BASF’nin İlk Çeyrek Performansı: Düşük Fiyatlar ve Azalan Satışlar Karlılığı Etkiledi

Dünyanın en büyük kimya şirketi BASF, 2024’ün ilk çeyreğine, özellikle fiyatlardaki düşüş nedeniyle bir miktar zayıf bir başlangıç yaptı. Şirketin Tarımsal Çözümler, Kimyasallar ve Beslenme ve Bakım iş kollarında satış hacimleri azalırken, zayıflayan ABD doları olumlu bir etki yarattı.

Dax endeksinde yer alan şirket, Ludwigshafen’deki genel kurul toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, ilk üç aydaki gelirlerinin bir önceki yıla kıyasla %0,9 azalarak 17,4 milyar Euro’ya gerilediğini duyurdu. Analistler, şirketin daha fazla gelir elde etmesini bekliyordu.

Şirketin operasyonel performansı da bir miktar zayıfladı. Faiz, vergi ve amortisman öncesi özel kalemlerden arındırılmış operasyonel karı (düzeltilmiş FAVÖK), %3,2 azalarak 2,6 milyar Euro’ya düştü. Analistler, bu rakamın civarında bir sonuç bekliyordu. Net kar ise bir önceki yılki yaklaşık 1,4 milyar Euro’ya kıyasla 808 milyon Euro olarak gerçekleşti. Kimya devi, 2025 hedeflerini ise teyit etti.

BASF’nin finans direktörü Dirk Elvermann, ABD’nin gümrük vergisi açıklamalarıyla ilgili olarak, "Gümrük vergilerinin BASF üzerindeki doğrudan etkileri muhtemelen sınırlı kalacaktır, çünkü şirket yerel pazarlar için yerinde üretim yapmaktadır." dedi. Ancak, piyasa katılımcılarının belirsizliği ve otomotiv ve tüketim malları gibi sektörlerdeki müşteri talebinde meydana gelebilecek değişikliklerden kaynaklanan dolaylı etkilerin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Elvermann, mevcut gümrük vergileri ve misilleme vergilerinin BASF işi üzerindeki tam etkilerini şu anda tahmin etmenin zor olduğunu belirtti.

Satış Hacmindeki Düşüşün Nedenleri

BASF’nin ilk çeyrekte yaşadığı satış hacmi düşüşünün arkasında çeşitli faktörler yatıyor. Küresel ekonomideki genel yavaşlama, talep üzerinde baskı oluşturarak özellikle kimyasallar ve tarımsal çözümler gibi sektörleri etkiledi. Ayrıca, bazı bölgelerdeki jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşları da tedarik zincirlerinde aksamalara ve belirsizliğe yol açarak satışları olumsuz etkiledi.

Tarımsal Çözümler iş kolundaki düşüş, özellikle hava koşulları ve zararlılar gibi faktörlerden kaynaklanan tarımsal ürün talebindeki dalgalanmalarla ilişkilendirilebilir. Kimyasallar iş kolundaki düşüş ise, endüstriyel üretimdeki genel yavaşlama ve bazı kimyasal ürünlerdeki arz fazlası nedeniyle rekabetin artmasıyla açıklanabilir. Beslenme ve Bakım iş kolundaki düşüş ise, tüketici harcamalarındaki değişimler ve bazı ürün kategorilerindeki rekabetin yoğunlaşmasıyla ilgili olabilir.

Zayıflayan ABD Dolarının Etkisi

ABD dolarının euro karşısında değer kaybetmesi, BASF için olumlu bir faktör oldu. Zayıflayan dolar, şirketin ABD doları cinsinden gelirlerini euro cinsinden artırarak gelir ve karlılığı destekledi. Ancak, bu olumlu etkinin, satış hacmindeki düşüş ve fiyatlardaki baskının olumsuz etkilerini tamamen dengeleyemediği görülüyor.

ABD Gümrük Vergilerinin Potansiyel Etkileri

ABD’nin gümrük vergisi politikaları, BASF için önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Şirket, doğrudan etkilerin sınırlı olacağını öngörse de, piyasa katılımcılarının belirsizliği ve müşteri talebindeki değişikliklerden kaynaklanan dolaylı etkiler konusunda endişeli.

Özellikle, otomotiv ve tüketim malları gibi sektörlerdeki müşteri talebinde meydana gelebilecek değişiklikler, BASF’nin bu sektörlere yönelik kimyasal ürün satışlarını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, gümrük vergileri ve misilleme vergileri, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara yol açarak BASF’nin üretim ve lojistik operasyonlarını zorlaştırabilir.

2025 Hedeflerine Bağlılık

Zorlu bir başlangıca rağmen, BASF 2025 hedeflerine bağlılığını sürdürüyor. Şirket, hedeflerine ulaşmak için maliyetleri düşürmeye, verimliliği artırmaya ve inovasyona yatırım yapmaya odaklanacağını belirtiyor.

BASF’nin 2025 hedefleri arasında, satışları artırmak, karlılığı iyileştirmek ve sürdürülebilirliği geliştirmek yer alıyor. Şirket, bu hedeflere ulaşmak için dijitalleşme, yeni teknolojiler ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda önemli yatırımlar yapmayı planlıyor.

Gelecek Beklentileri

BASF’nin geleceği, küresel ekonomik koşullara, jeopolitik gelişmelere ve şirketin stratejik kararlarına bağlı olacak. Şirket, zorlu piyasa koşullarına rağmen, uzun vadeli büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyor.

BASF, inovasyon, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklılık gibi temel değerlerine odaklanarak, gelecekte de kimya sektöründe lider konumunu korumayı hedefliyor. Şirket, özellikle gelişmekte olan pazarlarda büyüme fırsatları ararken, aynı zamanda döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir çözümler gibi alanlarda da yeni iş modelleri geliştirmeye çalışıyor.

Sonuç olarak, BASF’nin 2024’ün ilk çeyreğindeki performansı, küresel ekonomik zorlukların ve jeopolitik belirsizliklerin etkisi altında kaldı. Şirket, zorlu piyasa koşullarına rağmen, 2025 hedeflerine bağlılığını sürdürüyor ve uzun vadeli büyüme potansiyeline inanıyor. Ancak, ABD’nin gümrük vergisi politikaları ve müşteri talebindeki değişiklikler gibi risk faktörleri, şirketin gelecekteki performansı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.