslararası ilişkiler, savaş riski, nükleer silahlar, askeri operasyonlar, sınır çatışması, güvenlik tehdidi

Hindistan ve Pakistan Arasındaki Gerilim Tırmanıyor: Neler Oluyor?

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, iki nükleer silahlı düşmanın karşı karşıya gelmesiyle tehlikeli bir şekilde tırmanıyor. İhtilaflı bir bölge, turistlere yönelik ölümcül bir saldırı ve ardından gelen misilleme eylemleri, bölgeyi istikrarsızlığa sürüklüyor.

7 Mayıs’ta Hindistan, Pakistan’a karşı askeri operasyonlar başlattı. Bu durum, iki ülke arasındaki zaten kırılgan olan ilişkilerin daha da kötüleşmesine neden oldu. Pakistanlı eski bir üst düzey güvenlik yetkilisi USA TODAY’e yaptığı açıklamada, "Her şey olabilir" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Hindistan, Pakistan ve Pakistan kontrolündeki Keşmir’deki "terörist altyapısını" hedef aldığını iddia ediyor. Keşmir, Hindistan’ın da bir bölümünü kontrol ettiği, Himalaya bölgesinde yer alan tartışmalı bir toprak parçası. Pakistan ordusu ise, Hindistan’ın saldırısı sırasında beş Hint uçağını düşürdüğünü belirtiyor; ancak bu iddia Hindistan tarafından henüz doğrulanmadı.

Pakistan, Hindistan’ın saldırısında en az 26 sivilin hayatını kaybettiğini ve 46 kişinin yaralandığını duyurdu. Hindistan ordusu da, Pakistan birliklerinin Keşmir’de sınır ötesi top atışları sonucu en az 10 sivilin öldüğünü ve 35 kişinin yaralandığını açıkladı.

Pakistan ordusu, Hindistan’ın saldırılarına daha fazla karşılık vereceğini belirtirken, bu durum tırmanan kriz hakkında bilinmesi gerekenleri daha da önemli hale getiriyor.

Hindistan, 22 Nisan’da Keşmir’in pitoresk bir bölgesi olan Pahalgam’da meydana gelen ve çoğu Hindu erkek olmak üzere 26 turistin ölümüne yol açan saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutuyor. Hindistan, onlarca yıldır Pakistan’ı militan saldırılarını desteklemekle suçluyor ve Pakistan merkezli İslamcı bir militan örgütü olan Lashkar-e-Taiba ile bağlantılı bir grubun Pahalgam saldırısını gerçekleştirdiğine dair kanıtları olduğunu savunuyor.

Pakistan ise, bu kanıtların uydurma olduğunu iddia ederek herhangi bir dahliyetini reddediyor.

Hindistan, 7 Mayıs’taki saldırısını "Operation Sindoor" olarak adlandırdı. Sindoor, evli Hindu kadınlarının taktığı kırmızı bir vermilyon tozunu ifade ediyor. Bu, 22 Nisan’daki saldırıda dul kalan Hintli kadınlara yapılan açık bir gönderme olarak yorumlanıyor.

Nükleer silahlı komşular Hindistan ve Pakistan, 1947’de İngiltere’den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana birkaç savaş yaşadılar ve bir dizi askeri çatışmaya karıştılar. Sömürge Hindistan’ının bölünmesi, laik, Hindu çoğunluklu bir Hindistan ve Müslüman çoğunluklu bir Pakistan’ın kurulmasına yol açtı.

Hindistan ve Pakistan, çoğunlukla Müslüman olan Keşmir bölgesinin tamamı üzerinde hak iddia ediyor. Ancak her iki ülke de bölgenin sadece bir bölümünü kontrol ediyor. Pahalgam’daki saldırı, son yıllarda Keşmir’de sivillere yönelik en ölümcül saldırı olarak kayıtlara geçti. Pakistan ayrıca Hindistan’ı, Pakistan’daki ayrılıkçı isyancıları desteklemekle suçluyor; ancak Hindistan bu iddiayı reddediyor.

Birleşmiş Milletler, Hindistan ve Pakistan’a komşu olan Çin, Fransa ve Rusya, taraflara azami itidal çağrısında bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, çatışmayı "utanç verici" olarak nitelendirerek, "Umarım çabuk biter" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, her iki ülkenin ulusal güvenlik danışmanlarıyla görüşerek, "gerginliğin tırmanmasından kaçınmaları" çağrısında bulundu. Hindistan’ın Washington Büyükelçiliği ise, yaptığı açıklamada ülkesinin askeri eylemlerinin "odaklanmış ve hassas" olduğunu ve "doğası gereği gerginliği tırmandırmamak üzere tasarlandığını" belirtti.

Ancak, Pakistan’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Moeed Yusuf, telefonla yaptığı bir röportajda, Hindistan ve Pakistan’ın herhangi bir "sağlam ikili gerginlik kontrol mekanizmasına" sahip olmadığını söyledi. Uluslararası toplumun, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nin, krize karşı "biraz mesafeli" bir tutum sergilediğini ifade etti. Başkan Trump’ın, "Bunu kendi başlarına çözecekler" şeklinde sinyal verdiğini de sözlerine ekledi.

Yusuf, Güney Asya bölgesinin neden nükleer bir parlama noktası olarak etiketlendiğini vurguladı.

Bunun bir nedeni de coğrafya. Soğuk Savaş sırasında ABD ve Sovyetler Birliği arasında var olan nükleer savaş tehdidinin aksine, Pakistan ve Hindistan arasında anlamlı bir mesafe bulunmuyor. "Akıl yürütmek" için zaman yok, dedi.

Yusuf ayrıca, iki ülkenin "acil hatlarını", yani doğrudan liderden lidere iletişimi sağlayan bir sistemi kullanmadıklarını belirtti. Bu tür koşullar altında, yanlış iletişim ve yanlış anlaşılmaların feci sonuçlara yol açabileceğini söyledi.

Krizin ortasında Hindistan, sınır ötesinden Pakistan’a akan nehir suyunun akışını durdurmakla tehdit etti. Bu su, Pakistan’daki çiftliklerin %80’i için hayati bir kaynak niteliğinde. 1960 tarihli Indus Suları Antlaşması, bu nehir paylaşım düzenlemesini yönetiyor. Başbakan Narendra Modi, Pahalgam saldırısının ardından antlaşmayı askıya aldı. Pakistanlı liderler, su akışını tamamen durdurma girişiminin bir savaş eylemi olarak kabul edileceği konusunda uyardılar.

Yusuf, bunun Pakistan için bir "kırmızı çizgi" anlamına gelebileceğini, çünkü milyonlarca Pakistanlının "aç kalmasına" neden olabileceğini söyledi.

Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval, Hint medyasına yaptığı açıklamada, ülkesinin "gerginliği tırmandırma niyetinde olmadığını", ancak "Pakistan’ın tırmanmaya karar vermesi halinde kararlılıkla karşılık vermeye hazır olduklarını" söyledi.

Cenevre merkezli Uluslararası Nükleer Silahları Ortadan Kaldırma Kampanyası’na (ICAN) göre, dokuz ülke nükleer silaha sahip: Rusya, ABD, Çin, Fransa, İngiltere, Pakistan, Hindistan, İsrail ve Kuzey Kore. ICAN’a göre Pakistan’ın tahmini 170 nükleer savaş başlığı bulunurken, Hindistan’ın 164 savaş başlığı var.

"Hayatta kalma söz konusu olduğunda her şey olabilir. Aklı başında hiçbir insan o anı düşünmemeli," diye ekledi Yusuf, Pakistan’ın nükleer cephaneliğine atıfta bulunarak. "Bu yüzden o önermeyi test etmek yerine şimdi durmak çok önemli."

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular