Anselm Kiefer’in Çocukluk Evi Restorasyon Sonrası Ziyarete Açıldı

Almanya’nın önde gelen çağdaş sanatçılarından Anselm Kiefer (80), Rastatt’taki çocukluk evini, 1951 ile 1957 yılları arasındaki anılarına uygun olarak yeniden inşa ettirdi. Sanatçının sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, evin orijinal görünümünü korumak amacıyla çeşitli restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi.

Restorasyon Detayları:

Restorasyon projesi kapsamında, evin dış cephesindeki önemli değişiklikler arasında, daha önce eklenmiş olan bir terasın kaldırılması ve geçmişte örülen iki pencerenin orijinal yerlerine yeniden yerleştirilmesi yer aldı. Bu sayede, evin dış cephesi, Kiefer’in çocukluğundaki haline mümkün olduğunca yakın bir görünüme kavuşturuldu.

İç mekanlarda ise, ahşap kirişler ve sazdan yapılmış tavanlar özenle restore edildi. Eski pencere panjurları, kapılar, eşikler ve ahşap merdiven de titizlikle onarıldı. Modern eklentiler olan radyatörler, halılar ve yapay zemin kaplamaları sökülerek, evin o dönemdeki atmosferini yansıtan masif ahşap parke döşendi. Bu detaylı restorasyon çalışmaları, evin iç mekanının, Kiefer’in çocukluk anılarını canlandıracak şekilde düzenlenmesini sağladı.

Evin Ziyarete Açılması:

Anselm Kiefer’in restore edilen çocukluk evi, artık cuma ve cumartesi günleri ziyaretçilere açık olacak. Birkaç gün önce gerçekleştirilen açılış törenine, heykeltıraş ve ressam Kiefer de şahsen katıldı. Sanatçı, çağımızın en önemli ve etkileyici sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor.

Açılış Sergisi:

Evin açılışına özel olarak düzenlenen sergide, Kiefer’in 1970’ler ve 1980’lerdeki eserlerinden örnekler sergileniyor. Bu eserlerin bazıları, daha önce Paris’teki Centre Pompidou, Londra’daki Royal Academy of Arts ve Kudüs’teki İsrail Müzesi gibi önemli sanat kurumlarında da sergilenmişti. Sergilenen eserler, Kiefer’in sanatsal yolculuğunun erken dönemlerine ışık tutuyor ve sanatçının kariyerinde önemli bir yere sahip.

Yapılan açıklamada, "Bu erken dönem eserlerinde, Anselm Kiefer’in sanatsal üretiminde bugüne kadar tekrar tekrar ele aldığı ve geliştirdiği temel temalar yer almaktadır: manzara, tarih, mitoloji ve şiir, özellikle Paul Celan, Victor Hugo ve Walther von der Vogelweide’nin şiirleri" ifadelerine yer verildi. Bu sergi, Kiefer’in sanatsal evrenini anlamak ve sanatçının ilham kaynaklarını keşfetmek için önemli bir fırsat sunuyor.

Anselm Kiefer’in Hayatı:

Anselm Kiefer, 8 Mart 1945’te, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, Donaueschingen’de (Schwarzwald-Baar-Kreis) bir hastanenin sığınağında dünyaya geldi. Babası, Wehrmacht’ta subaydı. 1950’lerin başında ailesi, Rastatt yakınlarına taşındı ve Kiefer, burada liseyi bitirdi.

Freiburg’da hukuk ve romanistik okuduktan sonra, güzel sanatlara yöneldi. Sanat eğitimine daha sonra Karlsruhe’de devam etti. 1992’de Almanya’yı terk ederek Fransa’ya yerleşti. Anselm Kiefer’in atölyesinden yapılan açıklamaya göre, sanatçı 2019’da Rastatt’ın Ottersdorf semtinde bulunan, eski bir okul olan çocukluk evini satın aldı.

Wim Wenders’in Ziyareti:

Sözcünün aktardığına göre, Kiefer yıllar önce Wim Wenders ile birlikte evi ziyaret etti. Yönetmen, binadan ve Ren Nehri’ne olan yakınlığından o kadar etkilendi ki, Anselm Kiefer’in çocukluk odasında ve Ren Nehri kıyısında, "Anselm – Zamanın Gürültüsü" (2023) adlı filmi için sahneler çekti. Bu ziyaret, evin ve çevresinin Kiefer’in hayatındaki ve sanatındaki önemini bir kez daha vurguladı.

Ren Nehri’nin Önemi:

Kiefer, dpa’ya verdiği demeçte, Ottersdorf yakınlarındaki Ren Nehri ve Auenwald’ın önemli referans noktaları olduğunu belirtti. "Evden Ren Nehri’ne yürüyerek yarım saatte ulaşılıyordu. Çocukluğumda orada çok bisiklete bindim ve yüzdüm."

Almanya’yı Fransa’ya bağlayan bir feribotun dizel motorlarının sesi, nehir görülmeden önce duyulabiliyordu. "Diğer ülkeye olan sınır değişkendi, çünkü ilkbaharda kar erimesiyle nehir kabarıyor, taşkın yatağından taşıyor ve evin bodrumunu Ren Nehri’nden gelen suyla dolduruyordu." Bu durum, sınırların akışkanlığını ve doğanın gücünü gözler önüne seriyordu.

Nehre giderken, patlatılmış sığınakların yanından geçiliyordu. "Patlatılmış sığınaklar kışın arazide yüksekliklerdi ve çocuklar için kızak tepeleri olarak hizmet ediyordu. Yazın ise yüzmek için kıyafetlerini değiştirdikleri yerlerdi." Bu anılar, savaşın izlerinin çocukluk oyunlarıyla nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor.

Anselm Kiefer’in çocukluk evinin restore edilerek ziyarete açılması, sanatçının hayatına ve eserlerine daha yakından bakma fırsatı sunuyor. Ev, sadece bir mekan değil, aynı zamanda Kiefer’in sanatsal yolculuğunun başlangıç noktası ve ilham kaynaklarının bir yansıması olarak da değerlendirilebilir.